yazdıkların... yalnız o zamana kadar edebi değeri hakkında düşünmediğin yazılar, bir anda "aaa aslında herkes için yazmışım ben bunları" havası fikri uyandırır.
ara sıra akla düşen (ki yer çekimi ile alakasız) gülümseten güzel hatıralar. birde yastıkta kalan saçlarının kokusu. aslında daha çok sey varda kalbimin direnci hatıraları tekrar tekrar yazmaya dirençli değil.
hüzünlü ve yalnız bir kaç gece, sağda solda efes pilsen şişeleri, ağlamaktan kurumu$ gözler, pişmanlık güdüsü ve gelecek korkusu..hepsi gelip geçici olmakla beraber tamamen insanın kendini cezalandırmasıdır.
aşk ın tarifini yapmak mumkun mu..
aşk ne zaman başladı tam anlamıyla bilmek mumkun mu..
"aşk bitti" diyebilmek onu yaşayana, hissedene yakışırmı..
bu nasıl bir duygudur,nasıl bir histir..
aşka bitti diyebilmek için ilk once tanımlanması gerekmiz mi bitenin..
aşk bitmez..onun yükünü taşıyamayanlar biter..
kendilerine bitmeyi layık goremedikleri için sahip oldukları belkide tekşey olan "aşk" a bitti derler..