Taraf'tan yine ortalığı karıştıracak bomba iddiası. eğer gerçekse lanet olsun diyerek isyan edeceğim olay. ayrıntıları şöyle:
Gazete tim komutanın bombanın pimini çekip askere verdiğini yazdı. Gazete iddiasını görgü tanıkları erlere dayandırdı.
Elazığ'da Koçyiğitler Taburu'nda meydana gelen patlamayla ilgili resmi açıklama mevzide bekleyen erin üzerindeki el bombasının kazayla patladığı belirtilmişti.
4 askerin şehit olduğu olayın üzerinden 10 gün geçti. Ancak Taraf gazetesi olayla ilgili herkesi şoke edecek bir haberle kamuoyunun karşısına çıktı.
Mehmet Baransu imzalı habere göre, 4 askerin öldüğü patlamada nöbette uyuyan askere kızan tim komutanı askerin eline pimi çekilmiş bombayı tutuşturmuş..
Taraf "Pimini çekip bombayı verdi" manşetiyle çıktı. Haberin spotunda ise "Elazığ'da tim komutanı, nöbette uyuyan askere ceza olarak pimini çektiği el bombasını tutmasını emretti. Bomba patladı, dört şehit" ifadeleri yer aldı.
Elinde pimi çekilmiş el bombası bulunan er Öztürk, Teğmen Tümer'in bulunduğu mevziye giderek "25 yaşına geldim 75 gün askerliğim kaldı. Beni öldüreceksiniz" dedi ve pimi kendisinden istedi.
Ama komutan Tümer, "nöbet yerine git, ben gelip takacağım zamanı biliyorum" karşılığını verdi. Bunun üzerine Öztürk,çevredeki diğer mevzilere pim aramaya arkadaşlarından yardım istemeye gitti. ikinci kez komutanının yanına gelidğinde yine aynı cevapla karşılaştı
Tekrar mevziler arasında dolaşmaya başladı. Olayın üzerinden çok geçmeden de arkadaşları Mesut Bulut, ibrahim Yaman ve Ali Osman Altın'ın bulunduğu mevziye geldi. Bu sırada Öztürk'ün elleri terlediği için bomba büyük bir gürültüyle patladı. Öztürk ve üç arkadaşı olay yerinde yaşamını kaybetti.
askerliğini yapanlar türk silahlı kuvvetleri'ndeki rütbeli personelin, askerlerin, silah ve patlayıcı teçhizat ile ilişkilerinde ne kadar hassas olduklarını bilirler. haberde bahsedilen olayın düzmece olduğu bellidir. hiçbir rütbeli hele ki teğmen rütbesinde bir subay, askerini bilerek ve isteyerek ölüme bırakmaz. bu olabilecek bir olay değildir.
mehmet baransu gene pimi alıp bombayı genelkurmaya vermiş. genelkurmay gene yalanlayacak, askeri savcılık gene taraftan belgeleri isteyecek, gelen belgeler ile birşey yapılmayacak.
cephanelikle sıkı fıkı olmak imkansızdır diyenler, askerlerin el bombasının yanlışlıkla patlaması sonucu şehit olduğunun tsk tarafından açıklandığını hatırlamıyorlar mı?
yukarıda alıntılanan haber şu an iddiadır. ama üzerinde durulmalıdır. incelenilmelidir!
elinde el bombası ortalıkta dört dönen bir asker. mevzileri geziyor "ağbi fazla pimi olan varsa..." diye, bulamıyor. iki defa komutanına gidiyor red cevabı alıyor. en son 4 kişilik bir mevziye giriyor orada eli terliyor ve güm.
yani el bombasının mandalı bırakılır bırakılmaz patlama olmuş. bunun bir süre toleransı vardı hatırladığım kadarıyla öyle "kaldır mandalı güm" değil olay. o ara bir başkası alamamış elinden veya asker bombayı sallayamamış dağlara doğru. hadi birliğin konumunu bilmiyoruz. spekülasyona gerek yok. elazığ'da gökdelenlerin içinde zararın daha büyük olacağından korkmuştur o asker.
