askerlik vatan borcudur lafini son derece basit bir sekilde parmaklayan soru cumlesidir.
hani, askerligin vatan borcu oldugunu binlerce farkli yolla da siklestirebiliriz tabi ki ama toplumsal cinsiyet esitligini goz onunde bulundurdugumuz anda "vatan" denen dalgatringonun bize bahsettikleri, sunduklari turkiye gibi gelismis ulkelerde tamamiyle ayni - kadin ve erkek icin-. e erkekler havaya bir kac el ates edip, birilerinin emirlerine uyarak bu borcu en asagi sekilde oduyorlarsa kadinlar ne yapiyor, nasil oduyor, onlar hep borclu mu yasiyor. yazik degil mi kadinlara ?! ?
bu ülkenin nufusuyla alakalı bir durum, eğerki bizde israil gibi nufusu az bir ülke olsaydık bayanlarımızda belli bir yaşta askere gidecekti. erkeklerin askerlik konusuna bu kadar içlenmemesi gerekir. sonuçta şehid mertebesi askeriyede erkeklere tanınmış en kutsal, güzel ünvandır. doğuda ve ya başka bir bölgemizde dişe diş kana kan savaşıp şehid olan erkeklerimizinde bir canı vardı ama onlar bu vatan için 'biz gidiyoruz kızlar neden gitmiyor diye' bu küçük faydasız hesapları yapmadılar helal dimi..
edit: enrty'i iyice okuyup anlamanızı öneririm tepki mesajları atmadan önce..
madem vergi vermek, vatan seven evlatlar yetistirmek de vatan borcu, ve madem nufusumuz hayvanimsi; bir erkek olarak ben de, bebek evlat ederek cocuk yetistirerek ve vergilerimi odeyerek vatan borcumdan kurtulmak istiyorum, askerlik yaparak degil.
yasamda hic bi sey elde edememis, hic bi basari yakalayamamis, en buyuk basariyi ölüp gitmek olarak goren insanlarin sinirlendigi sorunsaldir.
sehitlik mertebesi sadece sende olsun istiyorsun, hemen askere gidip sehit olmak istiyorsun degil miii, yok oyle yagma. calisip, basaran bir insan olacaksin, yasamak nasil bir seymis onu ogreneceksin..
"askere gidecek yiğitler doğuruyor" türünden saçma bir cevap verilen soru. biz askerini, işini, bilmemnesini bütün yükü çekelim, sonra evde göt büyüt asker yetiştirdim de. yok ya? aynı şekilde madem kadın hakkını savunursun, çiftler ayrılınca nafakayı ne bokuma erkek öder türünden bir soru da sorulabilir.
olaya bu açıdan bakarsanız vatan borçlularını doğurup, büyütüyorlar.
tabii ki bakış açısı dar adama bunu açmak lazım:
askerliğin harbiden vatan borcu olduğu dönemlerde babalar bugün olduğu gibi 8 saat tere satıp sonrada yan gelip yatmıyorlardı.
ömürlerini vatanlarına adayan askerliğin hayat, hayatın askerlik olduğu dönemlerden kalma bir sözden bahsediyoruz.
sefere çıkıp yıllarca dönmemekten hatta hiç dönmemekten bahsediyoruz.
olayı biraz kavrayanlar ocaktaki ateşi, kundaktaki çocuğu için söndürmeyen ve günü gelip babasının borcunu kaldığı yerden ödesin diye asker yetiştiren anadan bahsetmek için bu yola girdiğimi anlamıştır.
askerlik vatan borcudur evet ama o borcun kaynağı da analara dayanır zaten.
yaşadığı toprağa anadolu diyen, toprağında anasını anan insanlardık biz.
anamızın hakkını ödedik.
analar yaşasın, güvende olsun, neslimizi sürdürsün, ardımızdan yürüyecek yiğitler yetiştirebilsin diye öldük, öldürdük biz.
anaların emekleri üzerine kanımızla bir vatan kurduk biz.
türk milleti analarının hakkını öle öle ödeyen bir millettir.
ocak başındaki anası, kundaktaki bebesi güvende olsun diye de borcunu ödemeye devam etmektedir.
birileri askerden kaçıyor, borcunu parayla ödüyor diye askerden kaçarsak, askerliği para karşılığı yaparsak günü gelir analarımzın hakkını ödeyemez; hakkım sana haram olsun sözleriyle karşı karşıya kalırız.
anasının, bacısının, karısının, kızının tabii ki hepimizin anasının, bacısının, karısının, kızının ırzı, namusu ve dahi canı için memleketin dört bir yanında vatan sana canım feda diyen, diyebilen evlatlarımız işte bu borcu ödemenin peşindedir.
borç büyük, ödev büyük, ömür kısadır yiğitler.
günü gelip, analar, bacılar, kundaktaki çocuklar hakkını haram etti bana dememek için değil onbeş ay, bir ömür vatan sana canım feda demeye hazır vatan evlatları vardır bu memlekette.
bir ömür, onların hatıralarıyla, ocaklarını ayakta tutmaya ant içmiş analarda vardır.
bu vatan ocağı hala yanıyorsa zaten onların sayesindedir.
