Bir de güneş balçıkla sıvanmaz derler. Bu nasıl bir akıl tutulması anlamıyorum. Adamın her söylediğine kayıtsız şartsız iman ediliyor. Gerçekten çok çok ağır bedeller ödeyeceğiz.
Ocak ayında 392 dolara karşılık gelen asgari ücret, yıl sonunda kur artışı nedeniyle 296,8 dolara geriledi. Böylece asgari ücret 2010 yılından bu yana ilk kez 300 doların altına inmiş oldu.
bence 15 bin lira olsun, bu asgari ücret yaygaracısı aptal ergenler de götüne kına yaksın. bunlar yüzünden asgari ücretli çalışan sayısı %9'lardan %50'nin üzerine çıktı. 15 bin olsun da doktor, hakim, savcı bile asgari ücretle çalışmaya başlasın. herkes sürünsün.
kafanızın bunu almaması gerçekten çok enteresan. bir ülkede bu kadar beyinsiz varken hala insanların bir şekilde hayatta kalabiliyor olması çok enteresan. filmlere konu olacak cinsten bir olay.
partiler de biliyor milletin ne kadar mal olduğunu veriyor coşkuyu 3 olsun, 5 olsun, 8 olsun diye.
olsun amına koyim ben de destekliyorum artık. orta ölçekli bütün işletmeler batsın, eskiden asgari ücretin 3-5 katı kazanan beyaz yakalı asgari ücretin %5-10 fazlasına çalışıp sürünsün, memur sikimi yesin, esnaf batsın.
O değil de bir parti 2500 olmalı demişti de, lider partinin mitinginde bu öneriyi yuhaladı ya asgari ücret alanlar.
işte o zaman ümidimi kestim ben bu halktan.
türkiye'de asgari ücret ile çalışanların oranı yüzde 45 civarında!!. yani çalışanların yarısı sadaka misali 2320 tl'ye mahkum edilmiş halde.
tarihinin en derin krizini geçirmiş, hatta zamanında asgari ücreti indirmiş olan yunanistan'da bu oran yüzde 7.
ama olsun yol yabtılar!!.
not: şu saatten sonra asgari ücret 15 bin olsa bile nafile. ekonominin içine öyle bir edildi ki, bu enkazı düzeltip, alım gücünün artması ve buna uygun bir asgari ücret gelmesi için en az 5-6 sene geçmesi lazım. o da liyakat sahibi, ranta bakmayan bir yönetim ile.
Çünkü en dandik Avrupa ülkelerinde kimseyi günde 8 saatten fazla çalıştıramazsınız. Haftalık toplam çalışma saati belirlidir. Bunu aşarsa fazla mesai ücretini çalışan alır.
ingiltere'de haftada 40 saatten bir dakika fazla kimseyi çalıştıramazsınız.
Türkiye'de 6 gün 12 saat çalışılan emek aslında asgari ücretin iki katını hakeder.
Yüzde 20 işsizlik olan Türkiye emek piyasasında işveren lehine bir durum mevcut. Ayrıca 5 milyon Afgan-Suriyeli mülteci sigortasız 7 gün 12 saat bedava çalıştırılabilirken kim takar yerli işgücünü.
Bu sorunun bir çaresi mevcut işyerlerinin kapasitesini artırmak için ekonomiyi büyütmek, mevcut işletmelerin işçi artırımını sağlamaktır. Bu eldeki bilgisayarın işlemcisini yüzde 90 kapasite ile çalıştırmak gibidir ısınabilir.
En önemli ikinci çaresi ise mevcut işler haricinde yeni işler yaratabilmektir. Bu ekonomiyi ısıtmadan çoşturmaktır.
Yeni işler yaratabilmenin yolu yatırımdan geçer.
Yatırımda kapital olmadan olmaz.
Kapitalde ülkelemizde bulunmaz. Tek çare yurtdışından sermaye bulabilmektir.
Yurtdışı yatırımcısı da yarın hükümet tarafından başına ne geleceğini bilmediği bir ülkeye gelmez. Hukukla oynayan yönetimi gören gelmez. Mahkemeler tam bağımsız olmalıdır.
Yabancı yatırımcıların kendilerini dövdürmek gibi enayilikleri yoktur.
