acemilikte ki ilk banyo bambaşka bir tecrübedir. benim acemiliğim yazın başına denk gelmişti. koşmalar, sürünmeler, mıntıkalar, ot yolmalar vs. vs. kirlenmemenin mümkün olmadığı bir ortam. gerçi bundan şikayetim olmadı hiç bir zaman. tek kirlenen sen değilsin, sen mıntıkada çöp topluyorsan biliyorsun ki aynı anda senle beraber iki bin kişi daha topluyor. yerde sürünüyorsan, sağına soluna bakıyorsun yüzlerce kamuflajlı genç "ne yapıyoz biz la" bakışlarıyla sürünüyor. hani kirlisin diye fırça atacak kimse yok ortalıkta o yüzden rahatız. tek mala bağlamış kişi olmadığının farkında olmak güzel bir şey tabi.
sanırım askerdeki ilk banyo tecrübemi acemiliğim ikinci haftasında yaşadım (93 gün sürdü benim acemiliğim, öyle kaz kafalıyım yani). banyoya gideceksiniz diye bizim taburdan iki bölüğü sıraya dizdiler (biz gidip gelecez arkamızdan diğer iki bölük gidip gelecek). "hadi bakalım 31'ciler" sesiyle uygun adım yürüyüşe geçip varlığını bile bilmediğimiz bir binanın önünde durduk. binanın yanında da uzuncana sayılcak bir çadır. hepimizi tek sıra soktular çadırın içine. soyunmak için 3 dakikanız var. sonralarında bu 3 dakika çok bile gelmeye başladı bize, soyunduktan sonra sigarayı yarılamış olup 3 dakikanın neden geçmediğini sorgular haldeydik.
şimdi soyunmaktan kasıt ne onu orada tam çözemediydim. tamamen çırıp çıplak mı kalacaz, don atlet mi kalacaz emin değilim. hani deneme yanılma yöntemi askerde pek sevilen bir yöntem değil ki bunu ilk haftada çözmüştüm ama ayrı başlık konusu o. tabi ki mini çakallığımla etrafıma bakındım, çoğunluk ne yaparsa onu yapacam. baktım herkes donla, aynen eşlik ettim arkadaşlarıma. doğruyu yapmışız. tek sıra, koşar adım binanın kapısından soktular içeri. girdiğimiz yer bildiğin tarihi türk hamamı kıvamında. ben daha kurna seçerken arkadan ses geldi "beş dakikanız kaldı".
iki haftada biriyle ne kadar samimi olabilirseniz benim de anca o kadar samimi olduğum bir elemanın yanına kıynaştım. beraber dökünüyoruz. ama kurna da tek çeşme var, o da ip gibi akıyor. soğuk akması sorun değil mevsim yaz nası olsa. zaten suyu bulduk sıcağını arıycak halimiz yok. ama bir kurna 2 kişi ve az su, birde kalan dört dakika. oldurulcak gibi değil ama diğer kurnalara bakıyorum elemanlar üçer dörder kişi bir de güle oynaya yıkanıyorlar. herifler yöntemi hemen bulmuş, üç kişi birbirine yapışıyor biri tasa doldurduğu suyu yukardan döküyor tek tasla üç kişi işi görüyor. esasen ben bunu sevgilime teklif edemem (hadi gel birbirimize sarılalım, üstümüze tasla su dökecem, terk edilme sebebi yemin ederim) ama erkek erkeğe yapıyosun bunu arkadaş. biz biraz daha namuslu olduğumuz için göt göte verdik denedik, olmadı beceremedik. iki tas arkadaş dökündü iki tas ben, hepsi hepsi o oldu. kurulanma işi zaten ıslak olmadığın için 30 saniye sürüyo, sürmüyo. hemen tek sıra çadıra döndük, fakat bir kişi hamamda bir şeyini düşürmüş mü kaybetmiş mi hatırlamıyorum ama bir kişi 1-2 dakika geç geldi. o yüzden bölüğe sürünerek dönmüştük, ne oldu, banyo yaptık, hepimize sıhatler olsun.
sonra usta birliğine geçtim. orda da ilk iki hafta banyo yapma şansım olmadı. ikinci haftayı bitirdim ancak kavuştum banyoya. ama ne banyo. eşyalarını kitli tutabileceğin bir dolap veriliyor. hamam usulü değil, yanyana dizilmiş bir sürü kapalı duşa kabin. hepsinden güzeli 7/24 açık, fırsatını bulursan (biz onu becerenini görmedik) günde 3 kere gir banyoya kimse bir şey demez. yerler fayans, duşa kabinlerin hemen çıkışında geniş giderler var, etraf tertemiz. bizim burdaki lüks kaplıcalarda öyle temiz ortam göremezsin. bir de doğru dürüst çalışan duş bulabilirsen iyi olur tabi.
hacım giriyorsun bir duşa. duş yerine bir musluk var oda diz hizasında, taharet musluğu gibi bir şey ve onu açıp kapatacak vana yok. başka birine giriyorsun her şey güzel gibi ama su gelmiyor. bir başkası sadece sıcak akıyor(kaynak), bir diğeri sadece soğuk (mevsim kışa geliyor). doğru hatırlıyorsam 50 duş kabini vardı orda. çalışan kabin sayısı 4-5. millet bir duş kabinine üç kişi aynı anda giriyor. içeride duş almaktan başka iş yaptıklarını sanmıyorum ama ben denemedim. yani usta birliğinde ilk banyom banyo yapamamak şeklinde sonuçlandı. aynı gün gece 1 gibi gittim. meğer millet çakal, gece 1 en popüler saatmiş. 3-5 nöbetinden sonrası en rahat zaman. gerçi sonra tüm duşlar tamir edildi de banyo cennet olduydu.
