tel örgüler, askeri alan uyarısı ile çevrili ve lojman giriş kimliğiniz yok ise içeriye biraz zor gireceğiniz, girişinde asker bekletilen toplu konut alanı.
Askeriye'nin mantıklı olan tek sosyal tesisidir. Doğuda tüm personele yetecek kadar lojman yapılmalıdır. Lojman özellikle doğudaysanız, çocuklarınız ve sizin için güvenlik demektir. Ailenizin savaş atmosferinde psikolojisinin bozulmasını engeller. (Doğubeyazıt 95-98 arasında 3-6 yaş arasında psikolojisi lojmanda yaşadığı için görece az bozulan bir çocuk)
Herkes sanar ki askeri lojmanlarda bedava yaşıyorlar. Hayır efendim doğal gazından tut kiraya aidata kadar herşeyini verirsin. Normal sitelerden farkı yoktur. sadece kapısında 1-2 asker vardır. vatanı koruyan insanlara biraz lüksü farklı görenlere şaşıyorum.
askerlerin değil, üst rütbeli komutanların efendime söyleyeyim generallerin aileleriyle kaldıkları, inanılmaz güzellikteki rahat yerlerdir. bakkalları bir acayiptir, dışarda 3 liraya yediğiniz şeyi 1 liraya yersiniz. askeri lojmanda ikamet eden bir arkadaşınız varsa bir şekilde giriş yapabilirsiniz, kortlarından, potalarından, futbol sahalarından faydalanabilirsiniz. kimi zaman arkadaşınız da yetmez, "burası askeriye, normal insan giremez(?)" uyarısıyla karşılaşırsınız. "sen de lojmandan çıkma lan o zaman" dersiniz, boş silahını doğrultup çeşitli hareketler yapan askeri izlersiniz.
ilginç bir yerdir. ezgi bunu okuyosan topsun olm. komşuluk öldü mü lan, alın beni içeri, raketimle topumla geldim.
çorlu subay lojmanlarında 6 senesini geçirmiş biri olarak bu başlığa yazmamış olmamama şaşırdım a.ık.ası. - yok yok küfretmedim, ç yerine noktaya basınca öyle oldu, hoşuma da gitti. aa bu entry küfürlüymüş diye okumayabilir bazıları- çok umrumda olan bir kitle değil bu bazıları ne de olsa.
neyse ne diyordum...'la başlayan cümlelerin tarz olması da oldukça enteresan bu sözlükte.
4-5 yaşımdaydım lojmanlara taşındığımızda, sene 86-87 falan işte, her taraf demir parmalıklarla kapalı ama o yaştayken bile atlayabilirsin üzerinden, şimdi ergeneokon falan derken baya baya tel örgü varmış diyorlar ama yatağı iyiymiş diyorlar.
evet dediğiniz gibi, şehrin en güzel yerine kurulur bu lojmanlar ve illa ki benim yıllardır asker ağacı olarak tanımladığım çam ağaçlarıyla doludur.
ama bir çocuk için, üstelik babasını, sivil olduğundan, kismeye selam verirken görmeyen bir çocuk için; lojmanlar, ideal bir büyüme alanıdır. buradaki idealite kavramının altında sadece ve sadece güvenlik esasları var, pedagojik bir eğitimim olmadığı için, gidin çocuklarınızı lojmanlarda büyütün, hatta çocuklarınızı lojmanlara bırakın da kafasında as.iz. yazılı inzibatlar büyütsün, yıllar sonra uzman çavuş olarak gelin alın demiyorum.
o yılları düşündüğümde, içinde futbol, basket sahaları, çocuk oyun alanları, yürüyüş parkurları -böyle de konut projesi tanıtım metni gibi oldu- bulunan yerlerde üç otuz paraya - hayır üç otuz doksan eder, buldum doksan liraya kalıyormuş cümlelerini at beyninden- üç otuz ucuz anlamına geliyor- neyse işte bu kadar imkanı olan bir yerde gerçekten ucuza kalmak ve askeri kantin denilen, örneğin çorlu'da süpermarket dahi yokken süpermarket konseptinde, -kdv ödemedikleri için sanırım- oldukça ucuza alışveriş yapabileceğiniz kantinlerin bulunduğu bir yer hayal edin, o yılları da hayal edin ama.
evet, lojmanlar en süper yerlerdir, ama babanız kimseye selam vermek zorunda değilse.
Türkiye de, her devlet kurumunun çok güzel olanakları vardı, özelleştirme diyerek, çiftlik diyerek, satışını yaptılar.Şimdi orduya küfretmek için yer aramak, biraz zorlama oluyor.
gecesi gündüzü olmayan ,eksi bilmem kaç derecede dağda yatıp kalkan, kelle koltukta terörist kovalayan adamla,
masa başında çalışıp akşam 5.30 deyince çıkıp giden adamın aynı olanaklara sahip olması biraz insafsızlık olur..
askeri tesisler 1930 lardan beri kamuflaj amacıyla yeşil alanlara kurulur
ya da yeşil alan haline getirilir. uçakları yanıltmak için. çok da işe yarar.
yamulmuyorsam kantinleri acayip beleş olan mekanlardır. babası asker olan bir kız vardı bizim sınıfta; askeriyenin potaları süper olurdu. girmemizi sağlardı oraya, oynardık, sonra da ucuz ucuz otlanırdık kantinden. hey yavrum hey. adamlar hayatını yaşıyor be.