asker, askerler, karakol nöbetçileri, devriye ve gözcüler asayişin temini ile görevli iken şu hallerde silah kullanmaya yetkilidirler:
-bir taarruza uğramış ve yapacak hiç birşeyi kalmamışsa,
-kendisine teslim edilen devlet malına zarar verilmek isteniyorsa,
-silahı elinden alınan şahıs tekrar silahına davranırsa,
-taşıdığı esir, tutuklu, mahkum kaçmaya kalkışır ve "dur" ihtarına uymaz ise;
her asker silah kullanmaya yetkilidir.
silah kullanmak ateş etmek değildir:
önce silahın delici ve dürtücü yerleri kullanılır, yetmez ise bir el havaya ateş edilir yetmez ise bir el yaralamak maksadı ile yere ateş edilir, bu da yetmez ise hedef gözetmeksizinm ateş edilir.
askerine göre değişen yetkilerdir. bazıları kendisini uçurmak için kullanır bazıları karşısındakini, bunu yaparken yönetmelikleri okuduklarını pek zannetmiyorum.
yerine göre gereksiz bir yetkidir. hiçbir tehlikenin olmadığı bir yerde askerlik yaparsınız. o kadar ezberletilir bir kere atışlar dışında kullanılmadan terhis olursunuz. *
Askerin silah kullanmasını iyiden iyiye yasaklayan onlarda yeni düzenleme ve kanun kabul edilmeye devam edilmektedir. Güneydoğu da dahil olağan ustu hallerde askerlerin savunma yetileri ellerinden alınmaktadır. Bahsi geçen asker vasfı erlere değil rütbelilere işarettir.
o silah gereğince ve tahrik unsurları baz alınarak ateş aldığında dahi mahkemelik olmak içten bile değildir. Elbette gereksiz ve yersiz kullanıma karşıyız ancak kamuoyu baz alınarak insanların hayatı tehlikeye atılabilirliği tartışılmalıdır.