Arkadaşlarla Yola çıktık, iki araba gidiyoruz. Beraberimde gelen ibnelerin hepsi askerliği yapmış, sırf daşak gecmek için geliyorlar biliyorum. Yakındı zaten, 100 km falan. Bir saat içerisinde vardık amk. Psikolojik olarak kendimi hazırlayamadım bile. Yolda giderken 'Yavaş sür lan şunu' diye kızıyordum hatta.
Yaz aylarıydı. Neyse vedalaşma faslı geldi, sarıldık ettik, tam nizamiyeden içeri adımımı atacağım, dokunsalar ağlayacağım, arkamdan seslendiler;'biz havuza gidiyoğk'. Siktirin gidin dedim ben de, sonrası mokoko.
içeri doğru sçmak terimini hayatınızda ilk defa yaşadığınız andır. ben gittiğimde saçlarımın favori denen kısımları uzuncaydı amfilerden geçip bölüğüme gittiğimde ( nereye gidiyorsun oğlum götürüldük koyun gibi ) oradaki çavuş "bu ne lan böyle amerikan askeri gibi y.rraaamm" şeklinde çıkışınca nereye gittiğimi daha bir iyi kavramıştım. sonrası zaten ilk 3 ay mokoko şeklinde malum *
AiLE iLE GiDiLMEMESiNi TAVSiYE EDERiM. BEN GiTTiM.
NiZAMiYE ÖNÜNDE AĞLAMALAR, HADi GiDiN ARTIK DEDiKÇE iNATLA GiTMEYEN ANNE.
SONRASI KEŞMEKEŞ. AŞILAR, KIYAFETLER, YATAKHANE ARAMA VS.
BiNLERCE ERKEK. Türkiyenin her yerinden hemde. Ne olduğu belirsiz bir sürü insan. Ne oluyor amk diyemeden apar topar sürüklendiğin anlardır.
aralık ayının 12 siydi, önce ilçeye yaklaştıkça askeri birliğin tepesindeki dağa kazınmış olan güçlüyüz, cesuruz, hazırız yazısıyla karşılaştık. o ana kadar işin ciddiyetinin farkına varamamışız sanırım aha geldik birazdan gireceğiz içeri duygusu ilk o an vuku buldu. zaten çok geçmedi 5 dakika sonra nizamiyenin önünde bizi ıspartadan oraya kadar götüren üniversite öğrencisi arkadaşla vedalaşıyorduk bile. aklımda kalan en belirgin şey adamın kulaklarını yüzünü ısıran felaket soğuk rüzgardı sadece. belki de mahalleden bir arkadaşla hatta baya kanka diyelim biz ona aynı yere düşmüş olmanın verdiği rahatlıkla girdik içeri, kapıda bir üsteğmen hoşgeldiniz diyerek güzelce karşıladı bizleri. yine de ne kadar güzel karşılama olursa olsun gecenin sonunda o ranzaya uzanıp tavana boş boş bakıyor ya insan o duygunun tarifini yapmak çok zor. belki de hiç olmadığı kadar yalnız ve güçsüz hissediyor insan.
çarşıda sakal traşı olmuştum, tavuk götü gibi olmuştu lan. her taraf asker.. birliğe katılma anı gelip çatmıştı. amcam, kuzenim ve yakın arkadaşım gelmişti beni uğurlamaya.. çok duygusaldı lan! unutamam.