-ikisi de ilk kullanımda aptallaştırır ve baş döndürür.
-ikisine de ilk başta bağımlı olunmayacağı düşüncesi mevcuttur ama olunur.
-kriz anlarında ikiside birbirine ihtiyaç duyar.
-ikisi de en fazla ateşe yaklaştığınız noktada söndürülür.
beş senedir onla berabermişiz dün öyle söyledi bana .
aslına bakarsanız onunla ilişkimiz 5 senden daha kısa. beş sene o ve onun arkadaşlarıyla süren toplam ilişkimizdir. çok karman çorman grup yani.
ilk olanı biraz artistti bir partide tanıştık onunla. ince orta boylu beyazlı-doreli birşey giymişti. arkadaşları ona davidoff diyormuş. yaşı benden büyük zevklerimiz farklıydı. fazla uzun sürmedi.
ikincisi pek asiydi kırmızı, uzuncana. adına filmler bile yapılmış. biraz sertti bazen kaba. ara sıra canımı acıtmadı değil. oda fazla uzun sürmedi.
üçüncü olan ikincisinin küçük kardeşiydi beyaz. abisine göre biraz daha sakin biraz daha ağırbaşlı. mallboro. adı hala kulaklarımda çınlanır. ilişkimiz bittiği halde arada sırada kaçamak yaparız hala. eskilerden tek unutamadığımdır. ama son zamanlarda duydum ki tercih değiştirmiş adı malboş olmuş. başlarda kınadım. hiç yakışır mı dedim. ama sonra bende alıştım.
sonuncuya gelmeden once en baştan beri değişmeyen ara sıra zevk için takıldığım biri daha var. captain black. kendisinin adı uzerıne kaptan. her limanda bir sevgili yapar. asla uzun sureli ilişkilere dayanamaz. zenci. zevk adamı. bende onun bu limandaki yosmasıyım. ayda bir gelir, bazen haftada bir. bazen yanında şarap bazende acı bir kahve ile. yinede asil, yinede vakur.
ve sonuncusu;
en uzun süren birlikteliğimdir winston. esasen 3 yıldır birlikteyiz. artık aşk yerini sevgiye bıraktı. karşılıklı olarak saygı-sevgi çerçevesinde ilerliyor ilişkimiz. adını her andığımda garip bir duygu kaplıyor beni. daha ne kadar devam eder bilmiyorum ama dediğim gibi dün bana 'bak canım.''dedi ''bak koskoca 5 yılı geride bırakmışız ben senın kalbıne ciğerlerine işlemişim. artık kaçış yok.''
işte o anda anladımki zamanda bir sigara gibi ne kadar cok çekersen o kadar hızlı geçiyor bitiyor. koskoca beş yıl. winston haklıydı. artık vazgeçilmezim olmuş. kimi zaman sade kimi zaman cay, kahve, bira.
şimdi yine beni çağırıyor içerden. beş yılın kutlamasını yapacakmış. birada eşlik edecekmiş bu gece bize.
siz bu yazıyı okurken bende beşinci yılımı kutlayım.
birisi* için bir diğerini* feda etmeniz gerekebilir/istenebilir... bu tür bir durum kişiyi oldukça sıkıntıya sokar ama ikisi de alışkanlık değildir... birisi istemsiz bir duygu yoğunluğu diğer kişinin kendisini boğmasıdır... tercih yapılacaksada artık aşk tır...
ikisine de tutkun olanlara, seçenek olarak öne sürülmesi durumunda sorun çıkarabilecek durum. artık kişinin tercihine kalmış. akıllı insan tercihi bellidir, diğerlerine saygılar...
dünyanın en güzel üçlüsüdür sigara, bira ve fıstık. bunların yanında bir de aşk olursa değme gitsin. bira ve fıstıktan vazgeçilmez bari bu ikisinide ekleyelim dörtlü bir halde mutlu mesut yaşamaya devam edelim. içelim sigaramızı, biramızı, yiyelim fıstığığımızı* efkarlanalım, hatırlayalım aşkımızı, arayalım, konuşalım... içmeye devam edelim, içtikçe kendimizden geçelim, kendimizden geçtikçe aşkı düşünelim... sona doğru artık aşka aşık olduğumuzun farkına varalım...
aşksızlık alışılabilen birşeydir. sevgilinizden ayrılır, acı çekersiniz ama zamanla alışırsınız. kimlerden ayrıldık, kimleri unuttuk geçen ömürde. ama sigarasızlığa sadece uykuda dayanabiliyor insan. insanın ellerini aşktan çok sigaradan ayrı kalmak titretir.