götürdüğün şeylerin ne olduğuna bağlı. sana ihtiyacın olan pek çok şey zaten orada verilecek. allahın günü başka elbise başka ayakkabı kombin yapmayacaksın bir kamuflaj bir bot bir palaska bir kepin içinde aylar geçireceksin. bir iki kat sivil kıyafet (dağıtımda giymek için) diş fırçası macun, yedek haki renkli iç çamaşırı hepsi bu. ben askere giderken bunları bir poşetin içine koyup gitmiştim çanta falan hiç bir şey almamıştım yanıma.
postal kilidi ,
terlik ,
1 temiz 1 kirli çamaşır torbası,
bot boyası ,
dolap kilidi (bazı birliklerde acemilik sırasında kilitlemek yasak)
3m kulak tıkacı (horlayanlara karşı)
traş seti (çantası ya da kutusu ile olursa iyi olur dolap düzen kontrollerinde gol yiyebilirsiniz buradan)
bolca çorap ve iç çamaşırı (birliğimde sıcak su sabah 5.30 gibi geliyordu. 5.32 gibi bitiyordu).
eğer yapabiliyorsanız hatıralarınızı ve aşk acılarınızı götürmeyin. keza akşamları herkes derdini anlatır , siz de anlatırsınız anlattıkça dertlenir , dertlendikçe anlatırsınız.
ordu değişik bir yer. baktığınızda göz alabildiğine uçsuz bucaksız bir arazi ama gitmeye kalkasanız tel örgülerin öteki tarafına geçemezsiniz. eğer psikolojiniz biraz kırılgan ise bu duruma da hazırlıklı olmakta yarar var.
Traş fırçası götürmeyin oğlum manyakmısınız. Amma size güzel Bi tiyo vereyim madem.
Çifti 1 2 liraya siyah uzun çorap alın gün başına. Kullan at. Dua edersin. Hele bu zamanlarda bir çorabı 2 gün giyme mallığına düşmeyin. Al, at yıkamayla uğraşma.
Ne lazımsa devlet veriyor zaten. Vermediklerini de kantinde bulabiliyorsunuz.
Burda özenle hazırlayıp cantana koyduğun bir çok ürüne, kolonya tarzı ürünlerde, alkol var deyip el koyduktan sonra aynı ürünleri kantinde bulunca, niye o kadar uğraştım ki amk diyorsun.