öncelikle şurada anlaşalım. artık 1 maaşla 4 kişilik aileye bakma durumu ortadan kalktı. 4 kişilik ailede iki kişinin çalışması gerekli. bu hesaba göre bir asgari ücret açlık sınırından aşağı olmamalıdır. bu insanlık onurudur. iki asgari ücret ise yoksulluk sınırına %90 yakın olmalıdır. malesef bizim ülkede bu bile mümkün olmuyor.
basbaya iki kişi bile çalışsa yoksulluk sınırını aşamıyor. fakirlik diz boyu.
bu asgari ücret romantiklerini de sikicem artık hakikaten. mallar bir türlü anlamadı asgari ücreti artırmanın asgari yaşam standartlarını yükseltmeyeceğini.
asgari ücreti gereğinden fazla arttırmak, orta direk dediğimiz beyaz ve mavi yakalı kesimi, asgari ücretle aynı oranda zam alamadıkları için fakirleştirir sadece.
asgari ücret bir alt tabandır aslında. yani bir işçiye vereceğin en düşük en minimal ücretin devlet kontrolünde yasalaştırılmasıdır. ama malesef bizim ülkemizde asgari ücret bir minimal ücret değil genel bir maaş politikası haline geldiği için bizim kuş beyinliler başka ülkelerin asgari ücretine göre ekonomi yorumluyor.
bu tipler genelde şöyle düşünür:
ahaha olum rusyada egonomi çok kötüğğ lan asgari ücret 10.000 rubleymiş araştırdım 150 dolar bile etmiyor.. bizim ülkemiz mis mis asgari ücret 300 dolar egonomimiz rusyadan daha iyi.
garibim rusyanın ekonomisini bilmediği için rakamlarla kendi kul beyniyle basit bir matematik hesabı yapar ve türkiye ekonomisini daha güçlü sanır. a be çomarus a be kuş beyinli amip senin devletin vatandaşını asgari ücrete muhtaç etmiş. genel bir maaş politikası yapmış sen de kalkıp her ülkede herkesin asgari ücret aldığını sanıyorsun. sana şöyle söyleyeyim moskova gibi bir yerde en kıytırık işçi bile 30.000 rubleden aşağısına çalışmaz. ortalama maaşlarıda söyleyeyim 60-70 bin ruble. rusyanın memur maaşları ise ortalama 140-150 bin ruble. yani neredeyse 2000 dolar. senin ortalama memur maaşın 4200-4300 tl yani 530 dolar.
biride kalkmış türk lirası japın yenisinden daha değerli diyor. la valla yazık mk. asgari ücret şu ülkede öyle bir hal aldı ki okusan diplomalıda olsan aklınıda kullansan torpilli veya yalamık değilsen yükselsen bile alıp alabileceğin en baba rakam 3500-4000 tl. ve ülkenin neredeyse % 90 ı özel sektörde asgari ücret alıyor. ağlanacak halimize mizah yapıyoruz mk.
Asgari ücreti belirleyenler de keşke aynı ücreti alsa. O zaman bas bas bağırırlar bu paralara nasıl geçiniz diye. Her şey ateş pahası olmuş. Markete girmeye korkar olduk.
2002'de toplam çalışanlar içinde asgari ücret ve altında bir ücretle çalışanların oranı %24 seviyesindeyken, 2020'de bu oran yaklaşık olarak %45'tir.
Akp, ücret kazancında orta sınıfı bitirmiş asgari ücreti de "bir çalışana verilmesi gereken en düşük ücret" anlamından koparıp "bir çalışana verilmesi gereken ücret" anlamına sokmuştur fiilen.
Avrupa'da "asgari ücretli çalışan oranı" verisinde en yüksek oran %45 ile türkiye'dedir. Türkiye'den sonra gelen ülke ise %19 ile slovenya'dır.
işte asgari ücrete tamah edip, yurtdışında tatil yapmayı hayal edemeyen, mercedes'e veya bmw'ye binmeyi hayal edemeyen bunun gibi "dertleri olmayan" fakirlikten ve yoksulluktan zevk alan insanlar yüzünden bu haldeyiz.
Emeğin minimum karşılığı. Adı üstünde minimum bunu verebilirsin, ama nedense bizim ülkede standart karşılığı gibi algılayan çok. Ama siz yine de çok şey yapmayın patronunuz sonuçta.