hastane veya üniversite gibi kurumlarda bir profesörün idaresi altında yardımcı olarak çalışan uzman veya öğretim üyesi adayına verilen isim. daha sonra çıkarılan yüksek öğrenim yasası dolayısıyla üniversitede görevli asistanların resmi ismi, araştırma görevlisi olarak değiştirilmiştir.
Bugün yine ayrı manyak versiyonuna denk geldiğim üniversite çalışanı. Sınavda yanıma gelip öğrenci belgesi niyetine sıraya koyduğum intibak kağıdını inceledi. Sınavın ortasında açıklama yaptım resmen adama. Bir de muhabbet eder gibi yatay geçiş mi yaptın nereden geldin diye soruyor. Geldiğim yeri söyleyince de niye geldin dedi. Ayar olsam da çizgimi bozmadan adam gibi cevap verdim sorduklarına. En son bir de siman tanıdık geldi de diyor. Oldu olacak iki çay da söyle. Şöyle tipleri Gözetmen diye koyup hasta ediyorlar insanı.
en sevdiğim insan tiplemesi ya , ismini vermek istemediğim taşşaklı bir profesörün arabasını yıkayanı gördüm ben amk o kadar ezikler , ama sınava girerken öğrenciye bağırıp çağırırlar ego tatmin ederler , ha bunların bir özelliği vardır öğrenci ile göz temasına giremezler , bağırıp çağırırlar ver kağıdını derler aklınıza gelebilecek her türlü şeyi yaparlar ama göz temasından çekinirler
bunu sınavlarda bir sik yapamadan boş kağıt verdiğim dönemlerde iyice gözlemledim , aslan gibi geliyorlar , sınav başlıyor bırakıyorum kalemi başlıyorum bunları izlemeye , dik dik bakıyorlar bu amk delisi napıyor diye , sırasıyla hepsiyle bi göz göze geliyorum , sonra birinde takılıp onu izlemeye başlıyorum , bir süre bakışıyoruz bakışıyoruz sonra kafasını çeviriyor , 10 saniye sonra bakıp bakmadığıma emin olmak için tekrar arkasını dönüp bana bakıyor , yine göz göze geliyoruz , ne var amk da diyemediği için kuduruyor içten içe geçiyor benim göremeyeceğim bir yere
böyle yapa yapa sınavdaki 4 asistanı da arka tarafa dizmişliğim var , bir de sınavlar 120 dakika falan olunca tam bana eğlence oluyor amk bakıp bakıp gülüyorum hallerine , kağıdı da vermiyorum sik gibi kalıyorlar hepsi
hocanın yanında götleri kalkık olan sümüklü böcekler. artist artist tavırlar, bağırmalar filan... ulan orrospu çocuğu bizim yaşımızdasın zaten bu neyin artistliği! sokakta görsem adamdan saymayacağım mallar hep asistan.
tanım: çanta taşıyıcısı, yalaka mallar.
asistan yardımcı reji asistanı yüksek öğrenimde öğretim üyeliğinin ilk aşamasında kilere verilen ad; hastane yada üniversitelerde bir profösörün, yada servis şefinin yönetiminde çalışan ve ona yardımcı olan uzman yada öğretim üyesi adayı. türkiye de 1981 de çıkarılan yüksek öğrenim kanunu ile, üniversite asistanlarının resmi sıfatı, araştırma görevlisi olarak değiştirildi.
bölümümdekilerin iyilik meleği kategorisinde olduğu kişilerdir. projedir ödevdir diyerek mütemadiyen başlarının etini yememize rağmen bir kez bile ters davranmazlar. ödevde falan bir eksik varsa hocaya teslim etmeden önce 'bak şurası eksik bi saate hocaya teslim edecem hemen getir not kırmasın.' bile derler. candırlar. ama sınavda göz açtırmazlar. olsun yine de candırlar.
yamak kelimesinin ağırlığını ve diğer acıtıcı unsurları iyi olan güruhun asla yakıştırmıyorum.
