bu vatan evladı değilmiş gibi hareket etmektir. eğer terör bitsin diyorsan, eğer geceleri ailenin rahat uyumasını istiyorsan, eğer güvende olmak istiyorsan eşşek gibi gideceksin! hem de neresi olursa olsun! şırnak,van,hakkari,diyarbakır,bursa,edirne,ardahan,istanbul... hepsi senin toprağın hepsi senin vatanın! dedelerin oraları kaybetmemek için kanını akıtmış sen de eşşek gibi akıtacaksın! eğer gitmeyeceksen ne işi vardı dedenin orada? peşinen bıraksaydık doğuyu batıyı! elin ayağın tutuyor ise şayet gideceksin kardeşim. bu kadar! sen gitme, o gitmesin, öbürü gitmesin, yok ben okuyorum, yok benim masterım bitmedi... ulan kim gidecek askere? eben mi gidecek? okuyorsan bana mı okuyon kendine okuyorsun pezevenk! okul biter bitmez tıpış tıpış gideceksin! yok bana ne ben gitmeyeyim kim ne bok yerse yesin diyorsan: siktir git USA'ya ne halt yersen ye!
Niye gitmek istesin ki? 15 ay patates soymak,aptal aptal iş peşinde koşmayı kim ister? Vatan borcu patates soymakla,asker eşlerinin saçını başını yapmakla,onların şoförlüğünü yapmakla ödeniyorsa şehir değiştirmedende insanlar baba ocağındaykende yapılabilir.
uzun zamandır arkadaş çevremde sarfedilen cümleler bu ifadeyi destekler niteliktedir.
şöyle demiştir kendileri :
" hava harp istiyordum ben vazgeçtim makina müh. yazdım.Mesela ben artık askere gitmek bile istemiyorum.bu vatan içn canımız feda her geçen gün feda edenlerin haberlerini de alıyoruz ama bilmiyor muyuz abi biz aslında bunun önüne geçilebileceğini o delikanlıların yiğitlerin bi nevi boşuna şehit edildiğini ne diyeyim ya bu güzide* hükümet utansın!"
neler neler dönüyor olan genç yiğitlerimize oluyor.ama ne olursa olsun vatan hainlerini bu topraklardan silmeden bu gençler tükenmez,tükenmeyiz!
acemi birliğinde bir gece bir mehmetçiğin sana kaymasına izin verdiğinde gerçek olacak hayaldir.
(bkz: pembe tezkere)
ayrıca askerlik tek tek parçaları bütün haline getiren muazzam bir organizasyondur. mütareke halindeyken patates soyanın da cephede süngü çekenin de muharip gazi ünvanı almasının hikmeti bunda saklı. bugün hiç olmayacak gibi gözüken savaş hali, cephe savaşı gibi askeri durumlar hiç beklemediğimiz bir anda ülkemizi bulabilir. zaten askere gitmek isteyen insanlarla dolu bir ülkeye saldırabilecek cesarette bırakın orduyu yunan tanrısı bile yoktur. şimdi s2nizde kırdığınız fındıkların hatırı için ya da ölüp gittiğinizde gömülebilecek bir avuç toprağı hakedebilmek için bunu bir kez daha düşünün.
çok doğaldır. kişinin kendine özgü siyasi sebepleri de olabilir. misal olarak bazılarımız 10 yıldır ak parti'nin pisliğini görmeyen, ekonomik çıkarları uğruna oy veren halk için askerlik yapmak istemeyebilir. bu iktidara askerlik etmek istemeyebilir. pis pkk oyunlarında piyon olmak istemeyebilir. çok mu şey?
önceden "vatan haini" olarak gördüğüm, ancak düşündükçe aslında çok doğal bulduğum eylemdir. Birilerinin ince hesapları uğruna yalandan yere şehit düşen gencecik evlatlarımızı düşündükçe hak veriyorum.
bu topraklarda yaşayan insanların duyunca yadırgayacağı istektir. sen bu ülkede yaşa, imkanlarını kullan ama askere gitmek isteme; olmaz öyle şey. birileri gidip canını ortaya koyuyorsa, sen de bir zahmet git. tabii istememesini sağlayacak gerçek sebepler varsa susmak gerekir.
Çok normaldir, zenginin spermi şatafatlı hayatında keyif sürsün diye, züürdün helal süt emmiş tek yavrusu şehit olmaktadır. Bu gerçeğe rağmen gitmek istemeyenleri vatan haini ilan edenleri anlamak mümkün değildir.
insan hakları dahilindedir. bu arada artık istemeyen gitmiyor, yılda 2 kez yapılan yoklamalar çoktandır kaldırıldı. son halka olarak tam profesyonel ordu tamamlanıp vicdani ret hakkı tanınınca türkiye yavaş yavaş insan haklarından bahsedilebilecek bir ülkeye dönüşecektir.
