ashab i uhdud

entry2 galeri0
    1.
  1. Ashab-ı Uhdudla alâkalı, hemen her tefsir kitabında anlatılan bir vaka vardır. Müslim, Tirmizi ve Ahmed b. Hanbelin Müsnedi gibi bir kısım hadis kitaplarına dayanılarak anlatılan hâdise şudur: Bir kralın bir büyücüsü vardır. Yaşı epeyce ilerleyen büyücü, krala: Ömrüm sona yaklaştı. Bana bir çocuk ver de ona büyü öğreteyim der ve kralın kendisine verdiği çocuğa büyü öğretmeye başlar. Fakat büyücü ile kral arasında bir rahip vardır ve çocuk bir gün o rahibin yanına uğrar. Rahibin anlattığı şeyler çocuğun daha çok hoşuna gider. Birgün halkın gittiği yol üzerine korkunç bir canavar çıkar. Çocuk yerden bir taş alır ve Allahım, eğer sen rahibin yaptıklarını büyücünün yaptıklarından daha çok seviyorsan bu hayvanı öldür, insanlar yollarına gitsinler diyerek taşı atar. Canavar ölür, insanlar da yollarına giderler. Çocuk bu olayı rahibe anlatınca, rahib; Oğlum, sen şimdi benden üstünsün. Bundan ötürü imtihan edilebilirsin. imtihan anında beni ele verme der. Gün geçtikçe çocuk daha bir seviye kazanır ve meşhur olur; öyle ki körü, abrası ve diğer hastaları iyileştirmeye başlar. Derken, birgün kralın âmâ olan bir nedimi de kendisini iyileştirmesi için çocuktan istekte bulunur; çocuğun ona karşı cevabı Ben kimseyi iyi edemem, ancak Allah iyi eder. Eğer Allaha inanırsan, O sana şifa verir şeklinde olur. iyi olan nedim, kralın yanına gidince, kral hayret eder ve bunu kimin yaptığını sorar. Nedim de, Rabbim iyi etti diye cevap verir. Kralın, yani ben mi? sorusuna ise, Hayır, benim de Rabbim, senin de Rabbin olan Allah cevabını verir. Kral, Senin benden başka Rabbin mi var? diye nedime çıkışır ve ona eziyet etmeye başlar. Yapılan işkenceye dayanamayan nedim, sonunda çocuğun ismini söyler. Kral, çocuğu çağırtıp ondan da aynı cevabı alınca, ona da işkence etmeye başlar ve bu fikrin rahipten çıktığını öğrenir. Kral üçünü de çağırarak dinlerinden dönmelerini ister ve onları ölümle tehdit eder. Bunlar inançlarında ısrar edince, rahibi de, nedimini de testereden geçirir; çocuğa gelince, onu da yüksek bir dağdan aşağıya atmaları için adamlarına teslim eder. Ne var ki çocuk, Allahım, beni bunlardan kurtar diye dua edince, dağ sarsılır ve kralın adamları aşağı yuvarlanır. Adamlardan kurtulan çocuk da, tekrar kralın yanına gelir ve adamlarının başına gelenleri anlatır. Kral, bu kez çocuğu başkalarına teslim eder ve eğer dininden dönmezse onu denizin derin bir yerine atmalarını emreder. Çocuk, duasıyla onlardan da kurtulur ve krala gelerek, söylediklerini yapmadığı sürece kendisini öldüremeyeceğini bildirir. Ardından da insanları bir yere toplayıp, kendisini bir dala asmasını, sonra da torbasından bir ok çıkararak, Çocuğun Rabbi olan Allahın adıyla diyerek atmasını ve ancak bu şekilde kendisini öldürebileceğini ifade eder. Kral, çocuğun söylediklerini yapar; ok çocuğun bağrına saplanır ve çocuk ölür. Olup bitenleri izleyen halk ise, biz çocuğun Rabbine inandık derler. Bunun üzerine kral, hendekler kazdırıp içlerini ateşle doldurtur ve inananları o hendeklere atar...
    0 ...
  2. 2.
  3. "Firavun ailesinden imanını gizlemekte olan mü'min bir adam dedi ki: 'Siz, benim Rabbim Allah'tır diyen bir adamı mı öldürüyorusunuz? Oysa o, size Rabbinizden apaçık belgelerle gelmiş bulunuyor. Buna rağmen o eğer bir yalancı ise yalanı kendi aleyhinedir; ve eğer doğru sözlü ise, (o zaman da) size va'dettiklerinin bir kısmı size isabet eder. Şüphesiz Allah ölçüyü taşıran, çok yalan söyleyen kimseyi hidayete erdirmez.'" *
    sırf rabbimiz allahtır dedikleri için diri diri bebek/genç/yaşlı/kadın/erkek demeden ateş çukurlarına atılan ashab'ın adıdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük