bugüne kadar eline silah almamış adama 20 günlük eğitim sonucu asker dersen, bende o askere gitmem arkadaş. 17 yıl okuduktan sonra ben vatan borcumu illa askere giderek mi ödemeliyim.
ver arkadaşım beni doğuya öğretmen olarak ve beni devlet görevlisi olarak, temizlik işçisi olarak. hiçte gocunmam 17 yıl okudum temizlik mi yapacağım demem. çünkü o işi hakkıyla yapabilirim. askerlik sanat ve bilimdir. herkesin yapmasını beklersen her yıl yüzlerce binlerce şehit verirsin.
gaza gelip bilgisayar başından ülke kurtarmak yerine herkes kendi işini iyi yapsın zaten vatan borcunu öder.
not: bir iki cengaver çıkacak şimdi bıdı bıdı konuşacak. size göre sadece ölünce vatanını en çok seven oluyorsun bana göre işini en iyi yapınca vatanını seven oluyorsun karşim.
edit: eksi veren kardeşlerim. bu ülkenin savaşmaya değil, eğitim-öğretim görmeye ihtiyacı var. sen ilkokul çağındaki çocuğa öğretmen gönderemezsen, o çocuk 20 yaşına geldiğinde dağa çıkar sende askere giderek onu öldürmeye çalışırsın.
'' evinden zorlamı getirdim oğlum seni, kendin gelmedin mi len askere,en büyük asker bizim asker diye, hı yavşak.. nizamiye kapısı orda oğlum isteyen çıkıp gitsin'' diyen komutanı anımsatıp.
askerliğini izmir, istanbul tekirdağ gibi yani batıda yapıp devlete zararından başka birşeyi olmayan askerleri, başka bir yerde değerlendirmek, daha mantıklı olanıdır.
mesele gitmek isteyip istememek değil aslında. mesele eline kalemden başka birşey almamış kesimin eline koca koca silahları verip, hiç bir eğitim vermeden (ya da az bir eğitimle) teröristlerle çatışmaya yollamaktır.
böyle bir kafa olabilir mi? henüz askerliğini yapmamış biri olarak demek istiyorum diyeceklerimi;
kısa dönemi kaldır. uzun dönemde de 1-2 ay değil ver 6-7 aylık eğitim. ama öyle hadi kalkın, sürünün değil nasıl gizleneceklerini, nasıl kendilerini koruyacaklarını göster. dağa çıktığında çocuklar keklik gibi durmasın ortada. öğret şunları sonra dağa çıkar, savaştır.
her türk asker doğar doğru da eğitimini vermezsen o çocuk ne yapacağını ne bilsin? askerlik bir bilgisayar oyunu değil ki hilesini yazıp sonsuz cana sahip olasın. oturdukları yerden hadi böyle yapalım, yok olmadı şöyle yapalım diyen büyüklerin de tek tek ...*
vatanseverlik ya da anti-militarizm ucuzluğuna bulaşmadan biraz konuşalım mı?
i phone, ps3, hilfiger, abercrombie, burgerking, starbucks, dockers, facebook, twitter, kolej, kredi kartı vb. yüzlerce mayayla yoğurduğun çocuklara "hadi bakalım şimdi vatan borcu" diyosun ya; sürrealizmde çığır açıyorsun vesselam..
20 kontör ile 5000 sms atan çocuktan asker mi yaratmaya çalışıyorsun?
gayet iyi niyetli bir temenni ama inan olmaz arkadasım..
sosyo-ekonomik açıdan tüketim toplumunda kavrulmuşsa çocukların; sen onlardan sorgusuz itaat isteyemezsin, avcuna kına yakıp ülkene kurban ol diyemezsin, göndersen de hizmet bekleyemezsin..
bu çocuk ya tırlatır, ya kaçar ya da altına sıçar.. en iyi ihtimalle sadece gün sayar..
tüketim toplumunun dölü, yaylalarda lady gaga dinler.. suçlayamazsın!
birazdan sabah haberlerinde zorunlu askerliğin kaldırıldığı, buna rağmen isteyenin askere alınacağı duyurulsa tepkin ne olurdu acaba? tamam tamam ara sevgilini de yuppi yapın hadi, utanma!
bu entry nedeniyle tozlu ekranımı küfürle şenlendirecek arkadaşlara şimdiden teşekkür eder, nato mermer seküler kafa demek isterim..