o değil de çüküyle çeliği bile delebilecek azim ve kararlılıktaki türk askeri o kadar dolanmaya değil bir parça bant bulup el bombasına mandalı sabitliyecek şekilde sarmak o el bombasından beyzbol topu yapar da birde üstüne üstlük oynar. ne konuşuyorsun?
asıl bu haberleri yapan salakların vericen eline birer bomba...
fakat komutan robocop zırhı giydiği için bu patlamadan etkilenmemiştir. taraf gazetesi ismi gibi taraflı bir gazete. ordu ile ilgili çıkan her türlü söylentiyi doğru yalan gözetmeksizin, haber yapan bir gazete. zamanında şöyle duyumlar alırdık. "pkk'lı erkekler dağ kadrosundaki kadınlara tecavüz ediyor." bir de bu tarz haber yapsalar ya.
siz kabullenseniz de, kabullenmesiniz de...kabullenmemek için türlü bahaneler söyleseniz de gerçekler öyle ya da böyle açığa çıkıyor çıkmalı da...
bu gerçekleri ortaya koyana tafra yapacağınıza zulüm sahibi kişilere de iki kelime söylesenize.
zor mu haksızlığa "haksızsın" demek, bu kadar uzak mıyız vicdanlarda.
her şeyi geçtim, bari evlatları eve "şehit oldu" diye getirilen ailelerin hislerini bir düşünün...bir de sizin başınıza geldiğini düşünün! a pardon sizin başınıza gelmez değil mi unutmuşum, genelde bu tarz kazalar! fakir ve gariban ailelerin çocuklarının başına gelir.
zaten analar asker doğurmaktadır ama kobra doğurmamaktadır.
zaten her türk asker doğar, ve vatan için ! komutanı vasıtasıyla ölmeye gelir dünyaya...
inşallah o sahiplendiğiniz,toz kondurmadığınız despot zihniyetin mağduru olursunuz da anlarsınız işin acıklı boyutlarını !
Öyle sanıyorum ki patlamayla ölen ibrahim Öztürk, mevzileri elinde sıktığı bombayla gezerken farkında olmadan bir an için mandalı gevşetti ve fark edemedi, yada pim görevi görecek tele benzer birşeyi mandala takmaya çalışırken patlama oldu. mandalı gevşettiğini ve patlama olacağını sezdiği zaman zaten hemen herkes gibi bombayı uzağa fırlatmayı akıl ederdi.Bu arkadaşımıza,kardeşimize tanrıdan rahmet diliyorum.
askerin salaklığını ölçen komutandır. eline pimi çekilmiş bi bomba verdiyse etrafına bak, en müsait yere salla ve yere yat. amele gibi elinde gezersen elinde patlar tabi. hiç mi call of duty oynamadın askere gitmeden önce?
olsa olsa boş silahını arkadaşına şaka mahiyetinde doğrultan bir askerin bile eşşek sudan gelene kadar dövüldüğü bir ordudan haberi olmayan taraf gazetesinin sallama haberi olur. taraf gazetesinin hangi tarafta oldugunu aklı başında olan herkes bilir zaten. ayrıca rütbeli asker emrindeki diğer askerlerden sorumludur, bu kaza bile olsa adamın götünden kan alırlar. yok üstünü kapatalım, yok koy götüne rahvan gitsin, o kadar kolay değil bu işler.
"böyle bir şey olamazzzzz", "tsk'yı yıpratıyyleerr" diye höykürenlerin de yakınlarının veya kendilerinin böyle komutanların olduğu birliklerde askerlik yapmalarını niyaz eyliyorum, bu haber doğru da olsa taraf'ın uydurması da olsa. asker ve polis apoleti yalamaya yeminli postalsı hayvanlar sizi.
inanmayanın yine siyasi nedenlerle inanmayacağı olay. ancak olay olduğunda allah biliyor hiçbir şekilde mantıklı gelmemişti. nasıl olur diye oldukça aklımı kurcalamıştı ve çok üzülmüştüm.
bu haber yayınlanınca her şey yerli yerine oturdu.
tabi gönül ister ki haber gerçek olmasın. ama gerçek gibi duruyor.
taraf gazetesinin gün birliği ederek orduya saydırmaya çalıştığı günün yalan haberidir.
