geçti borun pazarı sür eşeğini niğde'ye...
90 milyonluk ülkede eğer 5-10 milyonluk kesimde değilseniz sizin ve çocuğunuzun bir geleceği olmayacak.
para biriktirmek - tasarruf yapmak mı?
güldürmeyin beni, eğer o 5-10 milyonluk kesimde değilseniz; yaşanılan ülke durumu ve kendi durumunu karşılaştırıp bir maliyet analizi yapamayan cahillerin rüyasıdır veya saçmalamasıdır tasarruf - para biriktirme.
para biriktirirsiniz ama neyin bedeli bu tasarruf?
gayet basit, insan gibi yaşamınızdan feragat etmenin bedeli. insan gibi yeterli deneli ve sağlıklı beslemenizden, sosyal hayatınızdan, çocuğunuzun ve sizin gelişiminden, barınma, giyim, iletişim, yaşam kalitenizden her şeyinizden yapacağınız kısıntılarla bir birikim elde edeceksiniz.
elde ettiğiniz bu birikimler sizi hayatınızın son demlerinde sizi rahat mı ettirecek sanıyorsunuz?
bu birikimlerle vaz geçtiğiniz hayatın yaşamın güzelliklerini ve heyecanını tadacak sürecek olmanızı mı sanıyorsunuz?
böyle bir kanıya sahipseniz aptalsınız.
ne bileyim, kilosu 80-90 liraya ithal muz alayım, 50 liraya yerli muz almayayım. malum bizim tarım ürünleri avrupadan sınırdan gönderiliyor, ithal edilmiş gıdalarımız avrupada toplatılıyor. insan sağlığı için tarımda asla kullanılmaması gereken kimyasallar ve kullanılan kimyasalların da belirli bir oranda olması gerekirken meyve sebzelerde 80 kat fazla tarım ilacı - kimyasallar bırakın kanser olmayı anında öldürecek seviyede olması...
böyle bir yaşam kalitesinde ettiğiniz tasarrufla geri dönülmez bir kronik rahatsızlıklar hastalıklar, organ yetmezliği, gelişim bozukluğu yaşayarak birikiminizi doktor parası yaparsınız.
2-3 tane kuru lüks semtlerde temizleme yeri iş yeri olan hali vakti yerinde bir hacı amca vardı (adı hacı, kendisi değil) bir gün temizlemeden takım elbiseleri almaya gittiğimde çay ısmarladı dükkan önünde sohbet ederken güzel bir kadın ince keten elbise güneşin arkadan vurmasıyla tüm vücut hatları ortada önümüzden geçerken hacı amca isyan etti.
-yaşım 60, bu yaşa kadar eşşek gibi çalıştım. yemedim içmedim gezmedim eğlenmedim biriktirdim.
yazlık kışlık ev araba para her şeyim var. bu yaştan sonra yemek yesem doktor yasak diyor. zamparalık yapsam çoluk çocuk torun sahibiyiz millet ayıp diyor. bu para bu mal ile ben anca kendimi silktiririm. bu yaştan sonra gelen paranın mıkoyum.
diyeceğim, canınızdan (hayatınız yaşamınızın kalitesinden) kestiğiniz her kuruş paranın maliyetini iyi analiz yapın.
Asgari ücret alıp para biriktirilebilir mi? Hiçbir fikrim yok; ama -ayağını yorganına göre uzat,işten artmaz dişten artar- diyen atanın sözüne inanıyorsunuz, peki -artmayınca yetmez- diyen ataya neden burun kıvırıyorsunuz? Ya ikisini de reddet ya da ikisinden biri popoluk yapıyor olmalı. Evet, popoluk :-).
çalışan gayret eden herkes para kazanabilir. ama herkes para biriktiremez, bu cidden zor bir iştir. birikimin azı çoğu olmaz. gelir gider dengesine göre değişir. önemli olan yapılan gereksiz yersiz masrafları kısmaktır. halbuki mevcut tüm sistem bizim para harcamamız üzerine kurulmuştur. adeta gece gündüz yatıp kalkıp cebimizdeki parayı ne yapıp edip nasıl ele geçirebileceklerini hesap etmektedirler. türlü reklamlar yeni yeni ürünler.. fakat geçim için tasarruf etmek şarttır. tıpkı gol atmaktan ziyade asıl gol yememenin fulbolda esas olması gibi. savunma hattı sağlam olmadan maç kazanılmaz. o yüzden ne kazandığımız önemli değil, ne kadarını tutabildigimiz önemlidir. hayat hep güllük gülistanlık olmaz. zor günlerde en lazım olduğu yerde herkes bir bir kaybolup etrafında kimse kalmayınca iyi bir destek, kullanabileceğin iyi bir araçtır para. nakit biriktirin.
asgari ücretten de para birikir mi? birikir neden olmasın. paranızı biriktirin derim. bu en iyi yatırım tavsiyesidir. zira önümüzdeki zaman diliminde buna çok ihtiyacınız olacak. gerçekten de olacak. evet..
karı koca oturup para biriktirmenin yolunu araştırmışlar. ne yapalım da her yaptığımızda köşeye para atalım diye düşünürlerken adam eşine "her sex yaptığımızda 150 lira kumbaraya atalım. enflasyona göre bu sandığa atılan parayı artıralım der" kadın kabul eder ve karar verirler.
adam 10 yıl sonra eşine sürpriz yapmak için yazlık almaya karar verir. parayı denkleştirmek için sandığı açtığında bir bakar sandıkta 100 dolarlar, 200 eurolar, gram altınlar falan dolu, kendi attığı paralar kadar da döviz altın sandıkta.
buna şaşırır ve eşini çağırır "ulan karı ben hep 50 lira yüz lira attım sandığı. sandıkta 200 liralar, 100 dolarlar, 200 eurolar, gram altınlar da ne?" eşi gayet sakin ve soğukkanlı "herkes senin kadar cimri değil" der.
neyse, lafın tamamı aptala anlatılır ve aptallarla uğraşacak halim yok.
anlayanlar anlamayanlara anlatsın.