mazisi askerlikle geçmiş bir milletin askerliği neden bu kadar sorun yaptığını hala anlamıyorum. şehit mi oluyoruz evet olalım topraklarımız için. birilerinin çıkıp gençler yazın askerlik yapacak, askerlik şu kadar ay a inecek demesini hala yediremiyorum kendime.
zengin pijlerin sefasını sürdüğü vatanı koruma derdine düşen amcık ağızlıların küfrederek, korkaklıkla ve vatan hainliğiyle itham ederek sindirmeye çalıştığı kişinin sözü. he amk, ben sınırı koruyum, nereden geleceği belli olmayan çapulcu orospu çocuklarına göğüs gereyim de allah'ın arap işadamı annemi babamı daha bir güvenle sömürsün, o parayla avrupa'ya 27 bin kilometre daha fiberoptik döşesin. allah'ın kayserili işadamı devlete daha bir güvenle faizli borç versin.
vicdani ret hakkı falan değildir efendim.
ülke zora girdiğinde koşarak askere gitmek çok başka bir durum sakın ha kimse bunu karıştırmasın ağzına tekme atarım.
bakın çoğumuz hatırlayacağız 300 spartalı'da bir sahne vardı. hani leonidas, onlara yardıma gelen dost ordudaki askerlere soruyordu:
- senin mesleğin ne asker?
+ demirci efendim.
- ya seninki?
+ heykeltraş.
- spartalılar! sizin mesleğiniz ne?
evet hatırladınız sanırım.
abim mühendisin askerde ne işi var?
mühendisi doktoru mimarı geç; askerliğe fıtratı uymayan adamın ne işi var?
hayır bu adam ne anlar silah tutmaktan?
sokaklarda o kadar ipsiz sapsız serseri var.
ver kardeşim bunlara güzel bir maaş.
psikopatlıklarını dağda kullansınlar. ülkeye'de faydaları dokunsun değil mi?
profesyonel ordu şart şart şart!
diyarbakır şehitlerinden birisi yıllardır dostumdur. en yakın arkadaşlarımdan birisidir.
ne anlar abi o çocuk savaşmaktan? adam bilgisayar programcısıydı ne anlar askerlikten?
bakın başka bir örnek geldi aklıma.
yaz okulunda dersime giren bir hoca anlatmıştı.
bilirsiniz almanya kimyanın başkentidir.
peki almanlar neden kimya'da bu kadar ilerideler?
düşünün hocam şimdi türkiye 2. dünya savaşının demirbaş ülkelerinden birisi olsun.
erkekler size soruyorum; ne yaparsınız?
evet duyuyorum cevapları: "en önde giderim aga".
neden gidiyorsun? işine baksana.
önden asker gitsin sen neden gidiyorsun?
işte almanlar da böyle yapmışlar.
bir eğitim kurumu imha olduğunda koşa koşa başka kuruma sığınmışlar.
o da gittiğinde derslik bulmuşlar.
ve geldikleri nokta ortada.
asker millet olmakla*, 100 sene önce kahramanca kazandığımız savaşla gururlanmak gibi zaaflarımız var.
bu zaaflar çok tehlikeli.
o savaşı gerçekten inanılmayacak şekilde kazandık evet. ama sonra ne oldu?
bir arpa boyu gidemedik. şeriat gelecek zırvalarıyla yıllarca uyuttular.
sağcı solcu diye yıllarca uyuttular.
hacım bırakın başkalarının işini de herkes kensi işini yapsın.
ilerlemenin başka yolu yok.
eskinin "her türk asker doğar anlayışı" artık çağımızda işlememesinin askeriye nin içinde bulunduğu pislik durumun türkiye nin terör sorununun modern türk erkeğini askerlikten soğutmasıyla ortaya cıkan soylemdir. bu vatan gidip dağ basında birilerinin keyfine şehit olmakla komutanlarının keyfine rezil olmakla savunulmaz. vatanınızı her çağın gerektiği gibi savunmalısınız boş edebiyatlar yapmayın artık.
borçlu ya da asker olarak doğmadın sen arkadaşım. insan olarak doğdun. insan olman birilerinin düzeni devam etsin diye ölmeni ve öldürmeni gerektirmez. Sana dayatılanları sindirme zorunluluğunda yoktur. Vatan millet sakarya edebiyatı yapacağına mükemmel dünya edebiyatını yap. oğullarının parçalanan cesetlerini görünce kahrolan anaların olmadığı bir dünyanın edebiyatını mesela.
