turkiye deki 20 yasini doldurmus herkestir bu genc. ben basbakanin oglunun bile askerlik yapmamak icin s. gittigi bir ulkede askerlik yapmak istemiyorum kardesim. niye o herif amerikada havuz basinda kahvesini yudumlarken ben doguda catismaya gireyim? bu ne gerzek bir celiskidir boyle. bu ulkede koyunlar oldugu surece aklini kullananlar da cooookk sikilir. aferim evlatlarim size hepiniz askere gidin. seve seve gidin. emin olun hak ettiginiz degeri vericeklerdir size. oldukten sonra peygamber mertebesine erceksiniz hepiniz. hihi evet haklisiniz hepiniz. hangi yaratan bir kulunu oldurdugu icin diger kulunu odullendirir sorarim size.
simdi bazi arkadaslarin cumlelerini duyar gibiyim <adamlar zamaninda 3 sene yapmis askerligi. savaslara girmisler gonullu olarak>
o zamanlar ugruna olunecek bir ulke varmis ortada adamlar gozlerini karartmis. keske o zamanlar yasasaydim da ugruna olseydim. ama simdi asla. *
türk olmanın anlamını kavrayamamış genç türüdür. soyunda sopunda bir karışıklık olmuş olabilir. eski türklerde çocuklara sava eğitimi verilmeden isim de verilmezdi. atilla'nın ölümü haricinde hiçbir yaptığını bilmeyen insandır. bilmezdi ki atilla vakti zamanında ta orta asya'dan kalkıp, batı romayı zangır zangır titrettiğini...
hemen hemen herkestir, bu bir istekten çok görev bilinciyle ve bir borcu ödeme isteğiyle yapılmalıdır zaten. birden durup düşününce hiç kimse istemez hayatının bir kısmını zorlu koşullarda geçirmek fakat ülkemizin gerçeklere vardır ve bunların karşısında ülkemiz için hizmet etmeyi herkes zaten gönülden ister, gönülden istenmeyen şey ise terörün bu kadar uzaması, bir çok olayın çözüme kavuşamaması ve insanın yaptıklarının boşa gidiyormuş gibi gelmesidir. ordu'nun öncelikli amacı savaşmak değil, yeterli güce kavuşup olası savaşların önlenmesidir.
şaşırılmaması gereken gençtir. asıl şaşılması gereken, devletin phantom organı sayılabilecek "terör" örgütüne karşı körü körüne ölmek için dörtnala askere giden çoğunluktur. devletin yanlış politikalarının piyonu olmak her yerde bir tür kahramanlık olarak gösterilir çünkü. askere gitmeyenler de kınanır.
istemek ve istememek iradi bir kavram olduguna gore, askere gitmek istemeyen bir gencinde bu istegi* son derece tabiidir. ister bunu orduya baglasin, ister hukumete ister baska birseye sonuc farketmez, bu bir haktir.takdir edilir ki herkesin istemesi ve istememesi gereken sabit unsurlarin oldugu bir toplum duzeninde refahtan bahsetmek mumkun degildir.
gerçekten böyle gençler türediyse ve bu gençler özel sebeplerden değil medyada tsk aleyhine yürütülen kampanyalara inanarak böyle fikirlere kapılıyorlarsa yazıklar olsun demekten başka birşey demeye gerek yoktur.
başbakan oğlunu askere yollamıyorsa, tsk hakkında en ufak iddiaları bile gerçekmiş gibi gündeme taşıyan medya unsurları direkt devlet tarafından koruma altına alınmışsa, hükümet ordusuna yapılan saldırılara karşı durmak yerine doğrulama yolunu seçiyorsa o hükümet ve o başbakan ordusunun ve ulusunun düşmanıdır demektir.
