halkı askerlikten soğutmamak, militarizmin ne kadar tiksinç bir kavram olduğunu saklamak hatta eline silah alıp başkalarıyla savaşmayı bile haklı göstermek için fildişi sahilleri ordusunun ve devletinin uyguladığı bir yöntem.
bir keresinde fildişi sahilleri internet sitelerinde dolaşıyorum, böyle ufak çapta bir araştırma yapayım dedim kendi çapımda erlerin şehit olma sebepleri nelerdir diye. ulen adamın nöbet sırasında kafasına yıldırım düşmüş, şehit saymışlar, milyonlarca dolarlık uçağı düşürmüş tatbikat sırasında şehit sayılmış, komutanı eline bomba vermiş sonra bu bomba patlamış er ölmüş şehit sayılmış... bunlar gibi onlarca komik ölme nedeni.
ortak noktaları ise ölen herkesin şehit sayılması. neden şehit sayılıyorlar peki, çünkü şehitlik fildişi sahillerinde kutsal bir mertebe olarak görünüyor. ne güzel lan herkes ölsün askerde sonra cennette yerini sağlama alsın. valla fildişi sahilleri halkı da buna inanıyor ya cidden mallık var onlarda!
şehitlik mi ? ne için ? vatan için mi ? yalanını muncuklayım en tatlı yerinden.
orası peygamber ocağı'dır değil mi ? zor alımla ülkenin gençleri toplatılır, vatan borcu adı altında toplatılan binlerce bedava personelle ülke hızla medeniyet yolunda ilerler güzel ülkemizde.
allah allah diye inleyen bir ordumuz var değil mi ? sırf başörtüsü takıyor diye askeri lojmanlara, yemin törenlerine alınmayan hanımlara sümerli kadınlar muamelesi yapan asker kıyafetli kişiler de zaten asker falan değildir, oranın özel güvenlik görevlileridir.
ama bu ülkenin müslüman halkı ne yücedir ki ne şaşılasıdır ki bütün bu iğrençliklere rağmen, bütün bu islam düşmanı yobazlara rağmen ülkesini, vatanını,ordusunu, insanını, bayrağını hep sever, hep de sevecektir.
bize düşen şehit saymaktır. şehit olup olmadıklarını sorgulamak bizim görevimiz değildir. çünkü insanların içinde taşıdıkları niyetlere kimse ışık tutamaz.
askerlik, çocuk oyuncağı olmadığından ve "niyet" önemli bir belirleyici olduğundan doğru olandır.
zira; mal ve namus için savaşmak "farz" dır. allah, malı ve namusu elden giderken oturanları zaten lanetlemiştir.
memleketin, ulusun namusunu korumaktadır asker. o asker üniformasını bu maksatla giymektedir. nöbette ölmemiş olabilir, savaşırken ölmemiş olabilir; lakin başına yıldırım düşen de, kazayla ölen de bu memleketin namusu için şehit olmuştur. o üniforma altında; bu memleketin şerefli veya şerefsiz her bireyinin ırzı, malı, canı için durmaktadır.
bazıları bunu görür bilir, allah razı olsun şehitlerimizden der. bazıları da imralıdaki başkanının emirlerini uygular, müslüman ayağına pkk propagandası yapar.
"askere giden, askerlik sırasında kafasını yere dahi çarpsa bile o kişi şehit olarak nitelendirilmektedir."
bu kafasına saksı düşüp ölse bile geçerli, bir kurşunla yere yığılsa bile...
ilginç.
Hatalıdır. Zira siyasetçilerin kendi çıkarları için başlattıkları savaşlar arasında ölen askerlerin şehit olarak duyurulmasının tek sebebi, siyasetçilerin arkasına saklanacak başka söz bulamamalarıdır.
