Uzman çavuş askerlerin dinlenme yeri olan gazinoya girer. Ordan bir askere '' Olum şurdan bi çay verin.'' der. Bu sırada gözüne 3 tane asker takılır. Köşede masada oturmuş şafak çizelgesinde şafak karalıyorlardır. Yanlarına yaklaşınca masadakilerin hiç sevmediği , hatta nefret ettiği askerlerin olduğunu görür. Bu askerlerden diğerleri de şikayetçidir. Askerler toparlanırlar uzman çavuşu görünce. Uzman çavuş askerlerden birine :
uzman çavuş -- Ver lan bakayım o elindekni.
er -- ( Vermek istemediğini belli eden bir tavırla.) Şafak çizelgem komutanım.
u -- Versene lan. Bakacam.( Şafak çizelgesinin üzerindeki açık seçik kadın resmini görür . ) Allahın abazalarısınız lan siz. Bi boka yaramazsınız lan siz.
tehlikeli bir 3 kademeli uzman bölüğü hizaya sokmaya çalışır;
"dirsek temas aralığı hizaya geell !!
ileri, bakk!!"
komutan bu komuttan sonra en öndeki askerin omuzuna kolunu koyup elini nah yaparak;
"la oğlum şunu görme görme.. bak bu var ya, işte bunu görmeyeceksin." der ve siz ısrarla o nah'ı görüyorsanız koşarak yanınıza gelir ve o andan itibaren son anımsadığınız şey bir şimşek çakması ve toz kokusudur. sonra öğrenirsiniz ki, o nah'ı görüyorsanız kafanız ya çok soldadır yada çok sağda. hizayı bozuyorsunuzdur. *
kasıklarından ağrı çeken askere komutanın git otuzbir çek geçer demesi üzerine askerin avazı çıktığı kadar emredersin komutanım diye bağırıp tuvalete gitmesi.
usta birliğine geçip ilk çarşı iznine çıkacağımız gün, nöbetçi subay* bize şöyle dedi:
- beyler, bugün ilk kez çarşıya çıkacaksınız. 1 aydır hatun görmediğiniz için tedirginim. şunu unutmayın; güzele bakmak sevaptır, sevabın fazlası ayıptır!