1- işine bak general
2- askerine pimi çekilmiş bomba veren komutan
3- ahmet altan'ın yazısı.
bu 3 habere de bakın, ardından kampanya mı değil mi siz karar verin. askeriyenin her yerinde yazar önce can güvenliği diye. bir komutandan dayak yemeye en yakın olduğun zaman, kendinin ya da başka birisinin canını tehlikeye atmaya kalktığın zamandır. şimdi böylesine bir can disiplini içerisinde olan bir orduda bu hikaye gerçek olabilir mi ? bence olamaz.
5 yaşındaki militarist ailenin çocuğunun inanmayacağı aklı başında sağlıklı düşünebilen her bireyin en azından olmasına imkan verebileceği ve daha duyar duymaz sanki olayın içindeymiş gibi olamaz diye nutuklar atmayacağı olay.
tabi yine kağıt parçası denip olay kapatılacaktır. aaa pardon bu sefer tanıklar var değil mi.
bir kadın, mesela bu kendisini katledenlerin dalga geçer gibi şehit mertebesi bahşettikleri askerin acılı anası, bu şerrrrefli ve atatürkçü türk subayına lanet okuyamaz. okursa bizim orgeneral apoletlerinin tozunu alarak ve piyade tüfeklerine sakso çekerek orgazma eren cengaver postalsı hayvanlarımız onu susturmayı çok iyi bilirler. "hööyyyyt! askerliğini yaptın mı sen kadın! askerlik yapmayan biri ordu hakkında konuşamaz, fikir beyan etmek ne haddine senin iki bin yıllık şanlı şerrrefli ordumuz hakkında? askerliğini yapmış errrkekler ancak o komutanın hikmetini anlayabilir. git elinin hamuruyla otur evinde. sana düşen en fazla 'vatan sağolsun, on oğlum olsa onunu da yollarım' demektir. o tsk olmasa seni düşmanlar düzerdi, namusun elden giderdi. bırak da kendi ırkdaşın düzsün hainnnn!!!!11!!!"
malumunuz herkesin dilinde olan bir film var şu sıralar, adı nefes. bir içtima sahnesinden oluşan bir fragman dönüyor ortalarda ve maillere, facebook hesaplarına, işte şanlı asker, işte cesur komutan, işte türk, işte asker vb.. onlarca iğrenç bir militarizm propagandasıyla servis ediliyor. işte oradaki komutandan bir farkı olmayan komutandır, belki de bu fragmanı izleyip heveslenmiştir gariban olamaz mı. o filmde de demiyor muydu bir daha uyursanız ellerimle öldürüp eğitim zayiatı yazar gönderirim diye, tesadüf değil mi bu kadar şey? bizi hala siz askersiniz, bir iki komutanın çılgın hevesleri yüzünden ölebilirsiniz, siz ölmek için geldiniz, ölene kadar da uyumak dahil insani ihtiyaçlarınızı minimum tutacaksınız yoksa bir komutan el bombası tutuşturup elinize pimini çekebilir, başkası kurşuna dizebilir diye yetiştirmek istemiyorlar değil mi? canımız vatanımıza değil ordumuza feda olsun dememizi istemiyorlar değil mi?
hakkında yazılanları gördükçe daha da dehşete kapıldığım haber. tamamen olayın görgü şahitlerine dayanan bir habere bile gülüp geçiyor bazıları. bizim askerimizin mazisinde hiç mantık dışı bir şeyler yatmaz zaten. "hakimleri hizaya sokmak" için evlerinin yakınına bomba attırdığını bizzat kendisi söyleyen altay tokat da tsk'dan değildir zaten.
daha sonra da türk bayrağına sarılı tabutları kaldırırız "şehit cenazesi" diye...
postal yalakalığı mı daha önemli, "tsk'nın yıpranması" gibi abukluklar mı daha önemli, yoksa pisi pisine ayaküstü ölen insanlar mı?