bir asker ölüyor. ailesi ile telefonda konuşuyor. tgrt bunu yayınlıyor (#7173213). ve sosyalist düşünceye sahip herkes o askerin katili ilan ediliyor. süpermiş bu ya. peki bu asker ölmeden bir sene öncesine gitsek.
1. işadamı: ya baksana bizim çocuk askere gidecek. senin vardır bağlantılar. komando falan olmasın yapamaz bizimki.
2. işadamı: dur abi, benim bir tanıdık var. ayarlıyor bu işleri. ben bir telefon açayım.
telefon açılır.
2. işadamı: abi merhaba. bizim burada bir arkadaş var oğlu askere gidecek, kötü bir yere gitmesin istiyoruz. adı x y.
3. aracı: abi onu komando yazmışlar. kesin doğuya gider.
2. işadamı: değiştiremez misin abi?
3. aracı: dur bakalım. hımm z y var (bahsi geçen şehit). onu sizinkinin yerine kaydırdım. ama sırf senin hatırın için. bir ara buluşalım.
2. işadamı: tamam abi sağol. görüşelim.
tabi biz bunları düşünmeyelim. şehit olanlar niye politikacı, işadamı, bürokrat çocuğu değil falan diye kafa yormayalım.
kapitalizm sağolsun
sermaye sağolsun
ama böyle de demiyelim sırıtıyor, neydi şifreli kelime he vatan sağolsun.
bildiğin terörist söylemidir. askerdeyken "ben bu ülkenin vatandaşı mıyım ki askere gideyim ama gel gör ki zorla askere aldılar beni" diyenlerin mottosu. ulan sik kafalı japon askerleri göt korkusundan ne diyeceğinizi bilemez oldunuz, aferin size. ha bir de cumhuriyet mitinglerinde de hep en önde olun, atam izindeyiz deyin, atam sen rahat uyu biz askere gitmek istemiyoruz deyin siz.
gitmek istemeyipte gitmeyen birisinin hiç görülmediği eylemdir. gitmek istemezse ya parmağını keser ya rapor alır kıçım başım kırık gibi bahanelerle yapmayabilir.
bu üniversite okuyan arkadaşlar askerlikten neden bu kadar korkuyorlar anlamış değilim. bende bir üniversite mezunu olarak uzun dönem şırnak ta askerlik yaptım babalar gibi gittim geldim. sağlık çalışanı olarak 12ay askere hizmet verdim. merak etmeyin muhendis, doktor, bilim adamı arkadaşlar sizi alıpta dağa çıkarmıyorlar. yusuflamanın bi manası yok gidin paşa paşa yapın askerliğinizi.
sen 15-20 yıl oku, dirsek çürüt, mühendis ol, doktor ol, avukat ol; sonra git askerde mayına bas, komutanın eline el bombası versin parçalara ayrıl, iki ateş ettikten sonra çık dağlara, mağaralarda gezin, isabet etsin kurşunun teki, öl, geride bırak eşini, çoluğunu çocuğunu.
bir dakika şehit oldun lan. ötesi var mı. haber oldun, televizyonlara çıktın, devlet büyükleri evini ananı, babanı, karını, kızını ziyaret etti. gururlanmalılar di mi. hadi lan bi siktir git.
kendi ülkesinin çocuklarıyla yıllarca çarpıştırıla çarpıştırıla bu millet doğru dürüst kalkınamadı. doktorlar, mühendisler dağlarda öldü hep. milyarlarca dolarlar aktı boş yere.
bugün en büyük vatan hainliği askerliğin zorunlu olmasıdır.
Bir kaç sene önce bir telefon konuşması dinledim... TGRT'de yayınlanan mehmetçik programıydı galiba. Adını tam hatırlamıyorum programın.
Gözlerim yaş içinde kalmıştı. Bir asker ailesiyle konuşuyordu.
"Ablam yaralandım. Çok zamanım yok, Ya ölürüm, Ya bulurlar beni öldürürler. annem, babam orda mı?"
"Cengiz ne diyorsun sen. Ne yaralanması ne ölmesi, Bu sesler ne"
"Abla bırak konuşmayı zamanım az annem orda mı sen onu ver?"
"Cengiz saçmalama ne ölmesi?"
"Abla sesler geliyor, annemi ver çabuk"
Anne, kızına ver diyerek aldı telefonu.
"Oğlum evladım Cengiz'im ne diyorsun sen?"
içeriden ablanın çığlık sesleri yankılandı.
"Annem pusu kurmuşla çatışmadayım. Vuruldum bi kaç sefer galiba, çok kan kaybediyorum. Şehit oluyorum annem. Arkadaşlarım savaşıyor. Bir kaç kişi öldü galiba."
--spoiler--
orduya istiyorlar savas çikar diyorlar
silah veriyorlar anne bana öldür diyorlar
yat diyorlar anne kalk diyorlar
beynimi yiyorlar anne beynimi yiyorlar
--spoiler--
(bkz: vatan borcu nedir bilmemek.)
ulen deden 4 sene, baban 2 sene yapmış sen 460 gün den mi korkuyorsun denilmesi gereken insanlar var. hatta suratlarının ortasına tükürmek gerekir bunların.
ayrıca şehit aile lerinin bile söylediği bir söz var vatan sağolsun diye işte vatan borcu budur.
zaten askere gitmek istemeyen adamdan siz askerde nasıl bir hayır bekliyorsunuz ki. adam gitmek istemiyor arkadaşım, bırakın gitmesin o zaman. akıl var, fikir var. senin yapmak istemediğin birşeyi kimse sana zorla yaptırabilir mi?. bunun adı zorbalık değilmidir? profesyonel ordu sistemini beceremiyorsan bunun faturasını henüz yirmili yaşlarda ki gençlere ödetemezsin. yargılayamazsın onları. ulan adam evlenmek istese kız vermiyorlar, askerliğini yapmayana ibne denildiğini bile okudum az önce. yazıktır, yeminle günahtır.
