Degildir! Askerlik tercihli olsaydi, yani kisinin kendi karari, isteyen gitsin istemeyen gitmesin misali... Eminim vatan borcudur diyenlerin yuzde 90 i gitmez. Borc degil zorunluluktur. Hayatin en verimli doneminde insanin asagilanarak hayata dair planlarini alt ust edildigi komutan egosunu tatmin ocagidir. Ben yapmadim, yapsam da 28 Gun yapacam. Elimden Gelse onu da yapmayacagim.
askerliğe gitmek her türk erkeğinin boynunun borcudur elbette.
ama bu askerlik, olası bir savaş durumunda, yani olağanüstü hallerde halkın kendini ve etrafındakileri savunabilecek düzeye gelmesi için yapılmalıdır.
askerlik orduevlerinde asker çocuklarına çay taşımak olmamalı asla. sonuçta komutanın postalını her sabah boyayan postacıda ana kuzusu, hedef tahtasının yanına yerleştirilen askerde...
askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyerek insanları dolduruşa getirmeye çalışan bir adam, askerliğini, kantinde bitirmiş birisi olabilir. ve hatta bu adamın oğlu da gidip burdur'da 30 günlük süreyle askerlik yapmış olabilir takip eden sürede.
öte yandan van'ın, muradiye ilçesinde 1-3 nöbetine yazılmış erbaşın, bütün gece "kayalıklar" ile "insanları" ayırd etmekte yaşadığı zorluk, hakkari'de askerlik yapan ev arkadaşınızın her yaktığı sigaranın "son sigarası olabileceği" ihtimâlini düşünmesi, bunu yapmayı reddetse herkesten önce kendi babası tarafından tefe konulacağını bilmesi. baştan aşağı bu bilinç ile gidip de orada birkaç ayda resmen bir ömür geçirmesi de yukarıdaki durum ile farklılık gösterir.
uzun lafın kısası ve terör örgütü ele başının, eve çıkması ihtimâli göz önündeyken, 5 kuruş etmeyecek basiretteki siyasetçilerin 3 kuruş etmeyecek siyasi sıçmıklarına kurban gitmek, tartışmalı bir hadisedir.
ne vakit binlerce vatan evladı, bir ucuzun evladı dilinde "kelle" olarak anılırsa, o zaman vatan borcu falan kalmaz ortada. kellem girsin der geçerim...
aslında ne borçtur ne de görevdir. böyle götümüzden uydurduğumuz cahil cühelayı doldurduğumuz zaman ve hayat öldürme eğlencesidir.
ha ben eğlenmedim belki aramızdan eğlenmiş olabilecek kadar gerizekalılar çıkabilir.
askere gitmek sadece anayasal bir vatandaşlık borcudur.
o madde de gayet güzel değiştirilir.
borç değil görevdir. kendini türk hisseden her bireyin görevidir.
bu kültürdeki askerlik müessesesinin kutsallığını yok sayıp fütursuzca saldırılması cahillerin işidir asıl.
askere gitmek ancak vatan hizmetidir. bu hizmeti görevini işini en iyi şekilde yapan herkes aslında ama askerlik de buna dahildir.
bu müessesede bazı sakat durumlar olabilir. ama alenen yürütülen soğutma olayı ancak aşağılık bir bölücü faaliyettir.
borç değil görevdir. kendini türk hisseden her bireyin görevidir.
bu kültürdeki askerlik müessesesinin kutsallığını yok sayıp fütursuzca saldırılması cahillerin işidir asıl.
askere gitmek ancak vatan hizmetidir. bu hizmeti görevini işini en iyi şekilde yapan herkes aslında ama askerlik de buna dahildir.
bu müessesede bazı sakat durumlar olabilir. ama alenen yürütülen soğutma olayı ancak aşağılık bir bölücü faaliyettir.
insanlarin; dogdukları ülkeyi, aileyi, genetigi ve daha nicesini secememesi ve her doğan insanın özgür irade sahibi olması gerekliliği durumundan kaynaklanan; bu degerlere ne kadar deger verip vermeyeceğini ya da bu değerler için neleri feda edip etmeyecegini seçme hakkı vardir.. bu nedenle, ahlaki degerlere sahip bir toplumun, kişiyi kendi iradesi disinda borçlandirmasi söz konusu olamaz..
kaldı ki, devlet sisteminde hiç bir şey bedava değildir.. kişi yediği yemeğim, aldiği egitimin, sokaga döktüğü çöpün bile bedelini ödemekle yükümlüdür..
anlaşılacağı üzere, devlet bireylere yaşama hakkı vermez, asıl devleti yaşatan bireylerdir..
Eğer vatan borcu ise bile bu ülkeye adam akıllı işler yaparak hizmet ederek olmalıdır. Askerlik ile borç falan ödenmez , hem de zorunlu ''gönüllülük'' esası ile. Askerlik tamamen zorlamadır ve elbet bir gün vicdani red olacaktır. Bunun kimseye bir zararı olmayacaktır. Sadece insanlık dışı şeyler yaşamak isteyen milli duygusu yüksek vatandaşlar oraya kendilerince ''vatan borcu'' diyerek gidecek ancak gitmeyen de elbette iş yaşantısında ya da sosyal hayatta ülkesinde gereken katkıyı yapacaktır. Herkesin çevresinde vardır oraya ne hırsla giden ancak daha sonra orada yaşananların ''saçmalık ötesi'' bir durum olduğunu görünce , ''sen haklıymışsın...'' diyen kişiler. Bu da bir tabudur ancak değişen dünya ve türkiye gibi bu da değişecektir.
bir yandan askerligin "vicdani" bir yukumluluk oldugunun toplum tarafindan telkin edilmesi,
diger yandan avrupa insan haklari mahkemesinin verdigi "vicdani ret" hakki...
kimimiz askerligi vicdani istedigi icin yapar, kimimiz vicdani ret hakkini kulanarak askerlige serh koyar.
ulkemizi "vicdan" kavramini yeniden tanimlandirmamiz gereken bir surece iten sorunsal.
askere gitmek sadece borç değil aynı zamanda vicdan meselesi dir. babası dedesi ata sı askerlik yapan insan bu konu yu sorunsal olarak düşünmez seve seve gider. şartlar ne olursa olsun.
daha askere gitmemiş, askerden kaçmak için ekşi sözlükte sürekli 'askerden kaçmanın yolları' tarzı başlıkları okuyan ergenlerce sorgulanan sorunsaldır. aslında sorunsal falan değildir, sen kendini bu vatana borçlu olarak hissetmiyorsan bile sike sike gidip o askerliği yapacaksın kardeşim, evet sike sike. ister 28 gün, ister 5 ay, ister 15 ay...
birileri 28 gün yaparken birilerinin 15 ay yapmasını vicdanı kabul edenlere göre vatan borcudur tabii. onlar herşeyi olduğu gibi kabul etmiştir, zira kimin hakkı kim tarafından yenmiş umurlarında değildir. gelişmiş ülkelerde 1 ile 6 ay arasında değişen kamu hizmetleri askerlik yerine sayılırken biz hala en değerlimizi canımızı birer hiç uğruna verelimdir onlara göre.
cevabi basit kardesim bu vatan ugruna can veren binlerce sehide biraz saygin varsa vefa gosterip pasalar gibi yapip gelirsin askerligini. kimse aptal degildi sevdiklerini arkada bırakıp kara toprağa can verecek kadar değil mi ?