zaman zaman tatbikata giderdik. üçüncü ilk banyo deneyimimi de tatbikatta yaşadım. tatbikat dediğim öyle yanlış anlaşılmasın. bin kişi kadar bir dağa çıkıp, çadırları kuruyoruz, normalde yaptığımız her şeyi çadır hayatı yaşayarak yapıyoruz. öyle büyük bir olay yok, ha bir de terlikle gezmene ses etmiyorlar orada. tatbikatların süresi de değişken, en kısası iki hafta sürmüştü, en uzunu iki ay. ilk tatbikat deneyimim de en uzunuydu, 2 ay sürdü. ilk bir ay boyunca kimse duş almamıştı, neden sonra üst rütbeliler bizlerin köpek ölüsünden daha kötü koktuğumuzu kavramaya başladı o zaman banyo konusunu akıl ettiler. sağolsun kim getirtti bilmiyorum ama bir itfaiye aracı getirtildi. uzuncana bir boru eklendi araca. borunun altında 3 duş başlığı ve naylondan 3 tane kabin yapıldı. bir de sorumlu tahsis edildi düzenek kuruldu.
işler şöyle yürüyordu. soyunup donla sıraya giriyorsun, sıra sana gelince kabine giriyorsun. üstüne bir kaç damla su dökülüyor, diğer taraftan çıkıyorsun ve temiz bir asker oluyorsun. en azından burada kabine ikişer üçer kişi giren yoktu. bana sıra geldiğinde su kalmamıştı, kabine girip çıktığımla kalmıştım. iki ay hiç yıkanmayınca dünyaya zaten başka bakmaya başlıyorsun. usta birliğine dönünce, banyo sorumlusunun sandalyeyi alıp duşa girmiştim, yarım saat oturdum duşun altında da üzerimden akan su anca normale dönmüştü. banyo sorumlusu da sandalyeyi çöpe attı diye hatırlıyorum.
birbirinden farklı altı üstü banyo olan şeyi de üç farklı şekilde deneyimlemek apayrı bir hissiyat tabi.
--spoiler--
teslim olduktan sonra 1 hafta banyo yapmamış ve leş gibi kokuyorsunuz kantinden aldığınız kolonyalı mendillerle azda olsa temizlenmeye çalışıyorsunuz aradan 10 gün geçiyor tim komutanına takım komutanına soruyorsunuz "ne zaman banyo yaparız komutanım?" "niye la cenabet misin?"... sanki bir tek cenabet olunca yıkanır insan amk! herhalde teslim olduktan 20 gün sonra banyo yapmıştık tabi buna "banyo" denebilirse. 1 dakika zaman verildi önün ıslansa arkan ıslanmaz... işkencedir!
bir kere banyo değildir, o kesin. 3 dakika süre verilir, bu acemi birliği boyunca ilk ve son banyoya kadar aynıdır. vücudu ıslatıp şampuanla yıkanayım desen 5 dakika sürer, mastürbasyon yapayım desen, erken boşalma varsa, belki kurtarırsın, ama abdest almaya zaman kalır mı, orası meçhul. en güzel yanı dışarı çıkınca sürünmek olsun, ördek yürüyüşü olsun ya da en basitiyle tozun içinde uygun adımda yürüyeceksin ve eskisinden daha kirli olacaksın. bu nedenle henüz askerliğini yapmamış olanlara gusül abdesti alıp çıkmalarını ve hafta sonu çarşıda hamama gitmelerini tavsiye ederim, tabi ilk 1 ay biraz kokacaksınız.
aynı zamanda askerde yapılan son banyo da olabilir. bölükten Uygun adımla hamama doğru yürüyorduk ve muzip çavuş bizlere, pim çek bomba at dedirtiyordu. nasıl girdik, nasıl çıktık hatırlamıyorum. hepi topu o oldu, daha da davos'a gitmedim. otuz gün oradaydık.
akan sıcacık suyun altında, tüm askerlik dertlerinden arınarak, gül kokulu sabunlar, dinlendirici bir fon müziği eşliğinde yapılan banyo...
değil tabii ki.
"süre dolduaaa çığın artık, keserem suyu haaa" diye bağıran hırt bir banyo çavuşu eşliğinde, 3.8 dakikada 0.79 litre su ile yapılan bir banyodur bu.
ancak sizden sonra girecek varsa çavuşu (onbaşı) ciddiye almayıp süreyi 3 katınca çıkararak yapılan ancak sonunda bölükte eksik olması ile dikkatlerin üzerine toplanmasına razı olunması demektir.
20 gün sonra 52 derecede her gün sicaktan kavrularak terle yapılan banyolardan sonra yapılan banyodur. Yaşımız 20de olsa elimiz başka taraflara gitmemişti 2dkda aslan gibi yikanmistik. Gençken de hızlıydık sözlük.
11 veya 12. Günümde banyo yapmıştım ilk olarak acemi birliğinde. Duş alacağımız yer yatakhane bölgemizden yaklaşık 2 3 kilometre ötede nizami şekilde yürüyüş olarak gerçekleşmişti.
Çıkışta komutan sizi düşmesin diye tutup şefkatli kollarıyla kucaklar ve bornozunuzu giydirir, akabinde duşta kuruyan cildinizi nemlendirme seansına geçilir.