tıpki iran'da kandırıldıkları gibi bugün de kandırılmaktadırlar. askeri darbelere karşı olup sabah akşam asker karşıtlığı yaparken akp'nin ülkeyi dini rejime sürüklemesine ses etmemeleri rezil bir durumdur.
yanlış tespittir. sivil darbe diye bir şey olamaz. sivil iktidar yerel ve genel seçimlerle halk tarafından denetlenmektedir, askeri darbede olduğu gibi cunta düzeni yoktur. ak parti misal 2002 yılından bu yana tonla yerel seçim genel seçim ve referanduma gitmiştir, halk tarafından desteklenmiştir. yarın öbür gün yanlış yaparlarsa halk başka partiye de oy vermesini bilir.
Misal 2004 yılında Antalya Belediyesi ak partide iken 2009 yılında chpye geçmiştir, ak partinin oyu bazı şehirlerde artmış bazı şehirlerde azalmıştır, eee kardeşim neresi bunun sivil darbe. inönü gibi tek parti rejimi olsa hadi neyse dicem.
yıllar yılı oturdukları koltukların halk tarafından altlarından çekilmsiyle yerle bir olan kemalist dinazorların halk iradesine yaptığı hakaret. sivil darbeymiş, darbe şakşakçılarının yeni numarası..
endonezya mı oluyoruz malezya mı oluyoruz, irana dönüyoruz, sivil darbe, sivil faşizm. bu ulusalcı zevatın insanları korkutma konusunda ak parti iktidarında kullandıkları sloganlar işte bunlar.
tanıma gelecek olursak milletin s...nde olmayan durumdur, zira millet oy kullanmaya gitmekte, kabinin arkasına geçip gizli olarak oyunu istediği partiye vermekte ve iktidarı seçmektedir, bu ulusalcı zevatın artık böyle korku filmleriyle halkı kandırmaları mümkün değildir. daha güzel numaralar bekliyoruz efendim.
sanıldığının aksine sivil darbe kavramı vardır. ancak türkiye de gerçekleşmiş olan durum değildir. fakat yaşanılan durumun sivil darbeden tek farkı yönetimin zorla düşmemiş olmasıdır. türkiye deki duruma rejim değişikliği desek daha doğru olur. demokrasi kavramı gitgide yitiyor. dikta ve baskı rejimi geliyor. istenilmeyen muhalif olan başını kaldıran kim olursa hapse atılıyor. bu şaklabanlara oy veren halk ne diyor? ateş olmayan yerden duman çıkmaz. adam masumiyet karinesinden bihaber. aylarca yıllarca hapiste tutulan insanlar suçsuz denip bırakılıyor. yargıda bir terim var tutukluluk sürelerinin cezaya dönüşmesi. nedense bir tek ergenekona uygulanmayan uygulama. deniz feneri sanıkları aynı sebepten dışarıda ama kimse ulaşamıyor. hizbullah sanıkları aynı sebepten dışarıda onlara da ulaşabilen yok. ancak hakkında tutuklama emri çıkarıldığında yurtdışında olan eski asker ülkesine geliyor, tutuklanıyor ve kendi ayağıyla gelen adam delilleri karartma ihtimaline karşı yıllarca hapiste. bu mu adalet? bu mu ileri demokrasi? eleştiriye tahammülü yok akp nin. adam % 50 oy aldım istediğimi yaparım düşüncesinde. kendisine oy vermeyen % 50 yi yok sayıyor. onların temsilcisi olan muhalefet partilerine kulağı kapalı. daha 1-2 gün önce spor bakanı suat kılıç hakkındaki iddialar için verilen gensoru önergesine yüzü bile kızarmadan ret oyu kullandı. ee nedir adamlar çoğunlukta ya istediklerini yaparlar. yargılanamazlar, kimse haklarında soru soramaz. basılmayan kitapların toplatıldığı ülkede yaşıyoruz ve hala iktidarı destekleyen insanlar var. ne diyeyim ki. yazıklar olsun.
demokrasilerde, halkın iradesi genellikle sivil dikta kurulması yönünde oluşmaz. hiçbir halk bu kadar aptal olamaz, ama tarihte örnekleri görülmüştür. halk, bazı yönlerden memnun tutulursa ve hayali düşmanlar yaratılıp dikkatleri oraya çekilirse, sivil diktaya gidişi göremeyebilir. tabii, halk uyanana kadar atı alan üsküdara geçer.
demokrasiyi amaca ulaşılacak ve istendiğinde inilebilecek bir tramvay gibi gördüğünü ifade edip demokrasiyi içselleştiremediğini defalarca kanıtlayanlar başınızda ise ve sürekli milli iradeden ve her istediklerini yapabileceklerinden söz ediyorlarsa, konuşanları susturmaya çalışıyorlarsa, kuşkulanmak bile ahmaklıktır, çünkü herşey apaçık ortadadır.
halktan oy almak, halkın gerçek iradesini temsil etmek anlamına gelmeyebilir. halkın tek derdi geçimdir. halktan bu yönde alınan yönetme ve yasama yetkisi, sınırsız görülüp yönetenlerin kendi iradesine dönüşmüşse, orada hal ve gidiş kötüdür.
oysa ki, çağdaş parlamenter demokrasi, kurumlarıyla birlikte var olan bir kurumlar ve kurallar düzenidir. kurumların hepsini ele geçirerek bu düzeni bozmak için halk iradesinin argümanının arkasına saklanılarak demokrasi tepeleniyorsa, sivil darbe gerçekleşiyor demektir. ahmaklar ve yandaşlar tersini istedikleri kadar papağan gibi tekrarlayıp dursunlar, güneş balçıkla sıvanamıyor.