insanlarımız "peygamber ocağı" diyerek vatani görevini yapmaya gönüllü olarak geliyorlar.
dağda, pusuda şehit olmak için birbiri ile yarışıyorlar.
ama gel gelelim, yedikleri yemekle zehirleniyorlar.
soframıza koyduğumuz, marketlerden güvenerek aldığımız tavuk eti fiyatı şu an 20-25 lira civarında.
peki ya askeriyede, mehmetçiğimizin karavanasına giren tavuk etinin kilogramı kaça?
ihale ile askeriyenin aldığı tavuk eti kilogram fiyatı da 20 lira. hadi bilemedin 18 lira.
ama o tavuk eti, bizim marketten aldığımız tavuk eti değil.
ihale ile alınan tavukların neredeyse tamamı, yumurtlamadan kesilmiş ve kesimhaneye gönderilerek etlik olarak piyasaya sürülmüş tavuklar.
ama bu kart tavuklar askeriyeye "piliç eti" olarak satılıyor.
bunun da kilogram fiyatı 4.5 lira.
yani ihaleye giren yandaş şerefsiz, 4.5 liraya aldığı tavuk etini askeriyeye 18 liraya satıyor.
kara bakın. yüzde 400...
bu yüzde 400 karı aranızda nasıl bölüşüyorsunuz?
ben biliyorum nasıl bölüştüğünüzü.
bu fiyatlar da kafadan atma fiyatlar değil.
ayrıca manisa'da askerlerin zehirlendiği birliğe hizmet veren catering firmasının kullandığı tavuk eti ürünleri de bundan farklı değil, onlar da aynı tavuğu kullanıyorlar.
"adalet istiyoruz" derken, her şey için adalet istiyoruz.
zehirlenen askerlerimiz için de adalet istiyoruz.
4.5 liraya aldığı kart tavuğu, türk silahlı kuvvetlerine 18 lira + kdv'ye satan şerefsizler için de adalet istiyoruz.
biliyoruz, adalet gelmeyecek.
ama ilahi adalet baki...
Fikrimce anlatacak olursam 15 temmuz sonrası askeri yetkiler askeri hastaneler doktorlar ve bırakın yemeğe bile bir sivilleştirme geldi %600 artan çürük raporlarından anlatım bunu yada kışlaların güvenlik hassasiyetinin düşürülmesinden hepsinden öte askerlerimize vatani görevlerini kolayca ve başarılı bir biçimde yapması için tahsis edilen Tsk envanterindeki t-129 helikopterleri siyasiler ve politikacılar için koruma görevi görecek ve daha onlarcası var böyle. Bence utanmaktan öte oturup kime neden oy verdiğimizi gözden geçirmeliyiz.