evlatlarını borçlarını bilir şekilde yetiştiren analar ve gözünü kırpmadan analarına, anavatanlarına borcunu ödeyen evlatlar sayesinde özgür yaşadı, yaşıyor ve yaşayacak bu millet.
yoğun istek üzerine tanım: askere gitmenin vatan borcu olarak görüldüğü ükemizde aynı borcu kadınların neden ödemediğini merak eden kişinin kurmuş olduğu soru cümlesi.*
öncelikle askerlik vatan borcu değildir. esas konu, acaba hangi anne bebeğini eline ilk aldığında vatan için ölecek olmasını içinden geçirebiliyor, ya da gidip teröristlerle çatışması için evlat yetiştiriyor merak ediyorum. ölen evlatları kendi annelerinden başka hatırlayan, onlar için yas tutan var mı? o anne kadar için senin için yanıyor mu?
merak ettiğim diğer konu, ne için öldüğünü bilmeyen insanların gerçekten şehit olup olmadığı. diyelim ki senin devletin 30 yıldır kıçıkırık bir örgütü gerçekten bitiremiyor, onları besleyen dış güçlerle işbirliği yapmıyor, onlardan savaş teknolojisi satın almıyor, kendi evlatlarını göz göre göre kurban vermiyor ve o askerler de gerçekten vatanı korumak için savaştığının, savaşmayanların da garsonluk, aşçılık, şoförlük, yazıcılık, çalgıcılık, hizmetçilik yaparak vatanı koruduğunun farkında olacak kadar zeki(!) peki bu durumda dahi kimin ölmesi gerektiğine sen mi karar vereceksin? o şehitlik mertebesine sen mi koyacaksın o gençleri? sen kimsin?
olası bir savaş esnasında kadınlarımızda en az erkeklerimiz kadar ülkesini savunacaktır, ancak içinde vatan sevgisi olmayanların anlayamayacağı durumdur.
askerlik her zaman insanlar için bir sorun teşkil etmektedir. Askerlik, osmanlı imparatorluğundna kalmadır. Onlarda kadın kısmı askere gitmezdi şimdi de gitmiyor , ama subay astsubay olabiliyor. Ya bu askerlik konusu amma korku oluyor insanlarda. Yıllarca adam kaçıyor zamanında gitmiyor sonra bir gün yakalanıyor ve alınıyor. Neymiş çok zor geliyormuş. O gidenler güle oynaya gidiyorlar, davulla zurnayla. bence bu bir vatan borcudur. '' bizler için ölen atalarımıza olan bir borçtur'' ödedim mi evet ama yetmez.
israil denen ülkede kadınlar askerlik yapabiliyorlarsa demek ki bizim ülkemizde de yapılabilir yargısı çıkmaktadır. Nitekim bir savaş halinde ülkeyi sadece erkekler değil kadınlar ve çocuklarda savunmaktadırlar. derhal kadınlarında askerlik yaptığı, şafak karaladığı günler gelmelidir.
oğlu askerdeyken, evde bir başına oğlundan daha fazla askerlik yapıyordur. ayrıca türk kadınını askere alırsan, sonuçlarına katlanırsın. yaradılış itibariyle kadın, asker yolu gözlemek ya da askerdeki sevgilisini terketmek için programlanmıştır. ki askerdeki sevgilisini aldatmak veya terketmek, gizli orospuluk denen şeyin ta kendisidir.
asker yetiştiriyor. çanakkale savaşında yaralanan oğlunun yanına gelen kadın, oğluna kızmıştır 'ben seni bunun için mi yetiştirdim git şehit ol diye yetiştirdim' diye. kadınlar da vatan borcunu asker yetiştirerek vatana millete hayırlı insanlar yetiştirerek ödüyor zaten. gel gelelim günümüzde askerlik vatan borcumudur? şüpheli...
tabi siz olaya böyle bakarsanız kadınlar bir şey yapmayıp vatana hep borçlu kalıyor zannediyorsunuz. halbuki öyle mi ? tabiki değil. sizin vatana karşı borçlu gördüğünüz kadınlar siz erkeklerin anaları yani vatan borcunu ödeyen evlatları dünyaya getirenlerdir o borçlu sandıklarınız. o kadınlar evlatlarını vatana ve millete hayırlı birer birey olsun diye yetiştirir ve yetiştirmekle kalmaz onu yetiştirirken içine vatan sevgisini işler, yeri geldiğinde vatan için ölünmesi gerektiğini öğretir. yani sizin ne yapıyor dediğiniz kadınlar aslında dünya gelirken ödüyor vatan borcunu siz hiç merak etmeyin!
askerlik şakaya gelir iş değildir kuzum şeklinde cevap verilesidir. bugün pek çok ülke ordularında kadınların bulunması gerçeği yanında kadın tabiatının askerliğin her şartını kolayca kaldıramıyacağı gerçeği göz ardı edilmemelidir. kadın subay olup veya karargahta görev yapmak askerliğin tamamını kapsamıyor.
özellikle türk ordusunda askerlik yapmak her kadının harcı değildir bunda sadece fiziksel yeterlilik aramamak gerekir.