yaptıkları doğru ya da yanlış bilemem. ama o kadın türbanlı diye başı açık kadınlardan ya da yanındaki erkekten farklı bir şekilde yargılanamaz. belki de o adam kocası. belki de aile baskısı yüzünden kapandı, kendi isteğiyle değil. kalbini açıp görmedik ya içinde ne olduğunu...
ayrıca burada yargılanması gereken bir kişi varsa o da bu videoyu çekip internete koyandır. o kadın ya da o adam değil.
edit:eksileyen arkadaş mesaj atsın söylediklerimden hangisi yanlış söylesin.
Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve
ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden
görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde)
koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da
oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da
kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi
kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına
ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların
henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler.
Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte
Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz." (NUR
SURESi<31)
Burada Allahında bahsettiği gibi başörtüsünü emretmekteki amaç,ırzlarıı korumak süslerini kapatmak cazip halin üstünü örtmektir.bu hanımefendi türbanı neden taktığını dahi bilmeden böyle birşey yapıyor.yasaklanmasını istediğim türban budur işte.bu insanlar bu örtüyü siyasi simge olarak kullanıyorlar.yoksa ayette emredilen şekilde kullanılmıyor.
O kadar komplekslisiniz ki şu yazılanları, çizilenleri okudukça kendimi çok iyi hissediyorum!.. Hiç rahatsız olmayın devam edin lütfen!.. Çok sevgili bir kesimin bir kaç adet günah keçisi vardır. Ne ilginçtir bütün faziletler ve erdemler bu tayfada toplanmıştır. En berbat olanlar, tamamen bu bok püsür işlerinin sahibi olarak gösterilenlerde, genellikle dindar kesim olmuştur.
Evet şeytan şeytanlığını yapmakta!.. nasıl bir ulvi amacın peşinde oldukları bilinmez! Ama amaçları bahis konusu edilen dini karalamak! Bakın işte türbanlı neler yapıyor diye! Türbanlı değilde açık olsaydı yadırganmayacaktı öylemi? Nasıl bir çelişkidir bu? Müslümanları bu şekilde deklare edip karalamak ya da karalamaya çalışmak. Şu münferit olayı temsil edilen dinin tamamına mal etmeye çalışmak ne acınası bir durum. Yalan üzerine kurulan bir çirkeftir bu!.. verilen, verilecek olan tepkide bunadır. Kişinin aklına ve mantığına ne sıklıkla başvurduğuna göre bu yönde hakaret ve karalama yapması gayet doğaldır. zekasının yetmediği noktada bu başlar, kafası durur adam gibi düşünemez çünkü adam değildir!.. kuyruğuna basılmıştır, canı yanmıştır ille bir şeyler yapması gerekecektir ne yapsın, çareyi hakaret etmekte bulur ve eder. ama bu kadar basit bir nedenin arkasına saklanıp, hakaret etmek acizliğin, basitliğin, bilgisizliğin göstergesi değimlidir?
Bahis konusu ahlak kavramı ise bu kişiye olduğu kadar toplumada bir takım sorumluluklar yükler ister istemez. Şu olay bir yerde kadın sömürüsünede giriyor, çünkü bu işin açığı kapalısı yoktur. insanların ne yapıp yapmayacağını, nerde nasıl davranacağını belirleme kudretini nerden alıyorsunuz? Bayalığın avukutlağını yapmak için paramı veriyorlar size? Bu yazılan ve yapılanları eleştirme hatta sövme hakkım dahi var! Ha ben çok mu ahlaklıyım değilmiyim bu benim bileciğim iş!.. Sevmiyorum ahlak,fazilet ve erdem diye bu şekilde önümüze servis edilen pespayelikleri, ucuzlukları, sevmeyeceğim de. Bu bir karalama propagandasıdır ve buna karşı benim yeryüzünün en sert kelimeleriyle taraf olma özgürlügüm vardır.
her ne kadar halka açık bir alanda vuku bulsa da bu olayın servis edilmesi özel hayata müdahaledir arsızcadır. Teknoloji çağı yüzünden heryerimiz kamera, dinleme cihazı kayıt cihazı ve nicesidir. Böyle özel hayat görüntülerinin arsızca servis edilmesine karşı toplumsal bilinç olup ahlak oluşturmazsak bu ve benzeri özel hayata müdahalelerle daha çok karşılaştırız. Bu gün gelir siyaseti yönlendirmek için olur, gün gelir ekonomiyi yönlendirmek için gün gelir böyle toplumu yönlendirmek için kullanılır.