yamak kelimesini kullanmamda ki en büyük etmen; (#67368) sayılı giridir. * üniversitede asistan olmak belli bir konuma gelmenin ilk adımıdır farkındayım. bakın ilk adımıdır diyorum. asistan olunca kendini bir bok sanmak, buralar benim ayarında yürümek veya davranmak hoş değildir, yapmayın.
itici olmak, sevilmemek belki hoşunuza gidiyor olabilir ancak insanlarla iletişim kurmanın özellikle bilimin ilk basamağındaki bir şahsiyet için gerekli unsurlar arasındadır.
insan, her ne kadar dinleyebildiği kadar insansa eğer, iletim kurabildiği kadar da insandır. unutma olur mu ey yamak!
şimdi yamaklar oradan buraya, şuursuzca koşması, kıdemsizliği ve bilgisizliği yüzünden veyahut toy olmasından mütevellit hunharca davranılması hoş değildir. bunu bende biliyorum ve mazlumun yanında ki dik duruşumu senin yanında da sergiliyorum.
ama sen, sen ol aman diyeyim ezildiğinden dolayı ezme çabasında bulunanlardan olma.
unutma ki öğrenci üniversitelerin vazgeçilmez demirbaşıdır. herkes sandığın gibi kabuğuna çekilip, boyun eğmez. canını yakabilirler.
neyse şimdi alnından öpüyorum, koş bilim aşkına bir şeyler yap, asistan kompleksine kapılma olur mu? ***
öğrencilerin günah keçileridir. bazı sünepe bünyeler bu tipleri kaldıramayıp haklarında çeşitli şaibeler üretirler. en çok bilineni şudur ki:
asistan hocanın yanında kuzu gibidir, öğrencilere arslan kesilir.
yok lan gel sana el pençe divan duralım. kusura bakma ama beğenmediğin asistanın koskoca dosktora tezi o hocayla yapılmaktadır. yoksa kusura bakma sevgili sünepe öğrenci sen ....de bile değilsin.
esasında böyle bir akademik ünvan yoktur.gerçek ünvanı "araştırma görevlisi" olan kişilerin, birilerinin işine geldiği şekliyle asistan olarak adlandırılmasıdır.
profesorlerin kicini tuvalet kagidiyla silebilecek potansiyelleri olan tipler bunlar. ama ogrenciye gelince bir afra tafra sordugun soruya cevap vermez, odasindan kovar. komplekslerini daha dusuk rutbeliden cikarma piskolojisi var bunlarda. iki yuzlu sinir tipler. gorevi ogrenciye yardim etmek ama nerde, nerde o vicdan bunlarda.
bir çoğu üst düzeylerin kraldan çok kralcı kokoş ve gıcık kıç toplayıcılarıdır. nadiren iyilerine rastlansa da bir çoğu el şeyi ile gerdeğe girmek deyiminin güncel uyarlamasıdır.
Bunlar nasıl asistan olmuş dedirten birçok örneğe sahip meslek grubu.
Uludağ Üniversitesi-iktisat bölümü, Ekonometri sınavı (Final veya bütünleme) Tahmini 1999-2000 veya 2001 senesi. Hoca Prof. Dr. SAcit Ertaş. Amfi yanlış hatırlamıyorsam A1- Amfidekilerin tamamı dersi alttan alan 90-91-92-93-94-95 girişli öğrencilerdir. Sınava gözetmen olarak giren asistanlardan bir tanesi, Sınav başlamada önce herkesin hesap makinasına sıra ile bakar ve her tarafını inceler. Amacı kopya aramaktadır. Bu çok akıllı ilkokul öğretmeni seviyesinde ki bilim insanı adayı bayan arkadaşımız amfideki onlarca hesap makinasını tek tek kontrol eder. Yaptığı bu eylemle sınava giren tüm öğrencilere madara olur. ilerde bu arkadaş doçent, profesor falan olacaktır. Vay onun öğrencilerinin haline.