askerlikle ilgili pek bir sey bilmeyen kizlarin yapacagi bir istir.allah bilir askerdekini birakip bi subayla falan arayi yapar ama bilmezki o omur boyu asker.
uzun dönem ve izin bile kullanmadan askerliğini yapmış biri olarak, bir mektubu bile 2 ay elinde dolaştırıp tekrar tekrar okuyabilecek kadar dışarıdakilere özlem duyan insana yapılması çok ama çok büyük bir hatadır. ilgili hatun aldatılmadan tercihen bunu yaptı ise, iki üç zenci ile zorla çamlıca ormanında threesome yaptırılmalıdır. hani o saat satmak için bekleyen aksaray civarında ne kadar zenci varsa parasıyla toplatılıp ilgili hanım kızla çamlıca'da buluşma ayarlanmalıdır.
illa ayrılacaksan en iyi zaman askerden geldiği andır. sivile dönmenin mutluluğu ve aile belki seni çabuk unutturur.
terkedişlerin bünyede yarattığı acı değişmez diye düşünmekteyim, sonuçta kalp aynı kalp çekilen acı gene aşk acısı. yer, zaman, mekan pek farketmez. hatta askerdeyken ona umut verip, dönüşünde terketmek daha fazla koyar insana.en iyisi terketmemek, zaten sevmişsin birkere neden terkediyorsun ki. aşk bu kadarlıkmı sadece tek tarafın "bitti" demesiyle bitiyor
uzun kapının yanındaki görüş salonunun duvarındaki kartlı telefonda biter bazen.ordan yol eğimlenmeye başlar. er gazinosuna doğru. kavaklardan dökülen sarı yapraklar örter duvar dibi izmaritlerını.ekmek arabasını itmek biraz daha zorlaşınca bi er daha koşar yardıma.üstü kazınmış ahşap yuvarlak masanın yanında başlar revire çıkan merdive.tedavi sürecinin ilk basamağını attım sanırsın.tutunursun paslı soğuk trabzana.güç alırsın ordan tek taraflıdır trabzan.çıkış istikametinde.işte böyle bir şeylerdir.doluyum sözlük deşme yaramı.
+ayrıldım abi bu sefer dayanamıyorum daha fazla.
-olum daha dirençli olman gerekirdi. onun mesleği bu.
+yok abi orada hemşirelik yapacam diye iyicene kızlıtan cıktı. kol kasları falan gelişmiş abi.
-hımmmmsss
gerçekten sürdüremeyecekse ayrılınması gerekir. ama herşey gayet iyiyken sırf göremiyor askerde diye onu yüzüstü bırakan kızlara diyecek söz bile bulamıyorum. o berbat piskolojide yapılabilecek en kötü şeylerden biri olsa gerek.
çoğunlukla askerdeki sevgiliyi aldatmakla alakalıdır. zaten aldatılma varsa, en azından kalanı kurtarmak adına son defa dürüst olup, durumu açıklamak ve bitirmek gerekir. yoksa, o kişi orda "sevgilim beni bekliyo" düşünceleriyle yatıp kalkarken, hala sevgilisi sandığı kişi başka kişi/lerle aşna fişna durumlarına girmişse, ilişkiyi bitimeyip, hala oynamak daha şerefsizcedir.
ama zordur askerdeki kişi için; askerlik döneminde erkekler ilgiye ve sevgiye normalden daha fazla ihtiyaç duyarlar. hiç olmadıkları kadar kırılgan, melankolik, durgun ve düşünceli olurlar. normal hayatlarına duyulan özlem, hayatlarındaki bir sürü değişiklik, aileden, evden, çevreden, arkadaştan, yatağından, yastığından uzakta olmak vs. onları böyle bir ruh haline sokar doğal olarak. hal böyleyken, askerdeki sevgiliyi terk etmek çok vicdansızca gelebilir, ancak "aldatmak" söz konusuysa, baştan üzülüp, sonra da "ben askerde onun hayallerini kurarken o başkalarıyla..." düşünceleri ve buhranlarıyla pençeleşmemek en iyisidir.
askerlik aslında yar dan en uzak olunduğu zannedilen yerdir. aslında hiç de öyle değildir. bir erkek aslında en çok sevgilisiyle muhattap olur. en çok onun gözlerini özler. kısacası en çok orda ihtiyacı vardır çünkü her an hayaliyle yanıp tutuşmaktadır. askerdeki bir kişiyi terk etmek elindeki piyade tüfeğiyle tek bir atış yaptırabilir bir insana.
modadır.
öyle yenide çıkmamıştır. uzun zamandır revaçtadır.
bütün kızlar bunu yapar demek saçma bir genelleme olur ama çoğu zaman kulağınıza gelir yada bizzat yaşamış bir arkadaşınız size anlatır.
bazı kızların birbirine öğütleride bu yöndedir. bir kafede arkadaşımla otururken, biranlık konu bulamamadan dolayı arkamda konuşan iki kızın sohbetine kulak misafiri olmuştum.
- kızım iyimiş işte
+ murat var ama
- murat kaç zamandır askerde?
+ 3 ay
- oohoooo onun 12 ayı daha var
+ ne yapıyım şimdi?
- takıl bu çocukla bence
+ murat gelince?
- o zaman ikisi arasında bi tercih yaparsın
+ doğru söylüyosun
- tabi kızım biraz aklını çalıştır.
şerefsizce bir harekettir. vatani görevi için gerektiğinde omuz omuza çarpışacak hatta canıyla ve kendi kaderiyle yüzleşmeye hazır bir insanın bütün tahammülünü, hayat enerjisini elinden alıvermektir. kısa dönem askerlik yapılırken terk edilmişse daha da fecidir. olaydaki hatun insan kişisinin ne kadar azgın bir bağyan olduğu bir kaç ay sabredememesinden bellidir. hayır yani askerdeki adam sana ne yaptı? senden ne istedi de sen bunu kabul edemeyecek noktaya geldin?
bizaat başıma gelendir. bunu yapan .rspu dur. ya gitmeden önce terket, yada geldikten sonra. yıkıldığın, bittiğin ve hayattan artık zevk alamadığın günler, geceler, anlardır.
her ne kadar canınızı yaksa da , aslında haketse de, kişinin vicdanına ve kişiliğine kalmış olaydır. elinde tüfek, tek başına aile ve arkadaş sevgisinden mahrum, kutsal bi görev için mecburi o görevi icra eden kişiye yapılmaz bu arkadaş. sabret gelsin ondan sonra bırakıyomusun, başka adamlara mı gidiyosun ne halt yersen ye. ama bunu yapma.