Lakin herkes işine geldiğinde bu konunun etiğinden bahseder, gelmediğinde bahsetmez ki son birçok kaset skandalında da gerek başbakan denen ahlaksızın gerek takipçilerinin hal ve tavırları görülmüş, burada da karşıtlarının hal ve tavırları görülmüştür.Üzülerek söylemek gerekir ki toplumu bu kadar iki yüzlü ve arsızlaşmış milletler yok olmaya mahkumdur. ha derseniz ki tepemizdeki ne ki biz ne olalım, biz de ondan öğreniyoruz böyle arsızlıkları ahlaksızlıkları, siz de haklısınız diyebilirim biraz da olsa.
uzun lafın kısası bu servis edilmesi çirkin şekilde olan görüntüler üzerinden Türban takanların kimisinin moda, baskı, ekonomik çıkar için taktığı, kimisinin ise medyada ve bilimum cemaat çevrelerince çıkar amaçlı şekilde yansıtılmak istenenin aksine başörtüsü olmayan herhangi bir insandan farkı olmayacak şekilde günahkar olduğunun tartışmasına girmek gereksizdir, böyle özel hayata müdahaleleri daha da gazlayacak, alevlendirecek davranışlardır. Bütün bu müdahalelerin vehametini anlamayanların da gün gelir tuvalete konmuş gizli kamerayla veya bilgisayar başında webcam'den çekilmiş değişik görüntüleriyle, sinirlenip söylediği sözlerle vslerle kayıtları çıktığını düşünmeleri gereklidir.
ek: Asansörde diye videosunun kaydedilip bütün internet alemine yayılması gerektiğini savunan röntgencilerin bulunduğu kızcağızdır. Ha bir de evli adamların veya kadınların yaptığı zinaların hepsinin videoya çekilip internete konup izlenmesi gerektiğini de savunur bu sapıklar. aferin lan röntgencilikte sınır yok.
bu insanların evli olduğunu var sayarsak, çiftler arasında mahrem denen bir şey vardır.
o gizli tutulur, gizli de kalmalıdır.
burada bu gizliliğe aykırı davranılmıştır.
he yok eğer evli değillerse, allah belalarını versin!
allah'ın her kuralına biz de uyamıyoruz, biz de mükemmel değiliz ama, bazı günahlardan hepimiz sakınırız.
bu insan "allah'ın emri" deyip kapanmışsa, ve sadece "kapalıyım!" diye kendini mükemmel zannediyorsa, bugün açsın başındakini.
zira yakışmıyor. kapalıların adını kötülüyor. biz görmüşüz veya görmemişiz önemli değil. o kızın, allah'ın her şeyden haberdar olan
el habir sıfatını bilmiyor mu? inanmıyor mu kuvvetine, kudretine?
kimse görmese de allah görüyor. bu kadar ucuz olamaz bir insan.
sonuç: 3-5 tane çapulcunun hatalarını topluma mal etmek yanlıştır.
ayrıca, oradaki erkek de götveren. o'nu sütten çıkmış ak kaşık yapan yok yani.
ben "türban diye birşey yok, kadınların kapanma mecburiyeti tamamen .ötten uydurmadır, birileri pisliklerini örtmek için dini duyguları kullanıyor" dediğim zaman beni dinsizlikle, ukalalıkla, cahillikle suçluyordu.
aha da buyurun, bir kez daha haklı çıktım, bundan sonra da çıkarım.
belli bir yaşı aşmış teyzelerimizin haricinde, nerede başörtülü bir genç bayan görsem, "kesin bir boklar yiyor, bunu saklamak için türbana sığınıyor" diye düşünürüm ve "bu kız sarışın mı, esmer mi, kızıl mı?" şeklinde kafamda soru işaretleri oluşur, bazen de azarım.