ha bu arada beni yargılamak isteceyektir bir çoğunuz ve bunu entrymi eksileyerek gösterecektir. ben baştan uyarayım seni; ben askerliğimi yaptım güzel kardeşim ve ben askerliğimi doğunun en doğusunda yaptım. pişman mıyım? hayır değilim. yapmak istedim ve yaptım.
hatta askerliğim bitmeden altına imza attım üstünde "ihtiyaç duyulduğunda göreve hazırım" yazılı bir kağıda.
bırakın artık bu basit yalandan gündem mevzularını. bu ülkede askerlik görevini meslek olarak yapmak isteyen birçok adam var eminim.
işini severek yapan, maaşlı, profesyonel bir asker mi bu görevde daha başarılı olur yoksa "ben gitmek istemiyorum, gitsem de beceremem" diyen toy, iş bilmez bir delikanlı mı?
ve unutulmaması gereken bir olay var; sıcak savaşlarda insan gücü artık çok gerilerdedir. bir çoğunun düşündüğü gibi allah allah sesiyle iman kuvvetiyle olmuyor o işler.
türkiye'de 16'sı kadın 87 kişinin söylediği sözdür. azerbeycan ve ülkemiz dışında hak olan bir taleptir. (bkz: total red) (bkz: vicdani red) http://www.savaskarsitlari.org/
bu sözü söyleyenler rahat içinde yaşamak için mi söylüyor sanıyorsunuz? şu an gündemde olan enver aydemir örneğini izleyin derim. "ben allahın askeriyim, dini inancım gereği laik orduya asker olmam" diyen enver aydemir askeri cezaevinde işkence görüyor! zorla asker kıyafeti giydirilip hapiste bekletiliyor. ama o geri adım atmıyor. vicdanının sesini dinliyor. bundan önce de bu böyleydi...
(bkz: osman murat ülke) (bkz: halil savda)
ordu 87 kişiyi bugün görmezden geliyor. antisosyal kişilik bozukluğu tanısı koyup bir kısmını başından savıyor. ama bu ülkede yarım milyon asker kaçağı var! niye mi dersiniz? siz hiç bir general, başbakan, patron çocuğunun askerde öldüğünü duydunuz mu? bir örnek gösterin bana... izliyoruz şehit cenazelerini. apartman çocuğu bile değiller, hep gecekondular çarpıyor gözümüze. demek ki 'niye' diye soran bir yarım milyon var...
butun olasılıkları ve duyguları düşünerek söyle diyorum..erkeklik degildir..
bir kadını dahi koruyamıyacak kadar korkkak olan insanın sözüdür..
kimse aylarını askerde gecirmek istemez ama birilerinin bu gorevi yapması gerek..
ilerki yasamında askerlik anılarını anlatan erkekkk lerin yanında bunun ezikligini cekmesi muhtemel kisinin sözüdür..
söylenenlere bakılırsa kişilerin "ölmek veya öldürmek" için gittikleri bir şey zannediliyor asker ocağı. askerlik yaşamak ve sevdiklerimizi yaşatmak için gittiğimiz bir yerdir. amacı ülkeyi savunmak ve tetikte olmayı öğrenmektir bu kadar basit. bunu yapmamak gibi bir seçenek yoktur çünkü yapmadığınız anda ölürsünüz. bu kadar basit.
edit: bir de hak olarak görülme durumu var gitmemeyi ki bu nasıl bir mantıktır anlamadım. kim sana bir başkası senin götünü kollarken skini taşşağını yayma hakkı vermiş? herkesin o hakkı var kimse gitmesin diyenin de beyni bulunduğundan şüphe ederim; bunu demek şehitlere küfretmektir, hiçbirşey yapmadıklarını söylemektir. bunca insan görevini yerine getirmeseydi şimdiye kadar şu an türki'ye diye bir şey kalır mıydı? ha yok türkiye skimde değil, ben rahatıma bakayım diyorsan da askerde aklını başına getirirler merak etme, eminim ki hepsi kaldırmış seni bekliyorlardır şimdi.
meydanlarda 'askerlik yan gelip yatma yer değildir.' deyip çocuğuna gemicikler alan bir yönetimin vatandaşlarıyız malesef ki. öyle ki insanın ne askere gidesi ne de kolunu kıpırdatası geliyor böyle bi' durumda. doğuda fakir, henüz dünyası kaldığı köyden ibaret olan 20 yaşında çocukları askere gönderipte, 'her türk asker doğar' edebiyatı yapılmasın burda. hangi birimiz yakınımıza oğlunun askere nereye gittiğini sorunca izmir, aydın vs. bunun gibi şehirlerde yaptığını öğrendiğimizde 'neyse iyi yerdeymiş sorun çıkmaz.' demiyoruz. hangi erkek şimdi diyarbarkıra gitse güle oynaya gider. ayrıca bu ülkedeki gençlerin daha 20 yaşında ölmeye ne hakları var. silah tutmayı öğretip dağa asker çıkaran insana ne demeli? bu söz söylendiğine sen rahata alıştın tabi demek ne kadar mantıklıdır acaba. yeri geldiğinde halk olarak hakkın sömürülüyorsa ülkeler tarafından, yaşadığın topraklar elinden alınmaya çalışılıyorsa bunun mücadelesi zaten verilir. verilmedi mi Kurtuluş Savaşı'nda?
