hayatının hiçbir aşamasında oyuncaklarını kutulamanın ne anlama geldiğini bilmemiş yetersiz gerizekalılarca şımarık olarak nitelendirilen, oysa kendisi yıllardır birlikte olduğu arkadaşlarıyla şebeklik aksiyonlarının baş kahramanlığını oynarken evin yeni badana kokusunda, yeni geldiği şehre yabancı durmanın neye denk düştüğünü idrak edemeyecek 47 kromozom sahiplerince sevilmemek demektir.
çok fazla şehir ve çok fazla arkadaşla geçirilen zamandan olsa gerek, fazlasıyla sosyal olmaları ve rahatlıkları neticesinde hiçbir zaman bu sosyal rahatlığa sahip olamamış azmanlar tarafından şımarık zannedilen çocuklardır da aynı zamanda.
şırnak'ın cudi dağına bakan yamaçlarında, namaz dağındaki bedava lojmanlarında (!) kışın ortasında babası operasyona giderken arkasından bakmanın ne manaya geldiğini fikr-i dünyasında yanyana getiremeyecek karakter nokası veletlerin, yıllarca doğunun en zor yerlerinde gezinmenin karşılığı ucuz kola içilmesine laf edebildikleri şeyleri yaşamaktır.
lojmanlarının makarna süzgeci gibi olmasının muhteşem (!) rahatlığında yılda belki 3 kez yenilen ucuz bir akşam yemeğinin göze batmasıdır.
askerliğini zaten hayatı haki renk içinde geçirdiği için daha alışık yaptığından, hayatının sadece o döneminde haki renkle tanışmış 2-3 ağzı süt kokan velet tarafından daha ilk günde isyan etmeleri ve şafak saymaya daha o günden başlayanlar için kolay yapmaktır.
9 okul, 8 şehir değiştirmenin neticesinde, kolayı toptan fiyatında içtiği için göze batanlardır. şehit askerlerin çocuklarıyla aynı parkta oynayabilmektir. tüm bunların hiçbirisini yaşamamış laf sıçış abideleri için ayrıcalıkları çoktur lakin o 8 şehirden bir tanesinde taciz ateşi altında kalan lojmanların camında uçuşan izli mermileri görmeyen için tüm bu küçük telafi ayrıcalıklarının göze batması, idraksızlığın daniskasıdır.
senin götün rahat etsin diye benim babam haberlerde izlediğin dağlarda gezerken, sen havai fişek gösteri izlerken ben kalorifer boruları genellikle arızalanan muhteşem konforlu lojmanımda aynı ışık gösterisini izli mermiler şeklinde izliyordum böylece hayatın keyfini çıkarıyordum.
iki kola, bir orduevi yemeği gözüne batmışsa, senin vatanının sınırlarını kanla çizdiklerini ve kanla koruduklarını zaten unutmuşsun demektir. o halde bunların mevzusunu açmaya, aynı dağlarda gezmeden iki kolanın hesabını yapmayı bırak, bu ülke için savaşanların olduğu yerde bile gezinmeye hakkın yoktur.
--spoiler--
"çünkü senin vatanın senin sandığın gibi iki kola fiyatına denk değil. laf ettiğin adamların babasının kanı hala duruyor aynı dağlarda. sen kola ve pergel hesabı yapmaya devam ederken bilmediğin şey, bazı şeylerin fiyatının olmadığı..."
--spoiler-- *
gazilere de bedava otobüse binmeleri için kart veriyorlarmış; keşke sana da verseler değil mi a maneviyattan uzak idraksız evladım.
- Memleketinin olmaması demektir. (Nüfus cüzdanında yazar, kütük orda demekle yetinirsiniz)
- Doğum yerinizin sizin için hiçbir şey ifade etmemesidir. (Tesadüfen o şehirden geçersiniz anneniz size "Bak oğlum sen şu hastanede doğdun" der)
- Ailenizdeki tüm bireylerin doğum yerinin farklı olması demektir.
