Buraya bir destan yazı yazılsada kesinlikle tarif edilemeyecek kokudur.
kimisi corapla uyur kimisi banyo yapmaz kimisi ayağını yıkamaz ama burun alışıyor. Sonra
koğuşta koku olmaz . en azında 15 aylık askeri yaşantımda ben görmedim. koğuştan sorumlu askerler vardır. koğuş her allahın günü komutanlar teftiş edecek kokrusu ile koğuşta yemek bile yasaktır. koğuşa istiraat saati harici giriş yasaktır. ranzalarda havlu, çamaşır görürse komutan öttürür. yatak nizami bir şekilde olmalıdır. yorgan battaniye doğru katlanmalıdır. her sabah ranza altları temizlenir.
Hava atmak gibi olmasın, askerliğimi özel koruma taburunda yaptım. Koğuşta 12 kişiydik ve herkes yatmadan mecbur ayaklarını yıkardı. Kıyafetler 3 günde bir yıkanırdı Koğuşta mis gibi kokardı. Çömezlere her sabah akşam temizletirdik. Bizde temizledik zamanında tabi.
Gerçi acemi birliğinde 40 kişiydik pis kokardı, 220 kişinin kaldığı koğuş kadar kokmasa da kendince bir iprençliği vardı.
evet boşken o koku olmaz amma velakin 220 asker 440 ayak demek ve dahi 440 bot demek ve dahi 440 giyilmiş çorap demek ve dahi 220 g.t demek hiç yapmasalar gecede ortalama 1100 yellenme demek koku yok ama o ayri.
hele de bazıları taharet musluğu bile görmemiş askerlerle dolu ise, tadından yenmeyen kokudur. sene 2000, yani milenyum. harbi harbi kanalizasyona taş atan vardı, tek tük de olsa.
askerlik tamamen şansa kalmıştır. ben acemi birliğimde ilk başlarda 150 civarı, sonra 35 kişilik koğuşlarda kaldım. usta birliğim de er eğitimdi. koğuşlar en fazla 40 kişilik olurdu ama daha çok kokardı. önceki önceki çavuş talimgah, sonraki mal er eğitim bölüğüydü.
Koku şiddetinin zamana göre değişimi yukarıdaki görseldeki gibidir. Başlangıçta (yat içtiması sonrası) koku minimumda iken koğuşa girip yatarsanız gecenin ilerleyen saatlerde koku hissetmezsiniz. Ancak gece 3'ten sonra hiç yoğuşta bulunmamış burun ile koğuşa girerseniz dünyadaki en yoğun ve kötü koku burun direğinizde zelzele oluşturur.
bir şeyi kokladığımızda burnumuzda kokuyla ilgili sinir hücreleri etkinleşir ve bu hücreler beynimize sinyaller gönderir. Bu sinyaller kimyasal madde şeklindedir. Hücrelerdeki bu kimyasal maddeler bir süre sonra biter ve burnumuz kokulara karşı duyarsızlaşır. Bir başka ifadeyle, uyarıların süresi uzadıkça sinir sistemimizin onlara karşı duyarlılığı azalır. Bu durum olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurabilecek daha yeni kokulara yoğunlaşmamızı sağlar. Ayrıca koku hafızamız yakın bir zamanda algıladığımız kokuları “görmezden gelir.”