"yaaağ ben bu kadar sene okudum, bir köy çocuğundan emir mi alıcam" diyen salağın önde gideni gençtir. bak güzel kardeşim, canım kardeşim. ister mühendis ol ister doktor ol ister avukat ol. gittiğin yer bir emir komuta zinciriyle yönetilen kurum. yani bu ne demektir? muhakkak birilerinden emir alacaksın demektir. ordu komutanı bile olsan genelkurmay höt dediğinde emredersiniz diyeceksin demektir. kaldı ki askerlik sanatı, savaş sanatı okumakla, üniversite bitirmekle alakalı değildir. hatta senin her allah'ın günü alkol alıp çürüttüğün bedenin o küçümsediğin anadolu köylüsünün vücudu yanında kokmuş yumurta gibidir. sen içtiğin sigaralardan götünü kaldıramazken o küçümsediğin anadolu evladı tüm gün çalışmış hem kafa hem de fiziki anlamda senden çok daha iyi bir seviyeye ulaşmıştır. sen çatışmada heyecandan bayılırken o sen ortada kalma, kör kurşuna kurban gitme diye seni gerekirse kendi hayatını feda etmek pahasına kurtarmaya çalışacaktır. kısacası orduda ben doktorum, ben mühendisim , ben avukatım bunlar bir sike yaramaz. savaş sanatı ve savaş yürekli insanların becerisi, bu şanlı üniformayı giymek her vatansever gencin gururudur. ha bir de militarizme hayır, vicdanım el vermiyorcular var. militarist gençlere, askerliği savunanlara da gizli eşcinsel derler. ama nedense bir tabur askerle birlikte kalmaktan korkarlar. gizli ibne kim, merak ediyorum açıkçası.
özgür yaşamayı benimsemiş gençtir. dayatmalardan hoşlanmasada bir yolunu bulamadığı sürece askere gidecek olan gençtir. bu arada askerlik gelip çattığında muhtemel olarak gençlik kavramınıda kaybetmiş olacak kişidir. (bkz: sınırları zorlamak)
ben gitmek istiyorum mesela. ama öyle doğu felan olmasın. batıda bir yer olsun. deniz kenarı felan olursa daha iyi olur tabi. ha bir de öyle saçma sapan bir görev üstlenmeyeyim askerde, mesela yatakhanede yatmakla sorumlu er olarak felan görev yapayım.
hümanizmle illa ki alakası olması gerekmeyen gençtir. iki üç lavuğu vurmak zorunda kalacak diye askerden kaçan tiplerin çok fazla olduğunu sanmıyorum. varsa da ben denk gelmedim. genelde askerden kaçma nedenleri askerdeyken işinden olabilme ihtimali, askerliğin kişiye maddi kazançtan çok maddi zarar vermesi, askeriye'nin saçma sapan bürokrasisi, saçma sapan ve akıl dışı kuralları, akıl ve mantığın pek olmayışı ve bunlara bağlı yanlış yönlendirmelerle oluşabilecek can kayıplarından birinin öznesi olabilme ihtimalidir. onu bunu bilmem ama, askeriye'nin ciddi, teknokratik bir reforma ihtiyacı vardır. bu ciddi reform gerçekleştiğinde böyle gençlerin sayısı pek de fazla olmayacaktır kanımca.
bakın aktütün karakolunda dayı oğlum şehit oldu. ölmeden bir kaç ay önce aktütün den kurtulamayacağını, durumun orada kötü olduğunu yakınlarına söylemiş, vasiyetini bile söylemiş onlara. ve de sonuç söylediği gibi oldu. önümüzdeki yaz evlenecekti; çeyizi, ev eşyaları ortada kaldı. gözü yaşlı kardeşleri de geride kaldı.
asla boş yere öldü demiyorum. o vatanını çok seviyordu ve vatanı için en değerli şeyi olan canını verdi. ona gıpta ediyorum. peygamberlerin bile gıpta ile baktığı bir makama ulaşmak kolay değil. işin bu noktası ayrı.