- Ailedeki herkesin asker gibi yaşaması demektir. (Zira sizin yapacağınız bir hata X albayın oğlu şunu yapmış şeklinde değil Y Albayın oğlu şunu yapmış şeklinde konuşulacaktır)
- Her gittiğiniz şehirde bir önceki şehirle anılmanızdır. (izmir'deyken Mardin'li çocuk, iskenderun'dayken izmirli çocuk v.b.)
- Okul değiştirme rekorları kırmak demektir. (Üniversiteye giden 11 yıllık eğitim sürecinde 7 ayrı okulda okumak gibi)
- Tayin olunan şehirde yeni dostluklar,aşklar kazanıp sonra onları kayıtsız şartsız terk etmek ve gittiğiniz yerde bunları sıfırdan yapabilmek için yırtınmak demektir. (ki muhtemelen bunu başarıp oh ne güzel ortamımı kurdum dediğinizde, yeni bir tayin emri babanızın eline ulaşmıştır)
- Almanyadan Mardine tayin olmak ve orda New Yorkdan Mardine tayin olmuş bir askerin oğluyla arkadaş olmak demektir
- Okulun ilk günlerinden nefret etmek demektir. (Herkes birbirini tanımaktadır sizse benim gibi yeni bir var mı diye bakınıp ilk irtibatı onla kurmaya çabalarsınız. Muhtemelen isminiz sınıf listesine yazılmamıştır. En alta kalemle eklersiniz. Numaranızı da bilmiyorsunuzdur. ilk bir hafta böyle misafir sanatçı gibi okula gidip gelirsiniz)
- Babanız emekli olana kadar evinizin size ait olmaması, oturacağınız evi seçememeniz, poster yapıştırırken bile Demirbaşa zarar vermeyelim kaygısı taşımak demektir.
-Yaşıtlarınız disco ve barlarda gününü gün ederken sizin Doğunun bilmem hangi şehrinde terör korkusuyla yaşamınızdır.
- Vatan sevgisini kitaplardan okuyarak değil, bizzat yaşayarak öğrenmektir.
Tüm bunlara rağmen dışarıdan bakan gözler
- Sizin kamplarda nasıl eğlendiğinizi
- Ordu evlerinde nasıl ucuza kola içtiğinizi
- Lojmanların devlete yük olduğunu
- Askeri araçlardan bedava istifade ettiğinizi
- Babanız maaşının ne kadar yüksek olduğunu (!)
- Askerlik zamanımız geldiğinde babamızın bize torpil yapacağını
konuşurlar.. Binlerce kez açıklamış olmanıza rağmen…
Her şeye rağmen bizim tek yaşadığımız babamızın mesleğiyle gurur duymak ve mesai aracı lojmana girdiğinde, tek tip elbiseli insanlar arasından babamızı bulup, koşarak boynuna sarılmaktı..
geçenlerde fakültede "siz ilaca para vermiyonuz dee mi??? lan ne şanslısınız hahaha" gibi bir zırvayı duymama sebep olan durumdur. evet biz asker çocukları olarak herşeyi bedava yiyoruz, ilaca para vermiyoruz, bize askeriye kız bile ayarlıyor, öss'yi de çalışmadan kazandık nereyi istersiniz gençler diye sordular biz de tercih yaptık, babalarımız da o kadar boş adamlar ki sizin gibi gerizekalıları korumak için dağlar da ölüyorlar.
- doğuda her an pkk ile iç içe * yaşamaya çalışmak
- askerlerin elinde büyümek ve bir zaman sonra artık asker abi diyememenin verdiği garipliği yaşamak *
- sürekli okul değiştirmek neticesinde türkiyenin birçok yerinde arkadaşa sahip olmak
- yine çok gezmek dolayısıyla bir çok yer hakkında bilgi sahibi olmak
- arkadaşlarının siz çok zenginsiniz baban asker ya gibi saçma sapan genellemelerine maruz kalmak
- babanızın bazen sizi askerleriyle karıştırması dolayısıyla zor anlar yaşamak
ama her ne olursa olsun çok çok çok gurur duyulan birşeydir ve iyiki asker çocuğusunuzdur...
