bazıları çok ironik olan komikliklerdir. yıl 2005, yer şırnak beytüşşebap mezraa 6. jandarma komando taburu. uzun süren soğuk karlı bir kışın ardından bahar gelmiş doğa adeta bayram ediyor. dereler şırıl şırıl, otlar yeşeriyor, ağaçlar çiçek açıyor(gerçi bölge ağaçtan hayli fakir), dağların tepelerindeki karlar güneşte ışıl ışıl parlıyor, kısacası yağlı boya tablosu gibi bir manzara var. tabur komutanımızın yeni getirdiği uygulama ile tabur içinde gündüzleri içtima vakitleri hariç sürekli bir müzik yayını var. zaman zaman klasik müzik eserleri ama ekseriyetle türkiye m canım benim tarzında milliyetçi gaz şarkılar loop ta dönüyor. yine böyle sakin güzel birgündeyiz, bölük komutanı üsteğmen ırak görevinde olduğu için bölük komutanlığına ben vekalet ediyorum, son günlerde tümen komutanı denetlemeye gelecek söylentisi var. askerlik yapanlar bilir o söylentiler hiç bitmez ekseriyetle de fos çıkar. neyse tüm bölükler içtimasını yapmış, mıntıka temizliği, ortalığa çeki düzen vs derken ben astsubayımla birlikte bölük kamelyasında otururken tabur komutanı binbaşı yanında emir eriyle birlikte yanımıza geldi tabi dikkat selam vs klasik askeri rutinlerden sonra denetleme hazırlıklarını konuşuyoruz bu sırada da müzik yayını non stop devam, hatta o esnada mustafa yıldızdoğan ın amirim parçası çalıyordu bitti derken akabininde grup yorum dan gündoğdu marşı girmesin mi devreye. tabi bizde bir sessizlik, birbirimize bakıyoruz, tabur komutanında bu ney lan? ifadesi. ben söze girdim hemen komutanım grup yorum derken daha sözüm bitmeden başlandı küfretmeye "lan hangi orospu çocuğu koydu bunu, içeri mi attıracak beni ibneni evladı diye, arkada emir eri, önde bizim binbaşı harekat merkezine koşuyorlar müzik yayını oradan yapıldığı için. tabi onlar koşarken biz arkada astsubayımla katıla katıla modunda kahkahaya boğulmuş vaziyette baktık kaldık öyle. bu da böyle bir anımdır sözlük. saygılar.
Tabi sonradan ortaya çıktı ki, bilgisayarın başına oturttukları er ilkokuldan terk, öyle grup yorumun kim olduğundan bile habersiz garibanın teki çıkınca kazasız belasız atlattı bu işi.
komutan:k
asker(ler):a
k: gençler jandarma olarak halkı kene konusunda bilinçlendirecez, malum kenenin en çok can aldığı yerlerden biri burası, son üç ayda iki can aldı, köylere de gideceğiz muhtarlarla da konuşacağız köylüyü bilgilendirsinler.
sorusu olan?
a: yok gomutanım
k: iyi o zaman hadi eğitime başlayalım mekik ve şınav için çim alana geçelim.
a: komutanım kene ...
k: siktirme keneni lan askere bişey olmaz...
a: amuğa goyim(iç ses)
Acemi askerim.
Daha yeni adapte olmuşuz, alışmışız ortama falan,
Neyse işte.
Pazar akşamı banyo var, herkes banyoya giriyo.
9 kişilik kabinler halinde banyo. Sıra geldi girdik,
5-6 usta askerle birlikte daldık banyoya,
Herkes kabinine girdi çekti perdesini,
Bi 3-5 dakika sonra biri avazı çıktığı kadar bağırdı:
- 1 boooş veeee emniyetdeeee !
iç ses :
- noluyoruz lan ?
2 dakika sonra:
- 2 boş veeee emniyetdeeeeeeee ! Akabinde :
- 3 boş ve emniyetdeeeeeee !
- 4 boooooş ve emniyetdeeeeeeeeee !
- 5 boş ve emniyetdeeeeeee !
- 6 booooş ve emniyetdeeeeeeeeee !
- 7 boş ve emniyetdeeeeeeeeeeeeee !
- 8 boooş ve emniyetdeeeee !
bundan seneler evvel balıkesir'deki bir kışlada bir er, asker milletinin memleketleriyle tek bağlantısı olan (malum o dönemlerde cep telefonu falan yok) ankesörlü telefonla konuşmaktadır. tam konuşma bitip de telefonu kapattığı sırada o güne kadar olmamış bir şeyi farkeder. jeton takılmıştır ve ahizeyi tekrar kaldırdığında jeton atmadan telefon çevrilebildiğini görür. bunun üzerine bu mesele kışladaki erler arasında yayılır ve malum ankesörlü 7/24 beleş telekomünikasyon hizmeti vermeye başlar.
bu durumun aylarca sürmesi neticesinde kuzenim bir kuruş telefon parası vermeden bütün sülaleyle rahat rahat görüşmüştür. ta ki ptt'nin aylar sonra durumu çakıp olaya müdahale etmesine kadar... hayatım boyunca kuzenim tarafından bu kadar aranmamıştık doğrusu. adam şafak 99'a düştüğü için düzenlenen ıslatma eğlencesi sırasında bile aramıştı bizi.
Banyoda kova yapan insanlara rastlamak. Bonzai de gördüm. Komutanın yüzüne küfür eden tiplerin olduğu fakat komutanların bir şey diyememesi...piçin tekinin gecenin bir saati koğuşa su basması...
Taburda rütbeli bir subaya ait g 3'ün kaybolması, rütbeliler dahil tüm personelin kışladan çıkışlarının süresiz olarak yasaklanması, komutanlara bildiğin yer yatağı yapmamız, gece gündüz tüm kışlada silah aramamız, silahın bulunması için bir cinci hoca getirilmesi (düşünün artık çaresizliği), silahın hocanın tarif ettiği yerin tam zıttında bir noktada bulunması Asafaaff
Artık her kimse silahı kışlanın tellerine yakın bir noktaya kadar getirip daha sonra bir şekilde dışarıya çıkarabilmek için olsa gerek gömmeye çalışmış.
