bağımısız türkiye partisi genel başkanı prof. dr. haydar baş beyin seçim vaadi değil yazmış olduğu milli ekonomi modeli ve sosyal devlet milli devlet tezlerinin bir gereğidir.
bu gerek hakkında günlerdir yandaş medyada yapılan karalama kapanyası bile bu tez gerçekleşirse kimin canı en çok yanacak bize göstermiştir.
milli ekonomi modeli bizlere ekonominin yani paranın tüketici tabanına yayılması gerektiğini ve piyasada ancak bu vesile ile sıcak paranın döneceğini bununla birlikte de piyasanın haraketleneceğini gayet akademik bir dilde anlatmıştır. (bkz: milli ekonomi modeli)
gelelim bu parayı nasıl vereceğine. ülkemizde hepimizinde bildiği gibi tarım ve hayvancılık bitmiş durumda. çiftçi tarlasını ekmiyor ekse bile ancak mazota yetiyor. hasat ettiği ürün bilabedel yabancı firmalar tarafından satın alınıp işlenmiş halde bize geri satılıyor. yani bizim ülkemizin toprağından çıkan ürün gümrükten tekrar geçerek bize geliyor. kendi ürünümüze gümrük vergisi ödüyoruz. hayvancılık derseni yurt dışından ithal eder hale geldik. işte milli ekonomi burada devreye giriyor. tarım ve hayvancılık desteklenerek hem sanayi hammadesi üretiliyor ve bu kendi ürettiğimiz bu ürünleri yurt dışı üreticilere bilabedel satmak yerine işleyip satıyoruz. sadece tarım ve hayvancılıktan elde ettiğimiz istihdam ve bütçe yaratmış oluyoruz.
gelelim ülkemizde bulunan yeraltı kaynaklarına bugün ülkemizde altın, petrol, doğalgaz vs gibi ürünler yabancı şirketler tarafından çıkartılıyor. yani bizim ekonomimize ufak bir katkısı bile olmuyor. bu kaynakları hangi ülkelerin kullandığını google'da yapacağınız ufak bir araştıtmayla öğrenebiliyorsunuz.
türkiyede şuan cumhurbaşkanı 1 milyar 370 milyon tl lik bir sarayda oturuyor peki soruyorum bu sarayın ülke ekonomisine katkısı nedir. ödenen elektrik faturasımı hayır biliyorsunuz elektrik idaresi özelleşti. türkiyede şuan emekli vekil 7500 lira maaş alıyor peki emekli vekilin ülke ekonomisine katkısı ne. suriyelilere eğitim, sağlık, gıda bedava bunun yanında ceplerine birde harçlık koyuluyor. peki arkadaşlar bu kadar çok çarçur edilecek kaynak varken biz neden bu kaynaklar üzerindeki hakkımızı istemeyelim. layık mı değiliz.
şu an yandaş medyanın at gözlüğü takmış takipçilerinin kafasına soktuğu bi akıl var enflasyon olur. yahu üretmezsen, parayı zengine değilde asıl tüketici olan öğrenci, emekli, ev hanımı , işçiye vermezsen tabiki enflasyon olur. haydar baş bey demiyorki ben bu parayı size verip köşeye çekilecem , bu parayı size verecem ve hep birlikte üretip hep birlikte tüketecez. ürettiğimizi ham madde olarak değil ürün olarak dışarı verecez böylece dünya pazarındaki hakkımız olan yeri alacaz. bu sayede hem biz istihdam yaratacaz hemde tarım ve hayvancılık ve yeraltı kaynaklarımızla dünya pazarında büyük bir yer elde edecez. bu da müthiş bir gelir olarak bize dönecek. yani hükümet millet bir araya gelip ülkeyi ayağa kaldıracaz.
ama biz hala bize sokulan akılla bu tezi görmezden gelip üstüne bide alay edecek hakkı kendimizde buluruz diyorsanız buyrun tercih sizin. hükümetin sizin cebinizdeki parayı harcadığını unutmayın. haydar baş size hakkınız olanı vermeyi vaad ediyor.
bugün milli ekonomi modeli tezi dünyada başta brıcs ülkeleri olmak üzere onlarca ülkede kısmen, rusya'da ve birçok diğer ülkede tamamen uygulanıyor. siz hala vergiye dayalı yani sizden kepçeyle alan kaşıkla veren vahşi kapitalizmi ekonomi programları olarak açıklayan partilere oy verecekseniz buyrun verin. sandığa kim karışabilir (!). fakat her yıl devlete sade vatandaş olarak onlarca vergi ve hükümet bütçesine gelir olarak yazılmaya başlanan ceza ödeyince de itiraz hakkımız kalmıyor.
Patatesin kilosunun 50lira, ekmeğin tanesinin 50lira ve 5litrelik şişe suyun 75-100lira olduğu zamanda olabilecek asgari ücrettir. ev kirasına da 3500-4000 verdiğin zaman oh miss. atma haydar din kardeşiyiz dedirtmiştir adama.
bugün asgari ücrete yapılan zam yüzde 8 zam yapıldı.
bu oran her yıl uygulanırsa asgari ücret 2034 yılında yani 17 sene sonra 5000 lirayı görecek. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1288341/+