o yüzden başı açık bayanları görünce o bayandan daha az şüphe duyuyorum bir de saçının rengini gördüğümden merakım azalıyor ve azgınlığım minumum noktaya iniyor.
demek ki neymiş, "türban uydurma"ymış, aha da bir kere daha yazdım, hadi beni bir kere daha haklı çıkarın bakayım *
bu olaydan "özel hayat" vurgusu yapıp deniz baykal "efendi"lerinin imajını kurtarmaya çalışan postalcanların varlığını göstermiştir.
lakin anlamadıkları şey varsa o da şu;
bu asansör olayı "özel hayat" değil. resmen halka açık bir ortamda gerçekleşen mevzu.
diğer taraftan deniz baykal olayı tamamen ise tamamen ahlaksızlık. özel hayat diye kıvıramazsın. evli bu adam. üstelik genel başkan , o milletvekili olan bayanın o o pozisyona nasıl geldiğini düşündürür.
ışık koşaner in ses kaydı ile kıyaslayan ultra postalseverler vardır ki onlarda mantıklı düşünme sistemi tamamen ortadan kalkmış.
koşaner in ses kaydında ortaya çıkan şey askerliğini yapan hemen herkesin bildiği şeydi. dile getirilen şeydi. dile getirilenler "ordu düşmanı , vatan haini" olarak yaftalanıyordu.
eksiklikleri sıralamış paşa , ama "her nedense" hiçbirini düzeltmeye çalışmadı. ordunun batırmışlıklarını , pisliklerini gizlemek ne zamandır "özel hayat" oluyor sayın postalcan? özel hayatmış , sanki eşiyle akşam yemeğini konuşuyor , tsk lan bu tsk! 50 senedir herkesin sıraladığı 1001 türlü pisliğin düzeltilmemesi durumu var ve hatta seversiniz siz.
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
ha işte buradaki "gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler." kısmı ışık için tam olarak uygundur.
bana ne durumudur nerede sevişeceklerse sevişsinler. Öyle değil mi yani, türbanlı da olsa onun da duyguları azgınlıkları yok mu? elbette onlar da fantezilerini yapsın efendim.
din dışı bir paçavrayı savunabilmek için yarab, ne şakirdeler telef oluyor.
deniz baykal bilmem neyine hakim olmalıdı diyenlerdenim. o pozisyondaki adam sekreteriyle, parti teşkilatına aldığı hatunlarla aşna fişna yapamaz, yapmamalı. ama tabi bu durumda ingilizlerin o meşhur sözü de akla gelmeden edemiyor "asılan hırsız değil yakalanandır. yani demem odur ki; kalenin bedenleri yaaar yaaar yar yandım... bir de tetris çubuğu var ki hiç girmeyelim. (bkz: anladın sen onu)
ışık koşanerin ses kayıtları diye cümle içinde geçirilen * muğlak ifadeyle konu bulandırmaya çalışmaksa çok acınası çaba. adam tim komutanlarını daha iyi eğitin silah sesini duyunca kaçan onbaşılar, çavuşlar var demiş (ki burada aslında gene bunun üzerinden askere sataşanların mensup olduğu profilin ilkesizliği ve tabansızlığı eleştirilmektedir) bu moron iki varoşun sokakta yiyişmesini haklı çıkarmak için argüman olarak kullanmaya çalışıyor. çok sefilce bir hamle olmuş açıkçası.
gaflet dalalet hıyanet içinde bulunmanın patentini almış bütün maddi ve manevi değerleri satılık gereksizler kimseye ahlak dersi veremez. siz o hakkınızı ruhunuzu şeytana, başka taraflarınız amerikaya sattığınızda kaybettiniz.
islamdışı, kur'an'da adı sanı geçmeyen, peygamberden duyulmamış bir örtüyü onun bunun ağzından uydurduğunuz yazılar ve bir delinin risalesi üzerinden çoluk çocuğa zorla, yoksul cahil insanlara parayla ve anadolu'da bir çok şehirde aslında takmak istemeyen kadınlara zorla taktırıp; sonra bunu takan namuslu, takmayan namussuzdur derseniz. laf yemeye hazır olacaksınız. bu iyi haberdi sizin için kötü haber ise; allah'ın emri yerine emir, sözü üzerine söz uyduranın ahireti de sakata girer yani ; ateş sizi çağırıyor.