işin diğer noktası ve esas noktası şu: birileri sırf torpilli olduğu için batıda ve en kolay şekilde askerlik yaparken, diğeri gariban olduğu için doğuda ve en kötü şartlarda askerlik yapıyorsa, birileri birilerinin ihmali ile canından oluyorsa, birileri vatanı için canını feda etmekten kaçınmıyor ve her türlü fedakarlığı yapıyorken, diğeri helikopterle pikniğe gidiyorsa, vatanı korumak sadece bir kesimin görevi, vatanı parsellemek diğer kesimin görevi olmuşsa, 300-500 kişilik pkk lı gurubu sınırı elini kolunu sallayarak geçiyor ve bir karakolu gündüz vakti basabiliyor ve oraya takviye birlik gönderilmiyorsa, 20 günlük asker pkk lılarla savaşmak için doğuya gönderiliyorsa, kısa dönem bir asker sırf namaz kıldı diye 7 saat nöbet tutturuluyorsa, birileri hiç bir tecrübeleri olmadığı halde ve 2-3 defa silah kullanıkları halde, daha önce de hayatlarında silah dahi kullanmadıkları halde pkk lılarla savaşmaya gönderiliyorsa, pkk ile mücadelede en etkin kuvvet olan özel timler dağıtılmışsa, ben böyle bir ortamda askere gitmek istemeyen gence saygı duyarım.
ki o genç korkak da değildir, vatanını da seviyordur. ama ortada oyananan çok pis bir oyun var. işte bu genç bu oyunun bir parçası olmak istemiyordur.
devletin vatandaşını becermesine sesini çıkarmak isteyen gençtir lakin öfkeli kalabalık linç edebilir kendisini.
sayın eksi veren kişi: benim yerime de git askerliği o kadar seviyorsan.
bircok milletten insan ile konustum; adamlarda zorunlu degil askerlik ya da yapmamanin bircok yolu var, hali ile yapmamayi seciyorlar arti birde bu ulkelerde teror korkusu yok adamlar zaman kaybi olarak gordukleri icin gitmemeyi seciyor e simdi bizim ulkenin gencleri ne yapsin teror desen var, bir yandan askere gitmezsen is bulmak bile zor, onu gectim toplum icindeki statun degisiyor be askere gittigin zaman neyse sonuc olarak sadece tr.de degil dunyanin herhangi bir ulkesindeki genclerde gitmek istemiyor ama bizim farkimiz asker dogmamiz; biz sike sike gideriz biz..
benim o. hiç sevmem böyle yeşil yeşil, saçma sapan. herkes aynı elbiseler içinde. elde silah. ne saçma lan. harbi saçma. şimdi düşündüm de gitmeyeceğim ben askere.
emirler falan yağdırılacak, dayak, küfür, belki de öldürüleceğim. ne için? tanımı yok. bazıları vatan falan diyecek. ne vatanı ulan? hangi vatan? oğullarına benim vergilerimden gemicikler alan bakanların vatanı mı, hikmetyarın dizinin dibine oturan, ikide birde amerikadan avrupadan ayar yiyen başbakanın vatanı mı, 14 yaşında bebeklere tecavüz edip salıverilen dinci sapıkların vatanı mı, üniversite mezunlarına 500 ytl veren bir hükümetin vatanı mı? gitmem hayatta gitmem. kaçarım.
yöneticilerden geçtim. millete geçelim. hangi milletin vatanı için ulan? bir torba kömüre geleceğini satan, üç kuruş için onurundan vazgeçen, fabrikada işçi arkadaşına kollamak yerine patronun kıçını yalayıp üç kuruş fazla kazanmak isteğen, sınıfta 2 puan fazla alacağım diye not saklayan, polis copu gördüğünde köpek gibi kaçan, pc başında vatan kurtarıp götünü sandalyeden kaldırmayan, tüm birikimleri pare pare satılırken, arkadaşını aslanlar yerken mal mal bakan zebralar gibi seyreden, her yanından bananecilik akan, korkudan altına sıçan bir millet için mi? hayatta olmaz. gitmem. gidene mani olmam. güle güle gitsin derim. ama bana karışmayın.
kimseyi öldürmem ben. hele devlet dedi diye hayatta öldürmem. kim katil olmak istiyorsa olsun ama ben olmam. uzun oldu. uzun girileri sevmem. benim işim olmaz birader. 5 ay oralarda sürüneceğime içki içer sevişirim. hadi öpüldünüz.