bi kere beyin darbeli olmasın işte, senle benle aynı oksijeni yakan adamdan ortaya böyle acayip bir yaşam formu çıkabiliyor, he de geçsin iyisimi...
(bkz: demokrasinin ırzına geçilmesi gerekliliği)
SiViL BEYiNLERiN SULANMIŞLIĞINA, ASKERi ŞUURUN ÇAKTIĞI TOKATTIR. TOKATLA SULANAN BEYNiN SUYU KULAKLARDAN BOŞALIR.
SUYUNDAN ARINMIŞ BEYiN, SULANMIŞLIĞINI BiR KENARA BIRAKIR, TOKADIN DERDiNE DÜŞER.
ASKERi KIŞLADA TUTAMAYAN, SiViL EGEMENLER UTANSIN. BEN DARBELERE iNANMAKLA BiRLiKTE, DARBE KURBANLARINA ACIYANLARDANIM.
demokrasi ile yönetilen toplumlarda askeri darbeler gerekliliği diye bir kavram olamaz. askeri darbeler, siyasi otoritenin boşluğundan doğarlar. hem darbeler gereklilik değil başvurulan en son yoldur. ülkenin bir çok alanda ileleyişini durdurur. bizim ülkemizde ise durdurmakla kalmayıp, zaten ikinci dünya savaşından sonraki sanayileşme sürecini geriye götürmüştür.
giydiğimiz don bile yurtdışından geliyorsa, bunun sebebini uzaklarda aramayalım.
bunu söyleyen insanın beynine askeri darbe mi artık ne çeşit darbe varsa hepsi yapılmalıdır.
birilerinin buyruğuna itaat etmekten başka bildiği olmayan pasif bünyelerin kuracağı cümledir aynı zamanda.
darbe değil ihtilal gereklidir.
ihtilal: bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim.
tabi ya, hatta çankaya köşkü lağvedilsin, tandoğan orduevi bu işi üstlensin. her vatandaş da sabahları içtimaya katılsın, mıntıka temizliği yapsın. öyle dom dom kurşunu gibi sakıncalı müzikler de dinlenmesin, mazallah çatışma falan çıkar, sonracığıma, kamusal alanda postalsız, palaskasız dolaşmak yasaklansın. nüfus cüzdanlarını çöpe atalım, herkes boynunda künyeyle dolaşsın. (bkz: yavrum sen şaka mısın)
27 mayıs ve 12 eylül darbeleri; genel anlamda, hiç bir toplumsal soruna köklü çözüm getirememiş, getirilen çözümler ya anlık ya da dönemsel çözümler olmaktan öteye gidememiştir. zira topluma, seçerek başa getirdikleri insanların yaşattıkları bir iç savaşa dönmeden ve toplum evrilmeye fırsat bulamadan, askerin korumacı müdahalesi gelmiş ve belli bir dönem ama geçici bir sukunet ortamı tesis edilebilmiştir.
diğer bir anlatımla toplum, 'rejim tehlikeye girerse nasıl olsa asker müdahale eder' kolaycılığına alıştırılmış, oy vererek seçmek konusunda yetkilendirilmiş ama o yetkiden kaynaklanan sorumluluklardan muaf tutulmuştur.
demokrasiler, demokrasi rejimi ile yönetilen insanlara büyük sorumluluklar yükler. bu bağlamda, seçtikleri insanların beceriksizlikleri ya da kötü niyetlerinin ceremesini de çekmek zorundadırlar. ancak, bu ceremeyi çekerek akılları başlarına gelir ve ders alarak aynı hataları tekrarlamamaları gerektiği bilincine ulaşırlar.
- dünya tarihi, başta almanya ve nasyonal sosyalizm hareketi olmak üzere bunun sayısız örnekleri ile doludur.
askeri darbe devlet elden gidiyor diye olmuştur değil mi?
zamanında yapılan darbelerin hiçbirini desteklemem, hiçbirini haklı bulmam.
demokrasi kültürü çok yeni olan ülkemde bir şeylerin, yani bu demokrasi kavramının, halk tarafından kazanılmasını, kendi çabalarıyla kazanmasını çok isterdim.
ha öyle olmadı, askerlerimiz olaya el koydu.
ne diyeyim.
yıl 2010.
hala darbe diyoruz.
allah akıl fikir versin.
dinimiz amin.
hukuku katletmenin adı gereklilik olmuş.bütün katillere duyurulur.
utanmadan sıkılmadan hala darbe savunan(vatan haini böyle olunur) bir zihniyet olduğunu görmek üzücü mü kırıcı mı bilemedim.ama tam bir ortaçağ yok yok hatta ilk çağ zihniyeti.iktidar olma gibi bir şansı olmayanlar silahlarının namlusunu vatandaşa çevirip iktidar oldular ,hukuku , demokrasiyi , en önemlisi insan haklarını ayaklar altına alıp ezdiler ülkenin başbakanını akıl almaz işkenceler geçirdiler darağaçları kurup canlar aldılar... şimdi hala bu insanlık dışı hayvani yaklaşımı savunanlar sakın bu ülkeyi düşündüklerini söylemesinler çünkü inanılmaz komik oluyorlar.
hiçbir gerekçe hiçbir zamanda hiçbir diyarda milletin iradesini hiçe saymayı haklı çıkaramaz.
tüm insanlık yanılmıştır.
demokrasi, insan haklaı, evrensel barış, hukukun üstünlüğü,adalet, kant, j.S. mill, j. locke, hepsi ama hepsi yanılmıştır.
