kazancı deyince aklınıza yemek kazanı gelmesin dostlar. kalorifer kazanlarının bulunduğu yerdir kazan dairesi. koca koca kazanka-lar çalışır durur. bütün bir tugayı, tümeni bunlar ısıtır ve sıcak su gönderir.
he sikimde mi bu diyeceksiniz. ama kazan dairesinden sorumlu olursanız askerde nöbet tutmazsınız. bu tsk'da genel bir şeydir. askere gideceklere duyrulur. kendinizi kazan dairesine atın.
Asker ocağında nöbet tutmamak için koca koca adamların gece korkusu olmasına, tek başlarına kalma korkularına, torpilli olup nöbet tutmayan şeref yoksunu insanlardan da uzak durun.
izmir gibi bir il de askerlik yaptım. Üstelik turistlik bir yer gibi gözüküyordu. izmir / urla / menteş.
26 Yaşımda gittim askere. Nizamiyeden içeri girdiğimde içim titredi. Havanın soğuğundan değil, bir anda beynime dadanan " ulan bu 11 ay nasıl geçecek?" sorunsalından. 1 saat nizamiyede saçlarımı beyazlattım bu düşünceden ötürü. bir yandan da sakinlik biraz baş göstermeye başladı içimde. Derken bir askeri jip geldi aldı bizi. Başladık dağların arasına ilerlemeye. Git git bitmiyor. Nizamiyeden 5 km içeri girdik. koğuşlara götürdüler direk.
Koğuşa girdiğimde hayvan bağlasan durmaz modundaydı. 140 kişilik koğuş. bunun yazı da vardı. yazın içerisi terden apış arasından ve sineklerden durulmaz oluyor. Bu sıcaklar için bir tavsiye veremem sizlere. lakin koğuşun dışında bir kuytu köşe bulursanız gidip orada zıbarın.
Acemilik çekeceksiniz. Ben çavuş eğitimden gittiğim için onbaşı modunda takıldım. En başta acemi olduğum için askerler beni siklemese de iç savaş ile beraber bulunduğum kopğuşta ve takımda ki tüm düzeni değiştirdim. devrelerim dahi en başta cephe aldılar. Üst devreler ceza verdiler. aralık ayının ortasında 140 kişilik ambar gibi koğuşun içine üst devreler ayak bileklerine kadar su bastılar. iç savaşı başlatan ben olduğum için hem devrelerinden küfür yediğimin farkındaydım hem de üst devrelerden. lakin devrelerime suyu çekmeleri için el bile sürdürmedim. hepsini ben çektim. hemde aralık ayının ortasında o soğukta çıplak ayak, üzerimde hiç bir şey yoktu. 1 saatte çektim bitirdim hepsini. o dakikadan sonra sigaraya başladım zaten.
1 ay çok sikti üst devreler açıkçası. devrelerim bile bana cephe almasına rağmen geri kalan 10 ay içerisinde hepsini rahata kavuşturmuştum. götoşların hiç biri farkına varamadılar tabi ki.
En büyük tavsiyem şu olur. Kendinizi ezdirmeyin. kesinlikle ezdirmeyin. Normal hayatta edemeyeceğiniz kadar kavga edeceksiniz. Ezilsenizde karşınızda ki adam yılmadığınızı gördüğü için kendisi pes edecektir.
asker eğlencesinin dozunu kaçırmayın bilin ki askerliğini yapmış olanlar size bir hafta sonra mikilmek için bu kadar sevinilir mi diye bakıyor. arkadaş arasında veda gibi birşey yapın bir de çok sorgulamayın ne deniyorsa onu yapın ama üst devrelere ezdirmeyin kendinizi sonucta onlar da asker...
Gitmeden önce karıya gidin evet ben gitmedim ama Giden abim Diyarbakır takır takır dedi Diyarbakır a düştü hep karakolda duruyorsunuz ve bir yere çıkamıyorsunuz dağa çıkıp operasyona gidiyorsunuz bazen en kötüsü ise Diyarbakırdaki kış akşamleyin çıplak bir şekilde kafanızı kuleden çıkarırsanız o soğuk yüzünüzü parçalar.