Bak arkadaşım bana atalarımdan bahsetmişsin. Çanakkalede şehit olan dedemden. Bu senin borcun demişsin. Düzenin 90 yıl önceki düzenle aynı olmadığını düşünmeden konuşmuşsun öylece. milletçilik hedesi vicdanın üzerine öyle bir perde indirmiş ki tek düşündüğün intikam duygusunun arkasına sakladığın geçmişin. Şu anda ne oluyor diye düşünmüyorsun. Yapman gereken bu düşün. Ne oldu deme. Ne olacak da deme. Ne oluyor de. Gencecik insalar ölüyor lan de. DÜşün. Kafan kopmaz. Düşün. Düşün. Düşün...
bu ülkede herkez askere gitmek ister gerekirsede ölürler. ama uğrunda ölünen amaç daha sonra ayaklar altına alınacak ve ölünen amaç ortada olmayıp ortada hiç olarak kalacaksak, soru işaretlerini im cevaplıyacak.
- askere gitmek istemiyoruz.
+ o niye lan?
- hayatının 460 gününün heba olmasına karşı çıkıyoruz.
+ kaç yaşındasın?
- 22.
+ ulan sığır nerden baksan 8000 gün yaşadın; kaç tane yararlı işin var da amc.k amck konuşuyosun?
- ama abi askerlik bana bir şey katmıyor.
+ siktir git lan gebeş.
korkak insan söylemidir.
korkar ama sadece korkudan değildir bu söylemi, damarında akan kandan haberi yoktur.
tamam her türk asker doğar sözüne inanma sen, tarihinden haberin olmasın.
çadırında, yatağında ölmeyi "kusur" sayan atalarından haberin olmasın senin ama vatandaşlık görevlerinden haberin olsun yeter.
senin yaşıtların belki senden daha küçük olanlar orda orospu çocuklarıyla çarpışırken ve bu uğurda şehit olurken sen ve senin gibi korkaklar daha çok ağlarsınız.
senin isteklerin bunla bitmiyor değil mi?
daha şunlar var:
askere gitmek istemiyorum,
vergi vermek istemiyorum,
okumak istemiyorum,
işe gitmek istemiyorum,
ama bunların yanında;
para istiyorum,
yaz gelince bodrum istiyorum,
kışın uludağ istiyorum,
günde bir paket sigara istiyorum,
geceleri iki tek atayım istiyorum.
tatile gitmek istiyorsunuz ama.
ya da manitayla sinemaya gitmek istiyosunuz.
takımınızın şampiyon olmasını da istiyorsunuz.
hele hele maaşınıza zam gelmesini herşeyden çok istiyorsunuz.
ama iş askerliğe gelince kıvırıyorsunuz. istememe hakkınızı kullanıyorsunuz kafanıza göre. aynı hakkı maaşınıza zam verildiğinde de kullanın. ya da takımınız şikeyle şampiyon olduğun da şampiyonluğu istememede de kullanın vs. vs.
ama devamlı vatan evlatları kaybediyoruz. artık paralı ordu kurulmalı.
askerlik için 3-6 ay arası idealdir. bir gencimiz gidiyor, acemi oluyor.
usta olunca çatışmalara giriyor, dağa çıkıyor. 12 ay vakit geçiriyor.
tam alışıyor bölgeye, sonra gel tezkere. sonra da gelsin yeni acemiler.
halbuki terörist öyle mi? adam bölgeyi avucunun içi gibi biliyor. yıllarca orada yaşıyor.
gerçi bizim ordumuzda çok piç komutan var. bazen teröristleri görürler "vur" emri alamazlar.
en azından doğuya artık acemi gönderilmemesi lazım. gönüllü subaylar falan gönderilse,
birkaç senede alışırlar, şu ankine nazaran çok az şehit verilir.
tabi bu benim düşüncem.
bilmem haksız mıyım acaba?
askerlik kutsal bir vatan borcu olsa da yıllardır aşılamayan pkk sorunu yüzünden haklı bir söylemdir. birilerinin masa başı oyunları yüzünden gencecik askerlerin şehit edilmesi hanginize mantıklı geliyor?
edit: anti militarist değilim aksine asker çocuğuyum