bak kardeşim.
ergensin biliyorum çünkü ben de ergendim bir zamanlar. benim de her istediğim olmadı, tepki verdim olmadı. küçüklüğümde annem bana mama verdiğimde ağzımı buruştururdum, kafamı çevirirdim ama yine yerdim mamayı. büyüdüm okula gitmiyorum dedim, gittim. sevmediğim yemekleri getirdiklerinde yemiyorum dedim yesen de bu yemesen de bu dediler, yedim. biraz daha büyüdüm, sevmediğim şeylere karşı tepkim yine aynıydı, değişmedi. sınav sistemini sevmiyorum dedim, sınavların hepsine girdim. muayene kağıdım geldi, ya şimdi işi gücü bırakıp gidemem askere filan dedim, gittim muayene oldum. askere gitmiyorum dedim, gittim. bitirdim geldim hocu.
şimdi bir tepkisellik, eylem, duruş geliştirdim kendime. dünyada savaş istemiyorum, ama savaşıyorlar ibneler.
Askerliğini yapmış biri olarak desteklediğim söylem. Askere asker değil hizmetçi arıyorlar. Tsk da "kişisel ihtiyaçlar emir olarak yaptırılamaz" diye kanun olmasına rağmen subayların yedek karısı oluyorsunuz. Akşam evde karısını sikiyor, sabahta askerde sizi sikiyor. Azıcık itiraz etsen emre itaatsizlikten disiplin kuruluna gidiyorsunuz. elinde çayla seni bekleyen kurul başkanı ne yaptığını ve savunmanı bile sormadan imzala bakım şuraları diyor hoop askerliğin uzuyor. Askerliğin tek faydası sabrı öğreniyorsunuz. Sabrı öğrenemediğiniz sürece bitmiyor askerliğiniz. Şunuda söyleyeyim söz konusu vatan savunmasıysa yine giderim. Bu şerefe erlerin %20 lik kısmı ulaşıyor geri kalan %80 lik kısım hizmetçi olarak calışıyor. Ne demek istediğimi gidenler anlar.
saygı duyulması gereken istektir. bu devirde hala zorunlu askerlik dayatmak vicdana, akla, mantığa ters lakin türk ordusuna uygun zira türkiyede askerlik mantığın bittiği yerde başlıyor.