Türk tarihinde bilindiği gibi herkes kadın erkekli doğuştan askerdi, bunun için özel yetiştirilir, her savaş çıktığında bütün halk savaşa katılırdı. Bu gelenekten ötürü askere gitmemek düşünülemez. Askerlik bir vatan borcudur. Fakat günümüz şartlarında milli benliğini yitirmiş, cesareti olmayan kimseler her nasılsa çeşitli bahaneler uydurup bu konuyu tartışma konusu haline getirirler. Engelli vatandaşlarımız, kız kardeşlerimiz bile askere gitmek için can atarken hatta ve hatta bülent ersoy gibi bir şahsiyet bile askerliğini yapmışken askerlikten kaçmak ve utanmadan bunu tartışma konusu yapıp aradan götüm götüm sıyrılmak isteyen cinsiyetsizlerin kafasını karıştıran bir sorun haline gelmiştir.
Sonuç olarak cinsiyetsizler için vicdani ret kanunu çıkarılsın, kim ibne kim adam ortaya dökülsün.
bir borç olduğu aşikardır. fakat vatan borcu mu, namus borcu mu, kız istemek için ödenmesi gereken borç mu, işe girmek için gerekli önşart mı belli değildir. eskiden milli duygular daha farklı işliyordu. "askerlik, erkek olma yeridir" deniyordu. şimdilerde öyle değil. millet geçim derdine düşmüş durumda, memleket ikinci planda. askerlikte de bazı bölgeler haricinde tek problem gece nöbetleri* ve içtimalar. orduevinde yapılan askerlik, askerlik midir mesela? böyle erkeklik kazanılmaz. o yüzden askerlik ile erkeklik bir tutulamaz. vatan borcu hususu ise tamamen tartışmaya açık bir konu haline geldi. ben her şekilde askerlik görevinin tamamlanması gerektiğini düşününenlerdenim. hiç bir şey öğrenilmese bile, aile hasreti ve yemek ayırt etmemeyi öğretir insana. sabretmeyi öğretir. hem de sike sike; tercih şansı bırakmaz bu konularda.
kesinlikle ama kesinlikle vatan borcudur. bu memleketin refah içinde yaşamasını sağlayanlar 1915 te çanakkalede şehit olanlardı. onlar için nasıl borç ise bizler içinde borçtur ödenmelidir.
allahın dağlarında it kopuk peşinde yapılan askerlikten sonra kesinlikle vatan borcu değildir.vatan borcu herkese eşit ödettirilmelidir.birileri taşaklarını ısıtırken bizim kıçımız donuyordu.artısı maaş veriyolar 12 ay azınıza sıçıyorlar bide her an ölme tehlikesini hediye veriyorlar.böyle borç olmaz.
askere alıyorup deyip hizmet sektörü için elaman istihdam eden Türk Silahlı Kuvvetleri, bu anlayışını değiştirmedikçe, askere gitmek vatan borcu falan sayılmaz.
ne zaman, askerlik kavramının asli görevi için gençler askere alınırsa o zaman vatan borcu olur.
not: doğu ve güneyoğu' da vatanı uğruna çarpışan, canını veren evlatlar gerçekten askerlik yaptıkaları için bu entry onları bağlamamaktadır.
not2: askerliğimi yaptım, birinci elden test edilmiş bir durumdur.
ingiltere'de doğarsan değil, türkiye'de doğarsan evet vatan borcu. askerlik yapmak istemiyorum diyenler de vatan haini. bu işin ironi kısmı.
askerlik profesyonellik gerektiren bir meslektir. profesyonel insanlardan kurulmuş bir ordu ile teröristlere karşı çok az kayıp verilir.
eğer bir vatan borcu varsa o da çalışarak ödenir. kimse bu topraklarda doğdu diye vatana borçlu değildir. ama benim şahsi görüşüm bu vatana hizmet edilmelidir. ulus-devlet olmanın, üniter devlet olmanın birincil şartı çağdaş vatanseverliktir. bu da en yetkin olduğun konuda o ülkeye verdiğin hizmetle olur. yani bir öğretim görevlisi bir askerden daha az vatansever değildir.
önemli olan ne yaptığınız değil. önemli olan ülkenin gayrisafi milli hasılasına ne şekilde katkı yaptığınız, ne kadar ürettiğiniz, ülkeyi ne kadar ileriye götürebildiğiniz. bu anlamda, vatanseverliği sadece askerlikle eşdeğer görenler bence işin kolayına kaçıyor. çünkü vatan, eğer üzerinde insan varsa değerlidir. vatan uğruna gerekirse ölünür olası bir savaş durumunda. ama asıl olan vatan uğruna yaşamaktır ve sanırım bu daha zordur.
her türk evladının bu vatana borcu; görevini en iyi şekilde yerine getirmesidir. öğrenciysen en iyi öğrenci, doktorsan en iyi doktor, öğretmensen en iyi öğretmen, askersen en iyi asker olmalısın.
askere gittin diye vatana olan borcun bitmiş sayılmaz.askerlik vatan borcunun bir parçasıdır sadece.