-çok cesur ve özverili bir babaya sahip olmak,
-çok cesur ve özverili bir anneye sahip olmak,
-bir sürü çocukluk arkadaşına sahip olmak,
-3 yaşındayken birlikte oynanılan çocukluk arkadaşıyla lisede birlikte okumak olasılığına yüksekçe sahip olmak,
-aylarca babayı görememek,
-aylar sonra saçı sakalı birbirine karışmış, pislikten bitlenmiş, bitik halde dağdan dönen babayı tanımamak,
-geceleri kabuslardan çığlık çığlığa uyanan bir babaya ve bunları çocuklar duymasın diye çırpınan bir anneye sahip olmak,
-5 yaşındayken siper almayı öğrenmek,
-silah sesini yadırgamamak,
-okul servisi diye "tank"a binmek,
-yazı tahtasız ve öğretmensiz okulda okumak,
-2 yılda bir ev değiştirmek, okul değiştirmek, ortam değiştirmek,
-20 yaşında bile hala askerlere 'asker abi' diye hitap etmek,
-asker abilerle kanka olmak,
-lojmanda yaşamak,
-çocukken akşama kadar lojmanda oynamak,
-arkadaşla dahili hattan bedava konuşmak,
-askeri kantinden normalden 5 kat daha ucuz tost, hamburger, kola, bisküvi vs. almak,
-birçok önyargıya maruz kalmaktır.
düşünülen gibi
- bedava yiyip içmek
-şımarmak
- kırtasiyeyi bedavaya getirmek
- kamplarda eğlenmek
- özel dersleri kısa dönem abi sayesinde bedavaya getirmek değildirr.
asker çocuğu olmak;
- her gün dağlarda şehit olan askerlerimize üzülmek ve onların kimlerin uğruna şehit olduğunu anlayıp bir daha üzülmek
-2,3 yılda bir taşınmak ve ortama uyum sağlamaya çalışmak
- göreve giden babalarımızı dört gözle beklemek dönüp dönemeyeceklerini merak etmek
-durduk yere bazı şahsiyetlerin seni şımarık olarak adlandırmasına ve bok atmasına katlanmaktır.
zordur. van da lojmanda bisiklet sürerken bir 30 agustos gecesi pkk'nın lojmanınizi tarayacağını bilemezsin, 6-7 tane şehir gezersin ilkokul arkadaşların unutursun artık onlar sadece bir simadir. doğuda okul da okurken sen asker çocuğusun diye dışlanırsın... vesaire vesaire...
edit: en önemlisini bir sonraki entry sahibi sayesinde hatırladım... izmir gibi allahin lütfundan tunceli gibi allahın cezasına gidersin...
edit2: evet bazı dışlanmalar olur ama bu herkesin kötü olduğu anlamına gelmez orada çok iyi insanlar mevcuttur, inanılmaz misafirperver insanlar mevcuttur...
