birliğe ilk teslim olduğunuz gün, askerlerin, yemekhanenin ve yatakhanenin, ter, bot ve nefes kokusundan iştahınız büstübütün kesilir, lâkin kamuflaj'lari giyip, eğitime dahil olduğunuz da fark edemezsiniz ki (!) artık o koku yoktur.
çünkü siz de onlar gibi kokmaktasınızdır.
bölük olarak hamam'a gidilir ve duruma göre değişkenlik göstererek kimi zaman yirmi bazen de daha fazla kişi/kişiler halinde içeriye girilir...
daha suyun sıcak ve soguk ayarını kendinize göre ayarlamaya çalışırken bağırışmalar başlar...
- hay amk. ya! kim kesti lan sıcak suyu!
mal gibi kalakalırsın duşun içinde, "sıcak suyu mu kesmişler?", "kim mi?" diye düşünürken, hamam çavuşu gelir;
- son 5 dakika, ondan sonra çıkın!
hala mal mal düşünmeye devam edersin, sabun daha kafanda köpürmemişken...
olabildiğince hızlıca yıkanırsın, bilirsin ki bundan sonraki 3 dakika içinde çok enteresan şeyler olacak... zaten acemisin, gözünün yaşına bakmazlar.
ikinci emir;
-suyu kes!
fışşş sesi birden kesilir... yerini, "ohooo", "komutanım ya!", "dondum amk." gibi serzenişler yükselir...
hala sabunlu bir yerin kalmadıysa şanslısın, bürün havlunu terk et, suya hasret kalmış bedenin ile o hamam'ı...
bunu takip edecek olan ikinci ve üçüncü duş maceralarında artık daha tecrubelisindir...
bölük ile duş almak bölünen bir duş keyfi demektir, kısaca...