tek haklı cuntacı postal yalayıcıları ve netekim kenan evrendir.
bu mudur?
yazıklar olsun bu ülkeyi cumhuriyet gibi faziletli bir rejim üstüne kuran atatürk ü anlaamamış nesillere.
yazıklar olsun kanlu cuntlardan medet umalara.
yazıklar olsun tv deki cunta probagandaları haricinde tek satır yakın tarih okumayanlara...
darbenin ne olduğunu bilmeyen veya olduğunda insanların anasının ağlamasından zevk alan kişinin önermesidir.Darbe demek tüm ilişkilerin askıya alınması demektir.darbeyi destekleyen cuntacılardır.Gelişmiş toplumların yada şöyle muhasır medeniyetler seviyesindeki toplumlarda darbe görülmüş mü bunun iyi analiz edilmesi gerekir.
askerin yeri ülkenin idaresi değildir. Aslında bu durumun asker de farkındadır. darbeler Ülke kendi sorunlarını kendi çözemeyeceği durumda olduğu zamanlarda diğer ülkelerin karışmalarını engellemek amacıyla yapılır. Demokratik değildir.
Gereklilik konusu göreceli olmamalıdır. Göreceli olduğu zaman ülke karışır. Ordu düşmanlığı artar. Propagandalar azar, halkı her yönden kullanırlar. Din derler, demokrasi derler, yer bitirirler.
dikta özlemi çeken elitist yaklaşım. "darbe olsun, nasıl olsa bana, aileme bir şey olmaz, geri kalan insanlar da sikimde değil" anlayışıdır.
darbe kime karşı yapılır sorusunu hiç düşündüler mi acaba? darbe halkın seçimlerine karşı yapılan antidemokratik bir yapıdır. darbe yapılan ülkelerde demokrasiden insan haklarından söz edilmez. başka ülkelerde böyle bir istek anayasal suçtur. aslında bizde de suçtur. ancak geçmişimizde darbelere alışmış bir millet olarak yadırgamıyoruz. bakalım ceza kanunumuz ne diyor;
--spoiler--
Anayasayı ihlâl
Madde 309 - (1) Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı
Madde 310 - (1) Cumhurbaşkanına suikastte bulunan kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. Bu fiile teşebbüs edilmesi hâlinde de suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(2) Cumhurbaşkanına karşı diğer fiilî saldırılarda bulunan kimse hakkında, ilgili suça ilişkin ceza yarı oranında artırılarak hükmolunur. Ancak, bu suretle verilecek ceza beş yıldan az olamaz.
Yasama organına karşı suç
Madde 311 - (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılırlar.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
Hükûmete karşı suç
Madde 312 - (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı isyan
Madde 313 - (1) Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı bir isyana tahrik eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir. isyan gerçekleştiğinde, tahrik eden kişi hakkında yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı isyanı idare eden kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. isyana katılan diğer kişilere altı yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Bir ve ikinci fıkrada tanımlanan suçların, Devletin savaş hâlinde olmasının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
(4) Bir ve ikinci fıkrada tanımlanan suçların işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
Silahlı örgüt
Madde 314 - (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silâhlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.
Silah sağlama
Madde 315 - (1) Yukarıdaki maddede tanımlanan örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya ülkeye sokmak suretiyle silâh temin eden, nakleden veya depolayan kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suç için anlaşma
Madde 316 - (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçlardan herhangi birini elverişli vasıtalarla işlemek üzere iki veya daha fazla kişi, maddî olgularla belirlenen bir biçimde anlaşırlarsa, suçların ağırlık derecesine göre üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Amaçlanan suç işlenmeden veya anlaşma dolayısıyla soruşturmaya başlanmadan önce bu ittifaktan çekilenlere ceza verilmez.
--spoiler--
bu ülkede bir çok parti kapatıldı. "kapatılmalarında sebep olarak anayasayı değiştirmek ve antidemokratik bir sistemi savunmak" gösterildi. aihm kararları da bir ülkede demokratik sistemi yıkmaya çalışmanın veya yıkmanın suç olduğunu öngörmüştür.
bir suçu savunmak ve o yönde kışkırtmak suç olduğu için insanlar ergenekon kapsamında hapislerde iken hala bunun suç olduğunu anlayamamışların etrafta olmasını yadırgamıyorum. çünkü daha önce yapılmış ve ceza almamış olmaları onlara destek veriyor. fakat türkiye artık değişti ve bu tür şeylerin suç olduğunu, yargılandığını görüyoruz. ergenekoncuları savunanlar anlamasa da darbeyi savunmak suçtur. bir geçiş dönemi içinde olduğumuz için rahatlıkla darbe savunuculuğu yapılabiliyor. fakat en azından bunu medya veya başka organları kullanarak övenler, ortam oluşturmaya çalışanlar yargılanıyor. bunun suç olduğunu ilerde herkes anlayacak.
ergenekoncular neden içerde sanıyordunuz? darbe hazırlığı içinde olduğu için veya darbeye destek verdikleri için. şimdi yukarda yazdığım kanunlardan şu aşağıdakini iyi okuyun;
Madde 313 - (1) Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı bir isyana tahrik eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir. isyan gerçekleştiğinde, tahrik eden kişi hakkında yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
yani darbe olsun diyen veya askeri darbelerin gerekliliği diye başlık açanlar hakkında yasal işlem başlatılır. bana düşen vatandaş olarak savcılığa başvurmak... önce moderasyona başvuralım da...