mal bulmuş mağribi gibi üzerine üzerine gidilen türbanlıdır. oğlum zaten siz böyle bir türbanlı istemiyor muydunuz? alın işte hayal ettiğiniz, arzuladığınız türbanlı. ulan mallar o kişi türban takmamış olsa değişen ne olacak? o zaman da "asansörde deliler gibi sevişen türbansız" şeklinde başlık mı sıçacaktınız? sizin sorununuz ne biliyor musunuz? ahlak veya ahlaksızlık meselesi değil, sizin karın ağrınız örtü. ona düşmansınız. örtülü bir sevişen buldunuz muydu işte o an sizin bayram anınızdır. bacılarınız kimbilir kimlerin omuzlarına bacak kaldırır her gün, onu bırakıp milletin namusu üzerinden örtü düşmanlığı yaparsınız. neden? neden bu pezevenklik? oğlum bulaşıcı bu işte, ondan ona ondan gelmiş bulmuş bünyelerinizi. din ve devlet işleri ayrıdır diye böğürür böğürür gelirsiniz burada insanların inançlarını siyasi eziklikleriniz için kullanırsınız.
o türbanlının ne içtiği, o hale nasıl geldiği sikimde değil açıkçası ama şu islam düşmanı ezik sürüsünü malesef sikime takıyorum. bu abazan pezevenklerin basit siyasetinden nefret ediyorum. keçi gibi götleri her gün açıkta gezerler açık göt gördüklerinde de kendi götlerine bakmadan salak salak konuşurlar. amk beyinsiz davarları.
gidecek yeri olmadığından asansörde (ön)sevişmiş türbanlı için söylenen.
eleman ibrahim tatlises gibi öpüşüyor amk. * bu arada deliler böyle mi sevişiyor ? yook ben böyle sevişmiyorum da o bakımdan yani.
esasen, asansörde kameranın gereksizliğidir bu. dışarda mobeseler, asansörde işte, gittiğimiz misafirimiz sapık olur gizli kayıt eder, ulan nasıl bir dünya amk, klozetin içinde olsun tam olsun diyeceğim ama oralarda da var. ne yaparsanız yapın, yakalanacaksınız gençler.
asansörü ihtiyaç karşılama mekanı olarak kullanan türbanlııdır. anlaşıldıgı üzere kız sevişmeyi bılmıyor. acayip dolmuş bir yer ayarlamak lazım bu kıza.
postalcıların idrak edemediği türbanlıdır.
zira bunda bir yanlış , eleştirilecek birşeyler falan varmış da biz eleştiremiyormuşuz. bak sen? ne yanlış varmış? sevişmesi mi problem? yoksa türbanlı olması mı?
ben söyleyeyim türbanlı olması.
hayır birde burdan "islam da başörtüsü yoktur eki eki" çıkarımları yapan sevdalılar vardır ki çölde kutup ayısı arasanız kendilerinde mantık bulmaktan daha çok sonuç elde edebilirsiniz.
bu gaflet , dalalet ve hatta hıyanet (evet bu sözü de size yar etmiyeceğim , yok öyle paşa nın arkasına haybeden saklanmak) içerisinde olan kişiler konuyu birbirinden alakasız o kadar fazla yöne çekip , kaçmaya , kurtulmaya çalışırlar ki nereye gittiklerini farketmeden düz duvara çakılıverirler.
1-islam da örtünme vardır. bunu ister türbanla , ister havluyla ister başka birşeyle yapar. orası seni dertlemez sayın çakma solcu , naylon diktatör sevdalısı.
2-bu kız , istediği gibi sevişir yada sevişmez ben buna niye açıklama getiriyorum? çünkü kafan basmıyor evet. onun sevişip sevişmemesi , islamı iyi uygulayıp uygulamaması tamamen kendi sorunudur.
3-bu türbanlı hatun sevişti diye ne islam zedelenir , ne örtünme nin mantığı çürür , ne de bir taraflarını yırtarak türban düşmanlığına , yasağına bir dayanak yaratabilirsin.