o zamanlar işlediği günahlar çok ağır gelmiş olacak ki şimdilerde kapanan kız arkadaşımdır, yani benim değil de sevdiğim bir arkadaşımın eski sevgilisi arkadaşım anlamında, çalkaladığı gazosun taşacağını algılayan kadın, aldattığı erkeğin köpürmeyeceğini düşünür ya... işte komik olan budur fikrimce. değer görüyorsanız değer veriniz efenim. vermeyecekseniz illaha değer vermesine izin vermeyin.
zoraki tanım: iyidir hoştur güzeldir.
ama anlamadığım bu konu neden bu kadar dert ediliyor ki? bu konunun dert edilmesinin tek nedeni, kızlar askere gitseydi erkekler sevgilileri askerdeyken orgy yapardı.
dipnot: erkeğim ulan!
kasmayın bu kadar. olursa ekime olmazsa z*kime
sevgilisini ya da eşini bırakıp askere giden gavattır aslında. ayrıca kız aldatmıyorsa aslında normal olandır neden bu gözle bakılıyor? bu gözle bakılınca onlarda anormal olanın aldatmamak olduğunu düşünüyorlar sizin gibi ibneler yüzünden.
ayrıca sevgili ya da nişanlı eş neyse artık, bırakılıp askere gidilmez. ayıp lan.*
sevgilisini aldatmayı aklının ucundan bile geçirmezken, sadakat kavramını yeniden şekillendiren bu davranışına rağmen, sevgilisi tarafından askerden geldiğinden bir ay sonra terk edilen kızdır.
çünkü, askerdeki sevgilisini aldatanların aksine, namuslu, eşine bağlı, ilişkisine sadık, bir ilişki yaşamak için çok uygun biri olarak tanıtmak ister kendini.
bu da kendini pazarlamanın başka bir yoludur.
bu girdi, tüm askerdeki sevgilisini aldatmayan lise öğrencilerine gelsin.
alkışlanacak bir şey yapmış değildir, normal ve doğru olanı yapmış olan, gerçekten seven hatundur. aldatmak erkekler için olduğu kadar kadınlar için de aynı derecede şerefsiz, ahlaksız ve onursuz bir eylemdir. hele vatan bekçiliği yapmak için uzakta olan bir adamı aldatmak, kelimelerle anlatılamayacak kadar aşağılık bir davranıştır. bence askerlik ne kadar onurlu bir eylemse, asker yolu beklemek de bir kız için o kadar onurlu bir eylemdir.
bırakın aldatmayı her allah'ın günü mektup yazarak,
"her gün sana ne yazıyor" diye kıskanan koca bölüğü bile hayrete sokan hatun var mıdır ben gibi bilinmez.
o zamanlar her istediği yerden ulaşabileceği ne cep telefonu, ne internet, ne başka bir haberleşme bu kadar yaygın değildi.