bizim zamanımızda böyleydi. askerin mutfağı vardır, hatta cezalı askerler patates soydurulur. kışlanın yıllardır o işi yapan uzman çavuş ya da kadro çavuşu bir kaç tane aşçısı vardır. yemekleri bunlar pişirir, yanlarında da her gün farklı askerler görev yapar. bu işler böyledir. bunun böyle olma sebebi, ülkeyi korumak gibi kritik görevdeki orduyu sabotajdan korumaktır.
ama sen gider de askerin yemeği işini, birilerini besleyeceğim, bir yerlere parayı hortumlayacağım diye özelleştirirsen, böyle de sabotaj yaparlar. şaşırtıcı değil, hem de hiç değil. şimdi de valilik ve belediye iş birliği yaparak ordunun yemek ihtiyacını karşılıyormuş. saçmalık. dediğim gibi ordu kendi yemeğini kendisi pişirebilir.
şimdi bir tane albay konuşuyor. semih çetin, emekli albay. dışardan yemeğin daha ucuza geldiğini söylüyor, hem de halk tv'de. rezalete bak. birinde para verip dışarıdan alıyorsun, ötekinde kendin pişiriyorsun. ve sözüm ona dışarıdan aldığın daha ucuza geliyor. olur mu öyle şey. rezalet.
