ask yasayanlar icindir

entry4 galeri0
    1.
  1. bir necati cumalı şiiri;

    Ağladığını istemem ben ölürsem.
    Beni en sevdiğin halimle hatırla.
    Uzak bir yerde çalıştığımı düşün.
    Hayatta olduğuma inan
    Bir gün gelir kendiliğinden
    Geçer bütün üzüntün
    Her yeni gelen günü
    Yeni bir ümitle beklemeli
    Her yeni gün yeni havalarla gelir
    Gece, yağan yağmurla uyursun
    Sabah, birde bakarsın odan güneşli.
    Her gelen vapur, tren
    Yeni insanlarla gelir...
    Ben esmerdim güzelim
    Bu sefer bir sarışını seversin
    Aşk yaşayanlar içindir...
    6 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. necati cumalının acı ama gerçek şiiri.

    Ağladığını istemem ben ölürsem.
    Beni en sevdiğin halimle hatırla.
    Uzak bir yerde çalıştığımı düşün.
    Hayatta olduğuma inan
    Bir gün gelir kendiliğinden
    Geçer bütün üzüntün
    Her yeni gelen günü
    Yeni bir ümitle beklemeli
    Her yeni gün yeni havalarla gelir
    Gece, yağan yağmurla uyursun
    Sabah, birde bakarsın odan güneşli.
    Her gelen vapur, tren
    Yeni insanlarla gelir...
    Ben esmerdim güzelim
    Bu sefer bir sarışını seversin
    Aşk yaşayanlar içindir...
    1 ...
  5. 4.
  6. --spoiler--
    Gecenin hız sınırına yakınken durdurdum bedenimi
    kaportada eski bir damadın çamura bulanmış papyonu
    arka koltukta gözyaşlarına boğulmuş bir gelinlik vardı;
    mart ayının soğuk bir salonuydu;
    vites pedalının dikiz aynasına
    yansıyan o gelişigüzel, akıl almaz komplo teorileri kapsamında
    göğe yakın olmaktan, yere bakmaktan biraz yorgun düşmüş bir
    zürafa gibi, boşluğun zarif şiddetli menfaatine sokuldum. Kipti.
    Emir kipiydi yağan yağmur altında sana geç kalmış
    senden yana saçmalamış bir âşık tanımıyla şehirlerarası yollarda
    şu iki saatin bilançosunu çıkartmak, bilançoyu kanlı bir keser
    kimliğiyle, kelebek camının aralığından aşağı bırakmak. Zordu.
    Aşağı bırakmak zordu. Çünkü,
    mart ayının soğuk bir salonuydu!

    Bilirdin, ben daima büyük iddialara girerdim, örneğin tanımadığım
    bir adama jean tardieu'den bir replik ezberletmek, çıplak bir kadını
    az daha soymak, az daha soymak, bir şeftaliyi soya soya çekirdeğine
    inmek gibi, kadının çekirdeğine,
    kadının azınlık tarafının esir kamplarında aşağılanan ilkelerine
    inmek gibi, indiğin noktadan yeniden göğe yakın bir zürafa gibi
    yere bakmaktan yorgun bir bahisçi, bir bahis cismi, çekilen kart,
    atılan zar, kırılan lades kemiği gibi, o her şeyi berbat eden gibiler
    gibi, Zordu. Sana ulaşmak zordu. Çünkü,
    mart ayının soğuk bir salonuydu! Gerçek,
    bahaneler arkasına saklanmaya hazırken, gerçek, tam da buydu!

    Bir sadakate muavin, bir anlayışa esir, bir intikam zaferine sahip
    olmanın, olabilir görünmenin, karşı şeritten gelen tır şoförüne göre
    anlamı yoktu; o büyük buluşmayı kutsayan, kutlayan ve için için
    kıskanan klakson sesleri; vaovvvvvv, vaovvvvvvvvv, diye geçen
    kamyonların arasında sıkışmış 78 model tek kapılı siyah bir BMW ile
    acelenin içine sıkışmış çok eski bir katil ile çıplak bir kadını
    az daha soymak, az daha soymak, bana dokunan, bana temas eden buydu!
    Ulaşamamanın, doğruyu söyleyememenin, itiraf edememenin sıkıntısını
    aşağı bırakmak. Zordu. Çünkü,
    mart ayının soğuk bir salonuydu! Asfaltta patlayan lastik,
    bir çocuğun elinden kaçırdığı, ağlayarak seyrettiği bir bayram balonuydu!
    Bilirdin, ben daima büyük iddialara girerdim, örneğin seni sevmek,
    seni dünyanın yedi harikasından herhangi birinde yüzünden jiletle işaretlemek,
    indiğin noktadan yeniden göğe yakın bir zürafa gibi
    arabanın attığı her taklada sana yaklaşıyor olmanın sevinci
    arabanın attığı her taklada sana yakışıyor olmanın ürpertisi. Zordu.
    Çünkü, mart ayının soğuk bir salonuydu. Çünkü hayat,

    ölümün insana oynadığı en trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu.

    Senin için ölüyordum. Durum buydu!
    --spoiler--
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük