güncel enflasyon ve piyasa durumuna göre minimum 2200 lira olması demek, enflasyonun gelecek aylarda minimum yüzde 30, ekmeğin 2 lira, doların 10 lira olması demektir.
güncel enflasyon ve piyasa durumuna göre minimum 2200 lira olması demek, enflasyonun gelecek aylarda minimum yüzde 30, ekmeğin 2 lira, doların 10 lira olması demektir.
Güncel enflasyon ve piyasanın durumuna göre minimum 2200 lira olması gerekmektedir. Enflasyon %17/18 olduğu ülkede, asgari ücretin hiçbir değeri olmadığı aşikardır. Ülkenin 6 aylık enflasyon ortalamasına göre çalışanları maaş zammı veya duruma göre maaş revizyonu yapılması gerektiğine inanıyorum.
önümüzdeki yıl için türk iş 2000 tl ,disk 2600 tl olması için masaya oturacak.
oysa asgari ücrete bu kadar zam yapmak çözüm değil. venezuela da asgari ücrete kaç kez zam yapıldı. enflasyonu durdurmadı bile. daha da arttı enflasyon. buradaki sorun devletin gerek doğrudan, gerekse dolaylı vergilerle bireylerin fakirleşmesine neden olması. yapılan zamlar vergiler sebebiyle eriyip gidiyor.
yapılması gereken şey devletin daha az vergi alması. tabii bu da bütçe açığına sebep olacak. bunun da çözümü var. devasa kamu harcamaları azaltılmalı. her yıl kamuya onbinlerce personel alınmamalı. sosyal yardımlar kesilmeli. ( bu sosyal yardımlar da bireylerin fakirleşmesine sebep oluyor. ayrıca yardımların dağılımı belirsiz. bazı bireylere de ulaşmıyor)
Çocukken askeri maaş olarak algılardım bu kavramı. Askerler neden millete maaş veriyor diye düşünürdüm. Hatta askerleri bu yüzden daha çok severdim. Sonuçta paramızı verenler onlardı.
Nasıl ki askerlik okuduğumuz okulun durumuna göre değişiklik gösterebiliyorsa (kısa dönem - uzun dönem) asgari ücret için de o şekilde bir düzenleme olması taraftarıyım.
Ülkemizdeki çoğu kurumsallaşmamış fabrikada maaşı 4 bin lira olsa dahi sigortası asgari ücret üzeriden yatan insanlar var ve devlet bu konuda aşırı pasif konumda duruyor. yüzlerce dava ve sendika girişimlerine rağmen bu durumla alakalı hiçbir düzenleme yok. sadece küçük girişimler üzerine denetleme ve ceza uygulaması yapılıyor.
Mesleği için üniversite bitirmiş, alanında yüksek lisans yapmış bir fabrikada 5 senedir bir çalışan 3.500 lira maaş alıyorken, iki senelik üniversite mezunu teknisyen olarak 5 senedir çalışan ile aynı maaşı alması çalışanlar arasında sıkıntılı bir psikolojiye sebep oluyor. Devamında bu işçiler arasında yayılıp verimliliğin azalmasına sebep oluyor. as üst ilişkilerinde farklı iletişimlere yöneliyor. bu konuda devlet ne işvereni tam anlamıyla koruyor ne de işçiyi tam anlamıyla koruyor. bu orman kanunu olduğu sürece kim baskın gelirse onun istediği geçerli oluyor. genelde de iş verenin gücünden dolayı işçiler bir yere kadar dayanıp işsizlikle yüzleşiyor. akabinde de millet olarak sorguluyoruz türkiye neden bir şeyler üretmiyor diye.
Ortalama bir avrupa ülkesinde yaşayan vatandaşın bir aylık asgari ücreti ile bizim ülkemizde krallar gibi tatil yaparken, ülkemizde ise şehir dışına çıkmaya dahi yetmeyen paradır.
Saatlik 1.50$'lara düşmüştür. Asgari ücretli olup 24 haziran'da malum partiye oy verenlere gram üzülmüyorum. Diğerlerine çok üzülüyorum ama birilerinin bunu çekmesi gerekiyor. Dibe vurmadan ayağa kalkamayacağız.
