nisan akşamının gündüzüne inat soğuklarında arabayla şehirden, insanlardan kaçma, bir şehir manzarası bulup, yaşadığın cehenneme tepeden bakma isteği uyandıran bir şarkı bu.
ağlama isteği uyandıran ama neye ağlayacağını tam olarak kestiremediğin bir anda bir sigara yakma isteği gelir aklına.dizilerdeki 3 dakikalık klipler gibi yaşadığın cehennemden trailer demetleri aklının sinema salonunda motor demiştir.tekrar o cehenneme döneceğini bile bile şarkıyı defalarca dinlersin, için yangın kulelerindeki gözcüler kadar ıssızlaşana kadar. aynı cehennemde bilinen replikleri tekrarlamaya yollarsın kendini.karton kutunun içine tıkılmış kedi gibi, kaçmaya çalışmanın mümkün olmadığını anlarsın bu cehennemden.
arabanın motoruna kuş kaçmış gibi ihtiyatla arabayı yavaşlatmak fikri aklına gelir. rahatlamaya başlarsın.denize yağan yağmurdan farksız evine kapanır,kitlerisn kapını..
pişmanlıkları, yaşanmış yanlışlıkları ve içinde en özel cümleyi "seni seviyorum"u içinde barındıran insanı alıp götüren şarkı. ancak unutulmayacak bir aşka söylenebilir. canınızın yanması gerekir ki şarkı ile bütünleşesiniz, gözlerinizi kapatıp hataları kabul edebilesiniz. *
aşk'ın her şeyi affetmeyeceği gibi, her şeye değmeyeceği durumu, nasıl olsa eninde sonunda bitecek..yerini sevgiye,yalnızlığa ya da başka birine bırakacaktır..
çok iddialı bir laf. bence her şeye değmez. niye değsin ki? aşk lan altı üstü. eninde sonunda bitecek bir duygu olduğu için fazla uçmamak lazım diye düşünüyorum. mesela aşkı için ailesine rest çeken, intihar eden tipler oluyor. bu tipler, gerizekalı lafının somutlaşmış hali oluyorlar.