uyku düzenimin çok da yatkın olduğu durumdur. ne yazık ki gündüzcü olarak yaptığım için bu zevki tadamadım.
daha fazla kitap okuyabilmek, hede hödö muhabbetlerden kaçabilmek ve bilimum hiyerarşik laga lugadan kaçabilmek güzel olurdu.
gündüzcü olmaktan iyi olan durumdur. her ikisini de yaşamış biri olarak söylüyorum bunu. lâkin ne olursa olsun nihayetinde yine asker olmaktır. bir süper zeka tertibinin, ne zaman bir mallık yapacağı ve dolayısıyla, günlük standart beş kez sayılmanın ekstrası olarak, altıncı kez koyun gibi sayılmak için ne zaman koğuştan çıkarılacağın belli olmaz. askerliktir işte, en iyisi bile...
Kazancı olmaktır. gece sabaha kadar uyursun, sabah kalkar, komutana tekmil verir akşama kadar yine uyursun.
not: usta birliğinde asker seçimlerinde meslek olarak futbolcuyum dedim, kantin Başkanlığına seçildim koğuşçu oldum sonra kazancılığa transfer oldum. sanıyorum bir asker ancak benim kadar rahat askerlik yapabilir. her akşam mesai bitiminde suni çim sahada maç yapardık. komutanın beni kendi birimine seçmesi de bundanmış. *
millet gündüz ot yolarken sen koğuşta mışıl mışıl uyursun. arada ahıra dalar gibi koğuşa dalan dallamalar olmasa tadından yenmeyecek hadisedir askerde gececi olmak. askere yine gitsem yine gececi olurum. şafağı çok olanlara selam olsun. benle mi bot bağladınız lan ot yolun bakim.
candır canandır. resepsiyon bilgisayarından internete girmenin keyfini yaşatır deli gibi kitap okutur. komutan derdi tasası olmaz tek derdin çarşı günleri olur azıcık uykusuz kalırsın. sabah kafayı vurur aksama kalkarsın deli şafak attırır ha.*
askerde gündüz saçma sapan işlerle ve insanlarla uğraşmak istemeyenler için idealdir.
gündüz uyur gece takılırsın, komutan görmezsin, gece nöbetin genelde olmaz. gece kokoreç söylemek için uygun ortam olur. bir de yanında çayın varsa şafak nasıl atar anlaşılmaz bile.