askerlik görevini yapacak olan yada yapmasına az bir süre kalmış olan yurdum gençlerine babası,abisi,akrabaları,arkadaşları ve bilimum tavsiye vermeyi kendine borç bilmiş(gören genel kurmay başkanı sanır) şahısların;gençlere askerlik görevleri süresince yapmaları ve yapmamaları(özellikle yapmamaları gerekenler anlatılır) gereken hal hareketlerin anlatılması,tembih edilmesi durumudur.
(bkz: fazla göze batma)
(bkz: şunu biliyorum bunu biliyorum deme)
(bkz: komutanlarına karşı gelme)
paşanın kızına asılma, paşanın kızı bana iş oluyordu hatta paşa da bana kızını verecekti diyenlerin hepsi yalan söylüyorlar. eğer yok ben asılırım diyorsan .aşaklarından asılmayı göze alacaksın.
çok bilmeyin,çok konuşmayın.
teslim olmadan kesinlikle traş olun.
birde geyikler vardır;
-orada sorarlar sivilde ne iş yapıyorsun diye,bölük komutanıyım dersin ki ordada bölük komutanı yaparlar seni.
özellikle de 15 aylık er olarak yapanlar, ilk 1 ay dikkat ederler, ailesinden, yakınlarından, arkadaşlarından, çevresinden duyduğu öğütlere uymaya çalışırlar, fakat günler geçtikçe, devre sayısı usta asker konumuna geldikçe artık o öğütlerin bir önemi kalmaz, herkes kendi yaratıcılığını konuşturur. hele hele askerliğin son 3 ayı olan, en üst devre konumuna çıkılmışsa, artık komutan kadar forsu olduğundan, artık onlar dokunulmazdır.
asıl bu öğütler kısa dönem askerler içindir, çünkü 6 aylık süre içinde bu öğütleri dinleyen çavuşların askerlikleri çok rahat geçer. bu öğütlere kulak asmayan kısa dönem çavuşlar, uzun dönem özellikle de en üst devre olan usta askerler tarafından "sen kim oluyorsun daha dün geldin yarın gideceksin, karışma sen" şeklinde tepkiye maruz kalabilir. o yüzden kısa dönem yapacaklar bu öğütlere uymalıdır:
- kimseyle tartışma
- orası üniversite değil, herlşeyde mantık arama
- ilkokulu bitirememiş insanlar olacak, onların yaptıklarını küçümseme
- uzun dönem en üst devre askerlerle iyi anlaş
- nöbetse nöbet, devriye ise devriye, eğitim ise eğitim, hiç şikayet etme zaten 5 ay yapacaksın, sık dişini yap gitsin...