Büyük yanlışlar içerisinde olan bir adamdır. Süt çocuğudur. Ana kucağını bırakamaz.
Bunlar karısıyla kavga edince gidip annesinin yanında ağlayan herifler, askere nasıl gitsinler. Hadi üniversiteye gitme çağında, gitmemeyi anlarım. Ama adam gelmiş 30 yaşına, hala askerden nasıl kaçsam diye yol arıyor, ne kadar korkak adamlarsınız lan.
En büyük bahaneleri de, işim gücüm var, çalışırsam vatana daha hayırlı olurum. Görende atom parçalıyor sanacak. Bunlar kim biliyor musunuz? Kurtuluş savaşını evinden takip eden kitlenin evladı. Hadi bahanelerinizi aşağıya sıralayın.
Askerlik bi erkeği adam eder. Bırakın şimdi hangi komutanın egosunu tatmin edeceğim geyiğini. Bir kere sorumlulukların var, düzene giren hayatın var, ailenden ve sevdiklerinden uzak olduğun için anladığın bi kıymet ve duyduğun müthiş bi özlem var. insanları tanıyorsun en başta. Özgürken daima yanında olan insanların seni nasıl unuttuklarını, askeriyenin içinde önyargı ile baktığın insanların aslında o özgürlüğünde daima yanında olan insanlardan seni daha çok önemsediğini anlıyorsun. Velhasılı, gidip yapın ki hayatın öyle toz pembe olmadığını anlayın. Okuma yazma bilmeyen bi adamın, 4 yıllık üniversite mezunu olan bi insandan daha insan ve olgun olduğunu görüyorsunuz. Acemilik eğitimi sırasında bi türkçe öğretmenine tuvaletten çıktıktan sonra sifonu çekmesi gerektiğini ve akşam yatarken ayaklarını yıkması gerektiğini günde 4-5 defa anlattım tam 14 gün boyunca. Oysa o okuma yazma bilmeyen adam biz ona söylemeden yaptı bunları. Anlayacağınızı anladınız zaten.
bunlar kurtuluş savaşı'nda da orduya yazılmamış, üstüne bir de yunan uçaklarıyla engel olmuştur. kimisi de boğaz'da çamlıca'dadır '18'de. '22 yılında her şey bittikten sonra gelir ankara'ya, üstüne çöreklenmek ister her şeyin. "hür" diye konuşurlar arkasından takipçileri, adam sanırlar bu akıldan yoksun alamancıyı, amerikancıyı.
karışılmaması gereken durumdur. uzun dönem rütbeli askerlik yaptım. askerin görevi komuta kademesine hizmet, temizlik, sürünme.kişiye kazandırdığı küfüre alışkanlık uşaklık pis kokuya bağışıklık. hani derim ki oğlum olsa göndermem. bu hükümeti herkes eleştiriyor ama şu askerin gazını alıp havasını söndürdüya sırf bu yüzden bile olsa takdiri hak ediyor.
bu tipler sagda solda antimilitarist soylemlerle dolasirlar. ustelik utanmadan devleti ve devlet kurumlarini surekli olarak elestirirler. yok avrupa ulkelerinde zorunlu askerlik yokmus, yok askerlik devlet duzeninin bize dayattigi bir uygulaymis.
militarizmin milliyetçilik adı altında faşizmle harmanlayıp kendine hizmet ettirmek için ulviyet addettiği.
dünya kapitalizmine silah teknolojileri ve ticareti için lazım olan kutsi görevin türklerdeki tezahürü erkek olma lafüzafıdır.
gecen facebookta askere gitmis elemanin biri sunu yazmis; " artik bende adam oldum lan! bana bugune kadar cocuksun diyenler lafim size".
evet evet aynen boyle, iste ulkedeki algi seviyesi! iste ulkedeki "vatanseverlik", iste ulkedeki "adamlik" olcutu. yazikki boyle bir ulkede yasiyorum.
askere gidipte her boku yiyen müslümanım diyen şerefsiz adilerden bin kat daha iyidir.
her askere giden adam olsaydı adam gibi ülke olurduk.
tecavüz, yolsuzluk, adam kayırma, hırsızlık, adam öldürme, bitmediğine göre askerlik boşuna yapılan birşey.
1 ay askeri eğitim yeterli. 12 ay ne bok yemeye askerleri tutuyorlar anlamak çok güç.
it gibi kokarken eline verdıklerı dalgayla ıkı saaat ayakta dıkıldikten sonra iki üç asker tekerlemesi öğrenmenin akabinde sağa sola boş boş laf atıp adam oldugunu zanneden ve bununla övünen adamlardan daha adamdır..
Lan bir kere askeriye denen yer adamda libido bırakmıyor.. hem iktidarsız hem adam nasıl olunuyor?
askere gidipte tuvalet kapısına bokuyla şafağını yazan orospu çocuğundan daha adamdır, 7/24 sıcak su akan nato birliğinde 20 günde bir banyo yapan rezilden daha adamdır, hepimiz içtimadayken dolabımdaki son paket sigaramı çalan kevaşenin evladından daha adamdır.
