yer: 18'inci mknz. p. tug. k.lığı gelibolu/çanakkale
zaman: sabah içtiması
bu içtimadan bir kaç gün önce, bölük komutanı postası olan arkadaş (kendisi meslek olarak baya bildiğin hafızdır) akşam vakti komutanın odasına girer. komutanın kamuflajları giyip bu da yetmezmiş gibi bir selfie yapar. dahası bunu whatsapp profil fotoğrafı yapar. bu fotoğrafı gören bölükteki boşboğaz uzmanlardan biri gidip bunu bölük komutanına söyler. o sabah içtima alanında bölük komutanının konuşması şöyledir:
"aranızdan hayvanın biri benim kamuflajları giyip üstüne bi' de whatsapp'a koymuş. ulan amcık, sen kimsin! bundan sonra o pezevenk bulaşıkhanede bulaşık yıkayacak. benden habersiz çarşıya çıkarsa o yazıcının da amına korum. zaten bu ülkenin başına ne geldiyse hacılardan, hocalardan, mollalardan, hafızlardan geldi. bi' sorusu olan yoksa siktirin gidin görev yerlerinize."
bölük komutanı yeni gelen kısa ve uzun dönem askerlerine şöyle bir şey söyledi:
'' Sivil hayatta ne yaptığınız, ne işle meşgul olduğunuz benim için hiç önemli değil. Kısa ya da uzun dönem asker benim gözümde aynıdır. Hepiniz benim için sıfır salaksınız ki asker olmak için bu lazım bize.'
-ivedi
-insan gibi
-kaç olduuuuuu ( şınav çekerken komutan sorar, cevap hep aynıdır ) - sııffııırrrrrrr...
-tanrımıza hamdolsun ( bu kadar sikimsonik bir laf olmaz.)
-bunu görme , görme bunu. lan oğlum bakma buna. ( komutan askerleri tek hizaya sokar. en öndekinin omzundan nah işareti yapar. arkadakilerden bu işareti görmemelerini ister. )
- şafak cart curt.
- torun bir şafak söylede taşaklarım serinlesin.
- ooooff amk o ne laa cinayet mi işledin.
- son sayı üç.
- boşalt.
- istikamet petlanton, kep hariç sürün.. ( kep: en üst tertip) bilmeyenler vardır belki.
usta birliğine geçip ilk çarşı iznine çıkacağımız gün, nöbetçi subay* bize şöyle dedi:
- beyler, bugün ilk kez çarşıya çıkacaksınız. 1 aydır hatun görmediğiniz için tedirginim. şunu unutmayın; güzele bakmak sevaptır, sevabın fazlası ayıptır!