öncelikle bilinmelidir ki burada gideceksin ulan, eşek gibi gideceksin, olm korkuyorsunuz haa vs. şeklinde konuşanların %70'i askerliğini yapmamıştır.
diğer yandan, askerliğini sınırda yapmış, pusuya çıkmış, atış takımında yer almış ve tezkeresini almış biri olarak diyorum ki, o eleştirdiğiniz korkak dediğiniz adamlar korkak değil akıl mantık sahibi kimselerdir. büyüyüp askere gittiğinizde sizler de anlayacaksınız. anlamazsanız da zaten gerçek bir er olmuşsunuz demektir, helal olsun.
edit: keşke gerçek bir er olacağınıza, gerçek "bir ey" olabilseydiniz.
Bu saatten sonra ben mi yapayım?
Gidip askerlik yapmayanı adam yerine koymuyorlar.
Sen çok saçma desen bile bu iş böyle
Gideceksin ve seni orada insan yerine koymayacaklar bazı onbaşı ve çavuşlar egolarını tatmin edecek sende 460 sayacaksın.
Her insanın doğal hakkıdır; insanın, konsept olarak doğa açısından hiçbir değeri bulunmadığını anlayabilmiş olanlar içinse tek seçenektir ve zaten bu seçenek gerçekleşecektir. Çığ düştüğünde, sel bastığında, deprem olduğunda doğa, haritalar üzerinde çizili olan hilkat garibesi sınırlara dikkat etmez. O sınırları korumaları için görevlendirilen karnabahar burunlu, zorba insanların evlatları eğer doğayla iç içe yaşayabilmek meziyeti için bilime yöneltilse idi, şu ana kadar ihtisaslaşmanın gözüne de vurulmuştu ama ''nerdeeeee...''
aklı başında her insanın yaptığıdır. ha profesyonel ordu kurulur, askerlik de polislik gibi bir meslek olur, o zaman gidenlere saygı duyulur. çünkü bu tamamen kendi seçimleri olacak.
bu arada artık istemeyen gitmiyor. öyle eskisi gibi askerlik yoklamaları alınmıyor. hatta bana sorarsanız tecil bile ettirmeyin, kendinizi 2 yıl sonra ihbar etmiş olacaksınız. tahminimce ab uyum normları gereği yakın bir zamanda vicdani ret tanınacaktır. alt yapısı bir kaç yıldır hazır olan profesyonel ordu tam profesyonel orduya dönüştürülmelidir. nasıl ki polislik herkesin yapabileceği bir iş değilse askerlik de polislikten daha önemsiz bir iş değil.
bordo klavyelileri çıldırtan, bir yandan da onların da insani hakkını savunan kişilerin yaptığıdır.
evrensel nitelikteki insan hakları lokal olarak ele alınacak kadar dar kapsamlı değildir ve angarya kelimesi tüm dünya için aynı anlamı taşımaktadır. yani kimse size istemediğiniz bir işi yaptıramaz; istemediğiniz ayakkabıyı, postalı size giydiremez; saçınızı isteğiniz dışında 3 numaraya vuramaz. buna ne toplumsal sözleşme bahane edilebilir ne de çoğunluğun tercihi. bu bakımdan zorunlu askerlik ve elde ettiğiniz bir kazanç karşılığında ödediğiniz vergi birbirinden çok farklıdır. gerçi evet, bu ülkede faydalanmadığınız hizmetin de vergisini ödüyorsunuz. bu da insan haklarına ters ve karşı çıkılması gereken bir durum.
bir de öyle her istediğin ülkenin vatandaşlığını almanın o kadar kolay olmadığı konusuna da, oy kullanma yaşına gelen herkesin bir gün anlayabileceğini varsayarak girmiyorum.
Bir çoğumuzun '' gittim vatani görevimi yaptım, gitmemek vatan hainliğidir '' diye zıttını savunduğumuz, aslında bir çoğumuzun gidipte devlete, tsk'ya gereksiz bir yere yük olmamızdır. Yani sonuç olarak gitmeyi istememek devleti düşünmek demektir. Kendimden ve kendi bölüğümden biliyorum 18 ay boyunca bu devlet beni doyurdu, yatacak yer verdi. Peki ben 18 ay boyunca bu devlete, tsk'ya ne yarar sağladım? Koca bir hiçlik. Sonuç olarak gitmeyi istememek daha mantıklıdır.
Edit : askere gittim ve 18 ay askerlik yaptım.
