tam anlamıyla şu an askerde olan tüm askerlerimizin yaşadığı duyguları yansıtan bir türküdür. her bayram sabahı bu türkü aklıma mutlaka gelir.
Herkes ailesiyle mutlu mesut bir bayram geçirirken, yakınlarıyla öpüp koklaşırken, nöbet tutan, pusuda yatan veya en basitinden yabancı bir memlekette kışlada gezinen ve o yabancı memleketin muhtemelen boş sokaklarında gezinen tüm askerlerimizin bayramını da bu vesileyle kutluyorum.
not : askerliğimi yaptığım birlikte sabahın bir saati alay hoparlöründen gümbür gümbür dinlediğim bir türküydü. sanırım psikolojimi delik deşik etmesi bundandır.
sözlerini de yazayım tam olsun ;
Güneş tepelerden sancıyla doğar
Asker ocağında bayram sabahı
içimi bin türlü acıya boğar
Asker ocağında bayram sabahı
Ne varsa kesilir neşeden hazdan
Şeker şerbet geçmez olur boğazdan
Dökülür gözümden yaşlar birazdan
Asker ocağında bayram sabahı
Tanıdık dost sesi kulaklarımda
Ayrılık bestesi dudaklarımda
Hayalim memleket sokaklarında
Asker ocağında bayram sabahı
Yavukludan gelen sır selamına
Bir kokulu mektup bir selamına
Kaç şarjör boşalır yar selamına
Asker ocağında bayram sabahı
Yanında istersin sırdaşlarını
Ananı, babanı gardaşlarını
Aşk olsun tutana gözyaşlarını
Asker ocağında bayram sabahı
buruk bir bayram sabahıdır. insana gurbette olmaktan daha çok dokunur, tel örgülerin arkasında konuşmak için sıra beklenen kontörlü bir telefona mahkum bayram geçirmek.
edit: karma denen saçmalıkta erman toroğlu olduğumu öğrenince * gidip bakayım ben ekranında ne var derken buna eksi verildiğini gördüm. oylama umurumda değil, karma da çocuk kandırmaca zaten ama eksi veren kişi acaba benim gibi hem yurtdışında gurbette hem de askerde bayram geçiren biri mi, yoksa genel olarak yazdıklarımdan dolayı bana sürekli gıcık olup kendini tatmine çalışan bir postal yalayıcı mı?