yine ağzı olan konuşmuş. hiç bir bilgisi olmamasına karşın konuşan gençlere önce vicdani ret in sözlük anlamına bakmalarına öneriyorum. sonra bu durumun hangi ideoloji ve görüşlere dayandırıldığını okumalılar. becerebiliyorlarsa düşündüklerinde ne kadar doğal bir başkaldırı olduğunu anlayacaklardır. vicdani ret; her ne koşulda olursa olsun öldürmeye karşı çıkar, zorunluluğa, dayatmaya karşıdır.
g*tü yemiyen ergen söylemidir efendim. madem korkuyosunuz, korkuyoruz diyin bu ülkenin nice evlatları şehit oldu çanakkalede 15 yaşındaki çocuklar kadar yüreğiniz yok.
yerinize gidicek çok insan var siz merak etmeyin.
(bkz: şimdi bsg)
aslında bütün mesele komutanlar ve askeri hiyerarşi. askere gitmek ele silah almak yurdu hainlerden kurtarmaktan kaçınmak değil. sen askeri üniformayı giydiğin anda karşılaşacağın komutanların tavrıdır ilk olarak genci askerlikten uzaklaştıran. o komutanların tavrı, askeride mantık yoktur söylemi yok mu, bunlar askerlikten soğutan nedenler.
ikinci olarakta sen askerde içtimada götün çıkarken baba parasına sahip olan devren olan zenginlerin götünün rahat olmasıdır. ben hiç güvenlik zaafı oluşturmayan bir telefon yüzünden sabah aksam komutan emirleriyle yerlerde sürünürken, aynı anda o baba parası züppe piçin telefonda manitasıyla konusuyor olması insanı bu nasıl bir adalet böyle sistem mi olur dedirtir. siz vatan millet sakarya deyip cephelere tırmanırken aynı anda bir başkası kariyerini tırmandırmaktadır. sistem rekabet sistemi, siz askerdeyken sizin yokluğunuzdan istişade edip sizin hak ettiğiniz kademeye yükselen fırsatçılar bile mevcuttur.
askere gitmek istemiyoruz çünkü sivil hayatla askeri hayat birbirinden çok farklı. asker millet, örgütlü halk bilinciyle yetişmek dururken tsknin ek işlerini yapmaya gitmek gence biraz itici gelmektedir.
sen gitme ben gitmeyeyim o gitmesin eee 390 tane generali nereye koyacaz, gotumuze mi!
turkiyede askerligi vatan savunmasi oldugunu sanan saflar ver, hele bir askerlik yapsinlarda anlarlar, turkiyede askerlik insanin devlet oteritesi altinda sekillendirilmesidir. oraya gideceksin ve kisiligini karakterini kapinin onune biracaksin. orada turkleseceksin, devletin ideolojisini ozumseyecek ve devletin dayagini yiyeceksin.
haklı bir haykarıştır. birilerinin siyasi oyunları sürsün diye için can verip, vatan hala "sağ olmuyorsa" şehitliğin anlamı nedir? yoksa kurtuluş savaşın da cepheye sırtında mermi taşıyan, bütçeye katkısı olsun diye çıkarip parmaklarında ki alyanslarını devlete veren bu kutsal anaların evlatları, tabi ki vatan için ölmekten kaçmazlar ama bu pis iktidar oyunları devam etsin, birileri güçlensin diye, doğurup büyüttüğümüz evlatlarımızın bir hiç uğruna ölmesine, yüreğimiz dayanmıyor işte. ateş düştüğü yeri yaktı. o evlatlar ne zorluklarla büyüyor? allah o analara sabır versin.
"Bize yalnız dans etmesini, iyi giyinmesini, kur yapmasını ve aşık olmasını bilen gencin lüzumu yoktur. Bize bugün mesleğinde usanmadan çalışacak, yarın hudutta göz kırpmadan ölebilecek genç lazımdır."
''askere gitmek istemiyoruz'' diyenlerin hepsininde ortak görüşü antimilitarist dünya görüşleridir , çünkü askerlik cinayettir efenim , çiçekler , böcekler , barış , kardeşlik kavramına ters gelecektir.
ulen mantığına kodumunun ,kapına dayanırsa satırla birgün birileri onlarada anlatırsın kuşu çiçeği.