Küfretmez, tehdit etmez, yumruk atmazsanız size kimse bir şey yapamaz. Hadi diyelim yaptı, önce bir üst komutana söyleyin, sonuç alamadıysanız ondan sonraki sıralı amire söyleyin sonuç alamadıysanız yazılı dilekçe verin, olmadı mı bir üste dilekçe verin yine mi olmadı bimer'e telefonla veya internetten şikayet yazın.
Size bimer'e şikayet usulsüz müracaattır derlerse bilmiyor gibi davranın ama kesinlikle usulsüz müracaat değil. 2010 yılında bizzat genel kurmay başkanı Necdet Özel'in yayınladığı genelge var. Ayrıca askeri ceza kanunu'nun 84. maddesinde usulsüz müracaat tanımı yapılıyor ve başbakanlığa, cumhurbaşkanlığına yapılan şikayetlerin bu kapsama girmediği belirtiliyor. Bimer'e yazın acımayın.
-mantiginizi bir kenara atın
-barzolarla kısa-uzun donem muhabbetine girmeyin
-bol bol don-corap-atlet alın cunku o boklu donunuzu bile calıyorlar
-gunluk tutun (psikolojiye iyi geliyor)
-eve gideceginiz gunu hayal edin.
Askerlik sürecini bedeni ve zihni açıdan en az hasarla atlatmanızı sağlayacak tavsiyeler bütünüdür.
1. devrecilik yapanlara köle olmayın, herkes er ise herkes eşittir. Onun askere senden önce gelmesi onu üst yapmaz zira herkes eşit süre askerlik yapıyor.
2.komutanlarına asla karşı çıkma didişme. ne kadar kızsan bile haklı olsan bile onlara hatalı olduklarını söyleme, doğrucu davutluk yapma, bunun adı askeriyede çıkıntılık yapmaktır.
3. rütbeliler pohpohlanmayı sever, anlaşıldı komutanım emredersiniz komutanım, siz nasıl uygun görürseniz komutanım dediğin sürece sırtın yere gelmez.
4. Rütbelilerin odasına girerken veya yanına giderken çakın topuk selamını, size verdiği işleri cebinizde taşıdığınız küçük not defterine yazın, ben bunları yazayım da unutmayayım komutanım deyin herif mest olacak inanın bana.
5. Memlekete giderken komutanınıza memleketten birşey isteyip istemediğini sorun muhtemelen istemeyecek ama siz sorun. Memleke dönüşü ise aşırıya kaçmadan minik ama yöresel bir gıda maddesi getirin. Ama her ağız tadına hitap edecek türden birşey olsun. Genelde tatlı iyidir.
6. çamaşır çorap tarzı sarf malzemelerini -genelde bir iki yıkamadan sonra çöpe atıldığı için- elinizde bolca bulundurmayın genelde askerler birbirinden çalar. ama birkaç haftada bir yenilerini alın.
7. cep telefonunuzu mutlaka nizamiyede size gösterilen yere bırakın, birlik içine sokmayın. Rütbelilerden bazıları halen nokia 3310 kullanırken siz nispet yapar gibi iphone6 yakalatmayın zikerler, söylemedi demeyin.
8. maddi durumunuz çok iyiyse bile hepsi memur maaşıyla geçinmeye çalışan rütbelilere para mal mülk muhabbeti yapmayın. ama arabanız varsa ve birliğinize yakın park ettiyseniz arada bir sevdiğiniz bir rütbeliye git gel işi için uygun bir dille söyleyerek verebilirsiniz. özellikle x5 de denedim çok işe yaradı.
9. size yat denilince uykunuz olmasa bile yatağa girip yatın, kalk denilince kalkın. Orası yeniköydeki yalınızın yatak odası değil. Keyif yapmayı sonraya bırakın.
şimdilik aklıma gelenler bunlar aklıma geldikçe eklerim. merak eden özelden de sorabilir.
