eşitlik mutlak bir eşitlikten öte göreceli bir eşitliğe denk gelmektedir. çünkü aşk, insanı kör eden, neredeyse kişinin tüm davranışlarını sınırlayan-kısıtlayan, yönlendiren bir durumu doğurmaktadır. bu, her iki tarafın da davranışlarında taviz-uzlaşma (compromise) meydana getireceği için göreceli eştilenme söz konusudur. çünkü kişiler hem birbirlerine benzemeye, hem de beğenmedikleri yönlerini görmemeye başlamışlardır. işte bu gerçek bir aşk olup, hayatta en fazla bir defa olabilecek bir durumdur.
ayrıca cervantes'in "Aşkın gözlükleri öyle pembedir ki, bakırı altın, yokluğu varlık, gözdeki çapağı inci gibi gösterir." sözü de yukarıdaki yorumu desteklemektedir.