insanın kendinde "acaba bir daha sıçamayacak mıyım lan?" hissi uyandıran garip bir durum. Ama yine de kısmen faydası büyüktür, ilk 1 hafta tuvaletler pırıl pırıldır. * sonraki hafta; allah'a emanet, göte mukayet.
(bkz: askerlikte karşılaşılan iğrençlikler)
tamamen tuvaletlerin durumu ve görünümü ile ilgili bir olaydır. insanlar genelde klozetin deliği yerine etrafına zıçmayı tercih ettiği için bu böyledir. tabi genellememek lazım. pırlanta gibi insanlarda vardır orada.
ani su kaybından ve iklim değişikliğinin yanı sıra sıçma düzeninizin değişmesinden ileri gelir malum insan hep aynı saatte sıçar bu düzeni bozarsanız sıçma problemeleri yaşamanız normaldir.
tamamen psikolojik olan bir durum. o yüzden acemiliğin ilk bir haftası tuvalet misler gibi kokar daha sonraki haftalarda ise kokudan bokunun içine kaçtığı, lağıma kıçını dayamışsın edasında burnunu kapatmanın nafile olduğu ağzından koku alabildiğini öğrendiğin haftalar olacak.
Gidecek olsam kesin benim başıma da gelirdi. Mübareğin gözü var, klozeti tanıyor. Bu başka ben buna yapmam diye kapıyı eve dönene kadar kapatıyor. Bazılarının harbiden dötünde gözü oluyor.
Yanınızda kuru kayısı götürün, nizamiye den içeri sokabilirseniz kabızlık sorunu kısmen daha rahat geçer. Ya da ilk tavuk (hindi ya da martı artık şansına) yemeği çıkana kadar bekleyin.
Ama ikinci bir haftada sıçabilmek... ben bu konuda sorun yaşamadım.. sorun yaşayana da tanık olmadım.. hava, yemek, yaşam standartında oluşan değişimlerle alakalı olabilir..
Acemi birliğinin ilk gecesi uzman çavuş yatakhaneye gelerek "bir süre büyük tuvalete çıkamayacaksınız ve erekte olamayacaksınız (askerde ne gerek varsa)" demişti. Hakkaten de öyle olmuştu. Artık aşılardan mı stresten mi bilemem.
Doğrusu Ben yaşamadım. Hatta ilk bir hafta düzenli sıçtım. Af buyur kafan gibi..O kadar çok tuvalete gidiyordum ki bölük çavuşUndan kısıtlama aldım. boğum hesabı Sıçtım bir süre. Baktılar oluyor beni tuvalet nöbetçisi yaptılar. Bu sayede Rahat bi askerlik yaptım.
