babam askerde çok şey öğrenirsin oğlum demişti. başıma gelmedi ama hem acemi birliğinde hem burada usta birliğinde badim olan can dostum bugün bunu yaşadı.
çok şükür eli yüzü düzgün insanlarız. izmir gibi bir şehirde askeriz. Onun da benim de kalbim dolu. çarşı vardiyalarında sağa sola bakmaz, göztepe ya da alsancak sahile gider kafamızı kaldırmadan, sağa sola laf atmadan adam gibi, delikanlı gibi yürürüz. Sabreder, bekleriz. O sevdiğine kavuşmayı bekledi, ben kalbimde olanı bir anda söküp atabilmeyi. ikimiz de istesek birer sevgili yapar, yüreğimizdekini derinlere gömebilirdik. Yapmadık.
Askerlik yapmak, asker olanı beklemekten daha zor. En önemlisi telefonu gizli gizli kullanıyorsun, özgür değilsin, ha dediğinde arayamıyorsun. Bekleyen ise tam tersi. Bunu yapan, askerde her an sevgilisinin aklında olduğunu bilmesine rağmen başka limana yanaşan ileride bir anne olacak. Oğlu olacak mesela, ve bu yaptığı asla aklına gelmeyecek. O adam şimdi yanımda ve bekliyor. Eli kolu bağlı, etrafı tel örgülerle çevrili.
Beklemeyecekseniz en başında söyleyin. Askerde insan her şeyi daha fazla yaşıyor. Biraz olsun empati kurun.
O kız yüzünden karşı komutanlıkta bir asker namluyu çenesine doğru götürmüş ve intihar etmişti. Diyeceğim o ki askere gitmeden ayrılın kızlar ayrılacaksanız. sonrası çok kötü oluyor. Oranın psikolojisi farklı.
onbaşı uzanmış sarp kayalıkların üzerine, nişan almış karşıdaki kayalıklara...
bekliyor pusuda aklında sevdikleri...
biraz önce gördüğü hayal değil ise o kayalıkların arksında namludaki merminin sahibi bulunmakta...
derken çıkıveriyor kayaların arkasından...
sinsiliği yürüyüşünden belli...
kaçmak boynunun borcu vatan haininin...
onbaşı eğiliyor dürbününe ve nişan alıyor uzun şaçlarının kapattığı ensesine...
birden sinsi arkasını dönüyor...
sanki yalvarırmış gibi bir arkaya bakıyor bir öne...
onbaşının gözleri kararıyor....
içinden kendine sesleniyor...
'olamaz... hayal bu...'
daha beş gün önce terkeden sevgiline benziyor...
gönlü o olsun, göreyim diyor...
beyni olmasın, vurayım diyor...
gözünde ki karanlık yavaş yavaş kalkıyor...
ortada ne sinsi ne de uzun saç kalmış...
kaybolup gitmiş namluda ki merminin adresi...
ayağa kalkıyor onbaşı... bölüğe katılmak üzere...
sonra birden yatıyor tekrar.
aklına geliyor dürbünün ucunda olabileceği...
sürünerek geri geri çıkıyor.
o sırada içinden giden sevgiliye sesleniyor.
'bilerek ihanet ettin bana...bilmeden ihanet etme bu vatana'
askerdeki kişinin psikolojisinden bihaber kızdır.
kişinin belki de dısarısıyla tek bağını kopardığının farkında değildir.
askerlik yaptığım alayda birinin defalarca hapis cezası alma nedenidir.*
evlenilecek kız değildir, gününü yalnız geçirmeme derdindedir, bencildir, bedelli askerlik yapanlarla sevgili olması gereken kızdır, öyle kıza anca böyle yarım adam lazım.
