dünyadaki anlamını bir üniformaya sıkıştıracak kadar acz içinde kalmış insandır. kendini bir şeylere feda ederek içindeki boşluğu doldurmak istemek gibi gereksiz arzuların sahibidir maalesef.
saygı duyulması gereken insandır.bazı değerleri kendinden üstün tutan insandır.hayatını ota boka satan insanlardan zeki insandır.o da bilir hayattaki en değerli şeyin kendi hayatı olduğunu ama öylesine bağlıdır ki değerlerine tanımadığı insanlar için ölmeyi göze alır.sağ kalırsa gurur duyar kalamazsa başkaları onunla gurur duyar.herkes kendi için yaşarken o başkaları kendi için yaşayabilsin diye ölmeyi göze alabilen insandır.
fildişi sahilleri'nde yaşamıyoruz. biz türküz. iki kıtanın tam ortasındayız. bu topraklara sahip çıkabilmek için her türk asker doğar. askerlikten gurur duymayı boş bir iş olarak nitelendiren insanlar bile asker doğmuştur.
adam seni tikti heralde sevişmeyi bilip bilmediğinden haberdarsın. sevişmeyide, ölmeyide, ideal uğruna yaşamayıda bilen erkektir. asıl sen hayatı iki bacak ve onun arasına sıkıştırdıysan sen yaşamayı bilmiyorsun derler insana.
kendisine silah doğrultulmuş yazar: arkadaşım, dünyayı daha iyi bir yer yapmak için savaşmamalıyız tamam mı? daha mutlu ve mesut bir dünya için handan ve..
düşman: dıkşın!
sonuç: evet. savaş berbattır, ama gerçektir. yok yere saldırmak ne kadar şerefsizlikse savunmak da o kadar erdemlidir. elinizde bir savaş aracı varken neye gönül verdiğiniz önemli.
kendisinin yerine askere gitmelerini isteyenlere niye sen sevişesin diye mi şeklinde sorması gereken insandır. Hani, yaşam, insan, vatan, kiraz ağacı, kadın memesi, ahmet altan'ın sol daşşaa...
hiç hakkı olmadan bir komutan, bir karışlık mesafeden anasına-avradına küfrederken sindiren insandır. çünkü o askeri birliğe anasını-avradını korumaya gelmiştir. ve o küfürleri yiyerek korur.
türkün karakteri savaşçıdır. türk ırkı savaşla varolmuştur. bu nedenle her türk asker doğar denilmiştir. bu laf yeni değil çok eski bir laftır ve "her türk"ün içinde de kadınlar da vardır. türk, asker olmaktan, şehit babası/annesi olmaktan gurur duyar.
tarihte savaş yerine sevişmeyi seçenler genelde sevişme pozisyonunda hep altta olanlar olmuştur. türkler savaşırken sevişir. kadın memesi için ülkeyi satmak isteyenler de zaten ülkenin sahibi olmadıklarından, devşirme olduklarından ve çanakkale'de ölen dedeleri olmadığından satacak da hiçbir şeyleri yoktur.
asker üniformasını üstüme çekip boy aynasının karşısına geçtiğimde gözlerim dolmuştu. kendimle gurur duymuştum.
askere gitmemiş insandır. çocukluğundan beri kendisine verilmiş gazların etkisiyle askere gidip vatanı kurtarma hayali kurar. halbuki gidip ana avrat küfür yiyeceğini, aylarca boş boş oturacağını, tuvalet temizleyerek vatanı savunacağını bilse düşünür mü öyle hiç?
askerliğin her zaman savaşmak olmadığını bilen, psikolojik harpten anlayan insandır. zira asker her zaman savaşmaz ancak güçlü asker ve güçlü ordu caydırıcıdır. askerlik hakkında derinlemesine bilgisi olmayıp hayatı bilgisayar oyunlarından ibaret tatlı su bebeleri ,türkiye nin jeopolitik konumunu finlandiya ile eş tutarlar. dolayısıyla gerçekçi yorum yapamazlar.
bir ay sonra o üniformayı üzerime geçirdiğinde kendisiyle asla gurur duymayanların bu ülkede olduklarını, gurur duymadıkları için de asla vatan haini olamayacaklarını anlayamayacak kadar faşist ve militaristtir.
bu vatana görev olarak zorla askere götürülmek hakkını yemektir genç insanların. kutsal adledilen hiçbir görev mecburi olamaz. ve bu kutsallığın bedeli aylık 33 tl olamaz.
--spoiler--
Günlerden birgün italyan büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve huzura davet edilir.
O günün muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında konuşulduktan sonra büyükelçi: '' Ekselans dün Roma ile yaptığım bir görüşmede hükümetimizin Hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi.'' der.
Odada bir an sessizlik olur. Ata büyükelçiye birşeyler daha ikram eder ve iki dakika odadakiler ile başbaşa bırakır.
Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması ve belinde tabancası vardır. Doğru masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak'ın bağlanmasını ister ve Çakmak'a:'' Paşa italyan dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlar hazır mıyız?'' der.
Fevzi Çakmak durumu anlar ve '' Biz hazırız Paşam. '' diye yanıtlar. Ata büyükelçiye döner ve: '' Biz hazırmışız, hükümetinize söyleyin isterlerse Hatay'ı gelip alabilirler.''
--spoiler--
birisinin bu mallara askerler olmasa bazılarının anası ve bacısına sövmekten başka şeyler yapacağını anlatsa dediğim insanların safsatalarıdır. onlar için çok zevk diye tanıttıkları sevişmek bile etten ibarettir. ideal nedir bilmezler. topluluk nedir bilmezler toplu seksten başka. milletinin yüksek idealleri uğrunda koşmaktan anlamazlar. çok medeni avrupalıları bunları 3 paraya nike fabrikalarında çalıştırmalı, tuvalet temizletmeli, müşkül anında vatanına çöreklenmeli, ırak' a yaptığı gibi demokrasi götürmelidir. aslında o birisi bunlara büyük milletimizin onlara ihtiyaç duymayacak kadar erkeğe sahip olduğunuda anlatmalıdır.
her sabah izmarit toplamayı marifet sayan boş insandır. vatan millet aşkına binlerce genç adamın iş yerlerinin kapanmak zorunda olmadığını bilen militaristtir.
kutsallığı mecburiyet sayamayacak kadar gelişimini tamamlayamamış insandır.