(bkz: vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır)
değildir. olsaydı şayet herkes aynı şekilde öderdi bu borcu. kimi dağlarda mayınlara basmamak için uğraşırken kimisi yaz tatili yapıp dönüyor.
ha dersen dedelerimize var bu borcumuz, onların yaşadıklarını yaşamasakta giydiğimiz kamuflajla bir nebze yaklaşırız bu hissiyata eyvallah derim. ama o zaman silahlı kuvvetlere seslenirim; yaşatın bu ruhu askerlere.
hayatımız boyunca biz erkeklerin belkide vatanı için yapacağı tek somut şey iken kim diyebilir vatan borcu değildir diye? sadece erkekleri baz aldık vatan borcu mevzusunda. çünkü vergiyi herkes veriyor o ayrıdır. ama askerlik kadar ciddiyetli bir merci olamaz kanaatimce. hayatı tam olarak öğreten ve tam olarak hazırlayacak olduğunu düşündüğüm yerdir. üniversite öğrencisi olmam sebebi ile tecil ettirdim. fakat okulum biter bitmez seve seve gidip yapıp geleceğim askerliğimi.
vatanımı milletimi seven biri olsam da, yıllardır 20 yaşındaki çocukların yemeği, kıyayafeti derken harcanan paralarla bir sürü silah alınabilir, profesyonel askerler yetiştirilebilirdi. zira; eski komutanlardan osman pamukoğlu'nun fikirleri de bu şekildedir. askerlik bir vatan borcu olabilir ama tek vatan borcu değildir. ödediğimiz vergiler de bir vatan borcudur. 15 ay veya 6 ay bir insanın hayatı için önemli bir süredir. en azından askerliğin süresi 3 ay olsaydı, gençler hem askerliğin ne olduğnu anlardı hem de, devlet giderlerinde büyük bir tasarruf sağlanırdı.
Askere gitmek, vatan korumak bana göre vatan borcudur. Herhangi bir savaş durumunda vatanı müdafa etmek için gerekli bir yöntemdir.
Ancak;
Komutanın botunu boyamak, operasyona giderken çantasını taşımak, egolarını tatmin etmek, yatağını yapmak, yemeğini ayağına getirmek, komutanın karısının dırdırını çekmek, hanım efendiyi her hafta altın gününe götürmek vatan borcu değildir. Vatan evlatlarını bu tür işler için kullanan komutan denilen züppelerde bu vatanın evladı değildir.
''savaşsız bir dünyanın mimarları zorunlu askerlik görevini ret eden gençler olacaktır.''
einstein
ben diyorum ki neden vatandaşlar bir hukukcunun altında 6 ay hukuk yardımcılığı yapmıyor yada neden vatandaş bir mühendisin yardımcılığını ayakçılığını yapmıyorda askerin ayakçılığını yapıyor.
savaş anında evet. fakat savaş dışı durumlarda yerini vatana hizmet etmekle doldurabileceğiniz durumdur. şöyle ki ülke savaş halinde değilken iç güvenliği sağlayacak unsurların işini ülkeye başka yoldan hizmet edecek örneğin; mühendise verir, mühendisin şehit edilmesini sağlıyorsanız bu borç ödetmek değil vatana ihanettir.
askere gitmek vatan borcudur. her türk erkeği 3-4 ay askerlik yapmalı, ihtiyaç duyulduğunda eğitimli ve hazır olarak vatanını savunmalıdır. fakat geri kalan 11 ay boyunca nereye borç ödeniyor orasını bilemiyoruz. sorun askerlikte değil, sürede. insanı bir yıldan uzun bir süre yaşantısından, ailesinden koparıp aylarca kamuflaj altında tuvalet temizletmek vatan borcu ödetmek değildir. vatanını savunmayı öğrenir lazım gelince de silahını tutarsın orası başka, ama 20 yaşındaki insana fazlası yaptırılmaz, yanlış. özellikle 2012'li yıllarda, külliyen yanlış.
değildir. evet eskiden vatan borcu diye düşünüyor hatta vicdani ret vicdansızlıktır! diyordum. ama işin boyutu öyle farklı ki, masum çocuklarımızın katledilmesini televizyon ekranından izlemek inanın çok koyuyor...
iş vatan, ahde vefa meselesi değil, iş tamamen bir oyun meselesi!
hükümetin (akp ve öncesi) amerika ile iş birliği yapmış olduğu gerçeği, desteklemesi, sırtını yaslaması ve amerikanın komple pkk destekçisi oluşu can acıtıcı. yani ülkenin en üstü dolaylı yoldan bu örgüte destek vermiş oluyorsa, bu vatan evladı neden ölüyor!!!
ölmeleri bir şeye değse, bir işe yarasa, bir gelişme olsa, pkk azalsa, yaralansa, bitecek olsa tamam diyecem gönderin gençleri şarka gebertsinler piçleri! ama yok... bitmiyorlar ve bitmeyecekler. ölen öldüğüyle kalacak. apo'nun götünde kelebekler uçuşurken bu soğukta vatan evlatlarımız katledilecek. olmaz öyle iş! ya bu ülke kendi içine dönecek, dışarıyı bırakacak - ki bu mümkün değil ekonomik bağımsızlığımız yok- ve pkk'nın bitirilmesi için en üstünden en altına her kişi çalışacak, kendinden ödün verecek ya da gencecik evlatlar bile bile ladese gönderilmeyecek!!!
bu vatanın, nasıl tüm nimetlerinden yararlanıyorsak, elbette onu koruyup kollamakta, bir borçtur.
hümanist entel takımının, böyle şeylere kafası basmaz ama bizler, "her türk asker doğar" felsefesini benimseyenler için, asla reddedilmeyecek bir borçtur askerlik, hem de şerefle.