Bitireli bir buçuk sene oldu. izmirin sahil kasabalarından birinde yaptım. Gerçekten mükemmel zamanlardı. Sadece oradaki sorumsuzluğu özlüyorum sanırım. Bir de geceleri denize karşı sessizliğin içinde sabah kadar yapılan muhabbetleri.
çok katılmadığım bir önerme. bende 1 ay oldu üniformayı çıkaralı ancak dışarıdaki hayatım kat kat kıymetlendi benim için ve faydalı bir birey olmak adına elimden geleni yapıyorum. hiç özlemedim oysa arkadaş ortamım mükemmeldi. görevim de çok rahattı.
komutanlar ve görevler/operasyonlar olmazsa mümkün olabilecek durum.
bazılarının "*askerlik" adı altında devlete sadece zarar verdikleri şey için özlem çekmeleri normaldir.
Askerliğini yeni bitirmiş olan veya halen asker olan birinin asla inanmayacağı bir duygudur. ama bazen insan o günlerini anarken garip bir duygu hisseder içinde. aslında belki askerliği değil de o iyi kötü yüzlerce gününü geçirdiği arkadaşlarını özlemektedir. asker arkadaşlığı, tertiplik garip bir duygudur, insan ilkokuldaki en yakın arkadaşını 5 senen sonra görse kafasını çevirir geçer belki ama asker arkadaşını 15 yıl sonra görse 1 saat aralıksız konuşabilecek mevzuları vardır. çok zor anları paylaşmışlardır beraber. o yüzdendir ki arkadaşlar, insan bazen özler askerliğini.
Nerde nasıl askerlik yapıldığı ve mevcut sivil hayat koşulları vesilesiyle ortaya çıkabilecek bir eylemdir.
Pek çok askerin, teskere sonrası kırsal hayata dönüp daha zor şartlarda yaşamaya devam etmesi buna örnek olabilir mesela. Ya da askerde bölük çavuşu mertebesine yükselmiş birisi sivil hayatta bir hiçse, askerdeki otoritesini özlüyor olabilir.
askerliğinizi doğunun ücra bir köşesinde, pkk denen aciz oluşuma diş bileyerek yaptıysanız ve beş para etmez hayatınızı onurlu bir sonla yüceltmek istiyorsanız hiç te abes olmayan eylemdir.
(bkz: türk askeri olmaktan gurur duymak)