Öncelikle çok zordur çok zor. En önemli olayı en sona bırakarak anlatiyim. öncelikle Bazı iyi yanları vardır fakat onlar sadece zorlukları azaltır. Öncelikle yerinizi yurdunuz belli değildir Tsk ne derse oradasınız şahsen ben 6 il gezdim sırasıyla: Tatvan-Kilis-Van-izmir-Tunceli-istanbul... Düşünün tam arkadaşlarınız ile alışmışsınız ortamınız olmuş hepsini zevmişiniz fakat ansızın bir tayin ile hepsinden kopuyorsunuz... Sürekli okulunuz değişiyor, daha çocukken van dan izmire, izmirden tunceliye giderken kültür şoku yaşıyorsunuz. bazen gittiginiz yer deki arkadaşlarınız sizi asker çocuğu oldugunuz için dışlayabiliyor veya lojman çıkmadığı zaman doğuda dışarda oturabiliyorsunuz ki doğuda dışarda oturmak sizin ve babanız için çok tehlikelidir. Bazen babanız dağ karakoluna tevtişe gidiyor o gece size uyku girmiyor babam gelsin diye felan... Bazen Çocuklarla dolu servislerin pkk tarafından hedef alındığı haberlerini duyuyorsunuz tabi bunu anneniz sizle gizliyor ama elbet duyuyorsunuz... Ve bir asker çocuğu olarak başımdan geçen en önemli olayı anlatmak istiyorum sözlük:
Tarih: 30 ağustos 2006
Yer: Sosyal Meskenler Askeri lojmanları/ Van
Olay: Şuan 19 yaşındayım yani bu olay olduğunda 9 yaşındaydım yani ilkokul 2ye gidiyordum...Klasik bir 30 agustos günü Doğu illeri hariç her yerde eğlenceler düzenleniyor van da da Valiliğin düzenlediği ve çoğunun askerler,polisler olduğu 30 agustos programı var tabikide katılım zorunlu değil zaten çok az kişi gitti örneğin bizim binanın birinci katında ki ablalar gitmişlerdi(olayda onlar da var) her neyse o gün hava çok güzeldi, bir yaz aksami gibi düşünün herkes dışarda küçük çocuklar saklambaç oynuyor anneler bebeklerini temiz hava alsın diye bebek arabaları ile gezdiriyor gençler futbol oynuyorlar kimisi parkta kimisi farklı birşeyde ben de arkadaslarimla saat 8.30 a kadar dolaştım oyun oynadım sonra ben eve gitmek istedim çünkü yeni oyun yüklemiştim bilgisiyarima ismi age of empires 2ydi alper arkadaşım beni çok zorladı kal diye ama ben oyun delisi olduğum için eve gittim bu arada ablam da dışarda kendisi benden 2 yaş büyük 4e gidiyordu herneyse eve girdim oyuna başladım yaklaşık 45-50 dakika sonra olan oldu...
BTÖ Pkk tarafından önce ses bombası atıldı ardından ağır silahlarla 2-3 dakika boyunca tarandı ben hemen odamdan salona fırladim ki babam ışıkları söndürmüş annem yaseminim kızım diye haykırıyordu eğer babam olmasa annem dışarıya fırlamısti fakat babam annemi güçlükle tuttu annem haykirdikca ben ağlıyordum... 3 dakika sonra bir sessizlik oldu artık sadece shortland sesi geliyordu bizim askerler gelmiş lojmanınin güvenliğini almışlardı aniden bir telefon çaldı ariyan ablamdi ve şunları söyledi: Anne ben lojman içinde bir teyzenin evine sığındım iyiyim birsey yok K blok numara 5 deyim(unuttum) babam beni gelsin alsın dedi. ve babam gitti eve getirdi. Bu üzücü olayda 1 askerimiz yaralandı. Ertesi gün dışarı çıktığımızda bazı mervilerin evlerin içine girdiğini gördüm mesela 30 agustos gosterisine giden 1. kat daki teyzelerin evine sayısız mermi girmişti. Allah korumuş. Bu olaydan sonra ben her patlamalı şakalardan korkarım hemen geri çekilirim. Bazı densizler bana inanmayabilir buyrun araştırdım haber burada https://galeri.uludagsozluk.com/r/1180000/+
Devamı için 30.08.2006 van yazıp haberlere bakın...
teröristlerin sevmediği çocuk olmaktır. teröristler de götlerinden element uydurup bok atarlar bu çocuklara. uzaktan, öyle dağdan taştan görüldüğü gibi değildir çünkü bu asker çocuklarının yaşantıları.
geri zekalılar tarafından sürekli bok atılmaktır. asker çocuklarına sırf asker çocuğu diye hakaret etmek, iftira etmek ya etnik döküntülerin ya da yobaz abilerin işidir.