askerliğini bitireli henüz iki ay olmamış bir birey olarak yazacaklarımı dikkate alabilirsiniz.
askerlik diye bir şey türkiye'de ne yazık ki kalmamış.
ben askerlik görevime yazıcı olarak başladım ve yazıcı olarak bitirdim.
yaptığım süre zarfında değil bir komutanın herhangi bir askere vurması, doğru düzgün bağırdığına bile şahit olmadım.
neden ?
derseniz eğer; asker her zaman haklı konumda artık.
verilen hiçbir emrin yerine getirilmediği, getirilse bile tam anlamıyla yapılmayan.
özellikle doğu kesimden gelen askerlerin askerliğin bilincinde olmayan davranışlarından, bölük/batarya/karakol vs. içerisinde birbirlerini bulup kendi dillerini konuşup, anlaşmalarından...
ki asker olan akrabalarımın ve uzun zamandır görevini yerine getiren komutanlarımın dediğine göre yakın tarihte türkçe dışında bir dil konuşanın cezai uygulaması çok fazla imiş...
başına buyrukluklarından tutun da yaptıkları saygısızlıklara, görgüsüzlüklere kadar...
ha bu bi tek doğu kesimden gelenler için mi geçerli?
tabii ki hayır.
batı kesimden gelen insanlarında pek bir beklentisi yok hayattan. bilinçsizlik diz boyu.
20 yaşlarındaki çocukları getirip bir emir komuta zincirinin ortasına atıyorlar. hayatı boyunca ailesinden veya bulunduğu çevreden doğru düzgün hiç uzaklaşmamış çocukları bir anda ülkenin en alakasız yerine gönderiyorsun.
olaya bir komutanın gözünden bakarsak o yaşına kadar bir zorluk görmemiş, bir bok yaşamamış, en büyük acıyı kendi yaşadıkları sanan bebeler ile muhatap oluyor ve verdiğin emirleri yerine getirmeyişlerini sadece izlemek zorunda kalıyorsun.
bunun sebebi yeni cezai sistem...
türk milleti iki şekilde çalışıyor ne yazık ki.
1- dayak ile
2- gaz ile...
askerde dayağı kaldırdılar, en küçük bir fiske de bile tokat atan, küfür eden rütbelinin hayatını zindana çevirecek şeyler gelebiliyor başına.
canlı şahit olduğum durumdur.
gaz ile çalıştırma durumuna gelince, yanlış anlamanızı istemem fakat ne kadar askerlere bok atıyorsam, bilmenizi isterim ki uzman çavuş ve astsubay olarak değerlendirebileceğimiz insanlar da inanın bana sütten çıkmış ak kaşık değiller.
niteliksiz egolarından önlerini göremeyen heriflerden emir almak bazen çok saçma ve zor olabiliyor.
bir başkasının egosunu tatmin edebilmek için bazen öyle saçma emirlerle karşılaşabiliyorsunuz ki, komedi/dram filmlerine konu olabilecek cinsten olaylar oluyor.
şu sıralarda özellikler batı illerinde asker iseniz eğer;
şurayı temizle,
buraya paspas at,
şurasını boya,
şurasını beğenmedim yerini değiştirelim ( +e komutanım geçen hafta değiştirdik. - yeni emir geldi.! ),
izmaritleri topla,
mıntıkaya özen göster... onu yap bunu yap şunu yap...!
kendinizi bir temizlik şirketi görevlisinden farksız görmeyeceksiniz.
emir = itaat mottosunun tamamen yok olduğu bir askeriye mevcut artık.
yanlış yapan bir askerin yaptığı yanlışı tekrar yapmamasını sağlamanın tek ve en büyük yolu tutanak denen sikimsonik olay.
tutanağı askerin karşısına çıkartıp ya ilave nöbet hizmeti, ya mahkemeden para cezası, ya da askerliği uzatma... cezaları ile bezdirme yöntemi var sadece.
demiştim ya hani.. insanlar bilinçsiz! o çocukların sikinde değil ki o aldıkları, alacakları ceza...
+uyuşturucu bağımlısı bir genci sen tutanak tutup ceza verip nasıl adam edebilirsin komutanım?
- siktirsin gitsin pezevenk ben mi adam edeyim bu yaşta adamı!
+e askerlik hani ? peygamber ocağı hani ? askerliğini yapmayan adam değildi hani ? adam olarak gelmeyenler adam ediliyordu hani?
-kafa sikme olm ya... öyle değil artık burada bu işler.
+emredersiniz komutanım.
halbuki eskiden böyle miymiş?
ver bak o yanlış yapan ve bilerek yanlışlarını tekrarlayan adamı bir astsubayın eline... bak bir daha yapabiliyor muymuş!
keşke eski sistem olsa.
yazıcı olarak tamamladığım askerliğimde o kadar çok tutanak yazdım, o kadar çok cezaya şahit oldum, o kadar çok saçmalıklar gördüm ki, nefret etmemek elde değildi..
o askerlerden de, o cezayı veren rütbe ve makamlardan da.
ama elden bir şey gelmiyor işte.
yazabilecek o kadar çok şeyim var ki... inanın saatlerimi, günlerimi ayırıp bu konu hakkında bir sürü detay yazmak istiyorum fakat ne yazık ki istediğimin fazlası bir isteksizlik var içimde.
tamamen unutup belki bir süre sonra yavaş yavaş aklıma geldiğinde paylaşabilirim.
uzun lafın kısası askerlik artık türkiye'de tamamen saçmalıktır.
ve umarım bu zorunlu askerlik saçmalığının emek, zaman ve kaynak israfı olduğunu anlayabilir ve gerekli adımları ( profesyonel ordu ) atabilirler.