Kaldıki bu lavuklara sosyolojik derslerde vermek gerekir , bizde isteriz savaşssız bir dünya ama birileri istemediği için asker forması içindeyiz zaten , ayrıca tarihte barış ve kardeşlikle kurulmuş veya ayakta kalabilmiş tek bir devlet örneği yoktur.
Bu memlekette,
sen askere gitmeyeceksin,
ben askere gitmeyeceğim,
O askere gitmeyecek te!
bu toprakları kim koruyacak? ABD'liler mi gelecek koruyacak?
yoksa Askerimize kurşun sıkıp bomba atan ellerin sahipleri mi hakim olacak buralara?
memleket toprağında kim nöbet bekleyecek coni?
yada Zaten bu memleketin gencini askerlikten soğutup, korkutup,
bu topraklardan parça almak için buralarda psikolojik soğuk savaş veren terörist tohumu birinin yaptığı propagandadır.
antimilitarist genç söylemi.. olm iyi, güzel, tamam haklısın amına koym.. bak şahsen ben de dünyada savaş olmasın, insanlar ölmesin, gece gündüz sevişelim, çiçek çocukları modunda takılalım, öğlen marijuananın, akşam monica belluci'nin dibine vuralım istiyorum ama istemekle olmuyor her şey, bazı acı gerçekler var, savaş bu dünyanın acı gerçeklerinden biri mesela, yahudiler filistini işgal ettiğinde kaç adam eli silah tutuyordu bak bu gün adamlar hala israil ordusuna karşı sapanla savaşıyor amını sikeyim, yarın bu ülke işgal edilirse "lan bu çocuklar askerlik yapmak istemiyordu dur şunlara kıyak geçelim" denileceğini mi sanıyorsun.. farazi bu ülke işgal edildi diyelim "abi bu tüfeğin kurma kolu nerde" dediğinde askerliğini yapmış olan adam "aha sana kurma kolu yarraammm" dese haksız mı, değil amına koym.. ha desenki aga süresi çok uzun böle bi temel eğitim verseler topu tüfegi ögrensek 15 ay değilde şöle 4-5 ay olsa, lann tamam haklsın derim de, seninki bok yemek be olm..
gerçi benim yaptığımda bok yemek, neyi kime anlatıyorum ecdadını sikeyim, abi askere gitmek istemiyorum diyen tiplerde aynı, bu "türk polisinin amına koym adam mı lan bunlar" diyen tiplerde.. sonrada polis amca beni gasp ettiler, götüme pandik attılar, kız arkadaşımı taciz ettiler memur bey deyip karakola gidip şikayette bulanan tiplerde.. ee kurda sormuşlar ensen niye kalın, demiş kendi işimi kendim görürüm ondan.. hep tilki olmayın olm azıcıkda kurt olun ibneler..
ne yazık ki ülkemdeki erkek nüfusun büyük bir kısmından yükselen sestir. yıllarca ama yıllarca okutulmuş tarih kitapları üzerinizde hiç mi etki bırakmadı? çoluğunu çocuğunu yok sayabilen bir anne üşüyen çocuğunu görmekten çok mu memnundu? eğitim eğitim diyorsunuz, kurtuluş savaşı sırasında mezun vermeyen liseler çok mu mutluydu? çok mu güzeldi her tarafı yıkılmış bir ülke? elinden her özgürlüğü alınmış halka mı özendiniz?
ve hiç mi bakmıyorsunuz çevrenize? hiç mi farketmiyorsunuz bir kurtuluş savaşı daha verdiğimizi?
ama tabi siz de haklısınız, askerlik yan gelip yatma yeri değilki...
ölmemek bir hiç uğrunaysa, hayatı yaşamak için yegane geçerli sebeptir.
ülkeme, toprağına, bayrağına tecavüze yeltenenlere karşı koyarken vukuu bulacak bir olaysa koşa koşa gideceğim, bu uğurda babamı tanımayacağım bir mücadeledir.
ölmekten ve öldürmekten korkan, insan hakları, ot bok hakkı zırvalayanların zaten orduda yeri yok.
o üniformanın onuru ve silahın namusunu taşıyamayıp sahip çıkamayanlar ve bunu külfet sayanların, kendi namus ve onurları gün gelirde tecavüze uğrarsa bu söylediklerinin ne kadar manasız olduklarını ancak o zaman farkederler.
